Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, son duruşmada Hedep Grup Önerisi'ni ele alarak Türkiye'deki siyasal atmosferi ve bir cinayetin ardındaki süreçleri detaylı bir şekilde değerlendirdi. Konuşmasında, siyasal cinayetin siyasal iktidar tarafından hazırlandığına dair çarpıcı iddialarda bulundu ve adalet arayışının halen devam ettiğini vurguladı.

Önceki Siyasal İklim

Tanrıkulu, cinayetin gerçekleşmeden önceki döneme odaklandı. 17 Haziran 2021 tarihinden önce, siyasal iktidarın yarattığı nefret söylemi, HDP'ye yönelik kapatma davası ve kadın hareketine karşı linç girişimleri gibi unsurlarla şekillenen bir siyasal iklimin olduğunu belirtti. Irkçılık ve ötekileştirme atmosferinin cinayetin zeminini hazırladığını savundu.

Cinayetin Gerçekleştiği An

Tanrıkulu, cinayetin gerçekleştiği günü detaylı bir şekilde ele aldı. İzmir'in merkezinde, Konak ve Çankaya'da HDP il binasının önündeki bir karakolda kimlik kontrolü yapılmasına rağmen, katilin binaya 105 kez girebilmesini ve hiçbir şüphe uyandırmadan keşif yapabilmesini eleştirdi. Ayrıca, cinayet anında karakolun önünde beklenerek adeta cinayete izin verildiğini öne sürdü.

Yargılama Süreci

Tanrıkulu, yargılama sürecini sert bir şekilde eleştirdi. Cinayetin ardından iddianamenin hızla hazırlandığını, ancak benzer durumlarda yıllarca iddianame hazırlanmadığını dile getirdi. Ayrıca, duruşma salonundaki olayların, katile gösterilen muamele ve değiştirilen duruşma heyeti gibi faktörlerin adil bir yargılama sürecini zedelediğini savundu.

Tanrıkulu, siyasal iktidarın sorumluluğunu vurgulayarak adalet arayışının devam etmesi gerektiğini belirtti. Cinayetin işlenmesinden önce, sırasında ve sonrasındaki süreçlerin şeffaf bir şekilde açıklanması ve sorumluların hesap vermesi gerektiğini ifade etti.