Muş'ta yürüttüğü temaslar kapsamında HÜDA PAR Muş İl Teşkilatı üyeleri ile İl Başkanlığı toplantı salonunda bir araya gelen HÜDA PAR Sözcüsü ve Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, HÜDA PAR'ın genel seçimler öncesinde yıpratılmaya çalışıldığını, partinin asılsız karalamalara maruz bırakıldığını hatırlattı.

Birlikte yürütülecek çalışmalarda ayrım gösterilmemesi gerektiğinin altını çizen Ramanlı, ülkede insanların yıllarca dışlandığını bu dışlanmaya son vererek tüm kesimlerin Meclis'te sesi olacaklarını söyledi.

Konuşmasında üç zümre insanın temsiliyetine talip olduklarını kaydeden Ramanlı, bunlardan Kürdlerin hakkını savunurken haysiyetini ayaklar altına almadan, onların namuslarını çiğnettirmeden, dağlarda birer ölüm makinesine dönüştürmeden ve birer katile çevirmeden haklarını savunarak Kürdlerin temsilcisi olacaklarını belirtti.

"… ayrım gözetmeyeceğiz"

"Birbirimize güç vermemiz gerekiyor. Birbirimize cesaret vermemiz gerekiyor, birbirimize ümit vermemiz gerekiyor." diyen Ramanlı sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ta ki bu milletin emanetlerini hakkıyla taşıyabilelim. Bu insanların gerçek sahiplerinin bizler olduğunu da insanlara gösterebilelim ve onları batıl yollardan çekip alıp hak yoluna koyabilelim. Üç zümre var bizim temsiliyetini istediğimiz. Birincisi dindar insanlar, Müslümanlar. Yıllar yılı bu ülkede dışlandılar, horlandılar. Ya asıldılar ya sürgüne gönderildiler ya da zindanlarda çürütüldüler. İnşallah biz onların temsilcisi olacağız, ayrım gözetmeyeceğiz. Bütün vakıf, cemaat kim varsa inşallah Meclis'te hepsinin sesi olacağız."

"… her türlü gayr-i meşru yolu ret ederek sadece ve sadece sivil siyaset yoluyla meşru kanallardan onların haklarını savunarak onların temsilcisi olacağız"

Temsiliyet ile ilgili konuşmasını sürdüren Ramanlı, "İkincisi bütün bir şekilde tasallutu altına girmiş, onun kandırmacası ile bir biçimde canını da malını da heba etmiş bu milletin evlatlarını da, bu milletinde yani Kürdlerin de inşallah temsilcisi olacağız. Ama onların haklarını savunurken onların haysiyetini ayaklar altına almadan, onların namuslarını çiğnettirmeden, onları dağlarda birer ölüm makinesine dönüştürmeden ve onları birer katile çevirmeden yani silahı, şiddeti, her türlü gayr-i meşru yolu ret ederek sadece ve sadece sivil siyaset yoluyla meşru kanallardan onların haklarını savunarak onların temsilcisi olacağız. Onları meşum örgütün etkisi, tesirinden ve tasallutundan kurtaracağız inşallah. Sonuncusu garibanlar, yoksullar yani alt gelir grubu insanlar. Zengin adam kendi gemisini her şekilde yürütmesini bilir. Bizim garibana elimizi uzatmamız lazım. Onların elinden tutup bulundukları mahrumiyetten çekip çıkarmamız lazım. Onların sesi, yüreği olmamız lazım. İşte bu üç kesim insanın temsiliyetine biz talibiz." ifadelerini kullandı.