Mustafa Kemal Atatürk'ün 1917 yılında tanışarak şarkılarını dinlediği ve güçlü sesinden dolayı 'Şark Bülbülü' unvanını verdiği ses sanatçısı Celal Güzelses, vefatının 60. yılında türkülerle anıldı. Sanatçı Celal Güzelses, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kongre Merkezi'nde anıldı. Anma törenine ünlü ses sanatçısı İzzet Altınmeşe, Diyarbakır Kültür, Turizm ve Musiki Derneği (DİKTUM-DER) Başkanı Kenan Aksu, Celal Güzelses’in oğlu Erdem ve torunu Celal Güzelses, Diyarbakır Devlet Türk Klasiği Koro Müdürü Derya Koç ve çok sayıda vatandaş katıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin ortaklaşa hazırladığı etkinlikte Diyarbakır Devlet Klasik Türk Müziği Korosu ve ünlü ses sanatçısı İzzet Altınmeşe tarafından konser verildi. Alkışlarla türkülere eşlik eden katılımcılar, unutulmaz bir gece yaşadı. Celal Güzelses’in Diyarbakır’da doğduğundan vefatına kadar kültürüne hizmet ettiğini belirten oğlu Erdem Güzelses, 1917’de Mustafa Kemal Atatürk'ün Diyarbakır’a 2. Kolordu Komutanı olarak geldiğinde Gazi Köşkü'nde onu dinleyince ‘Sen Bülbüller gibi şakıyorsun, ne biçim bir ses bu’ diyerek ‘Şark Bülbülü’ unvanını verdiğini dile getirdi. Güzelses, “Cumhuriyet kurulduktan sonra Celal Güzelses, sadece memleketinin mayalarını, gazelleri ve türkülerini hatalarını ayıklanmış bir biçimde besteleriyle beraber ölümsüzleştirmiş. 1931 yılında İstanbul’a giderek 8 plak okumuş. Kendisinin 50’yi aşkın plakları var. Vefatında Ulucami’den mezarlığa kadar arbaneler ve okunan dualarla bir gidişi var, hiç unutamıyorum. Psikoloji hocası olmama rağmen psikolojimi düzeltemiyorum. O tesir hala var bende, onu yaşatan sevdalılarıdır. Diyarbakırlılar sevgilerini gösteriyorlar, bundan daha güzel bir duygu da olamaz” dedi. İZZET ALTINMEŞE'DEN GÜZELSES'E ÖVGÜLER Anma töreninde Celal Güzelses’in unutulmaz parçalarını seslendiren İzzet Altınmeşe ise, bu işe başladığından beri Celal Güzelses’in türkülerini örnek aldığını ve onun izinden gittiğini söyledi. Altınmeşe, “Benim hala gönlümde yaşıyor, bugün özellikle ayrı bir gün. Onu yad etmek, türkülerini yaşatmak, yaşatabilmek çok güzel bir duygu. Diyarbakır kültürüne o kadar büyük katkıları vardır ki, Ortadoğu'da gelmiş geçmiş Diyarbakır türkülerini bilmeyen kimse yok, her yere ulaştırmıştır. Bizde o izden gidiyoruz, memleketimize bir nebze hizmet edebiliyorsak ne mutlu bizlere. Bundan daha mutlu bir an olamaz” diye konuştu.