Bugun...



TOHUMUNUZ HORMONLU MU OLSUN HORMONSUZ MU?…

Son aylarda Belediyecilik adına çok sevindirici haberler almak hem şahsımı hem de kamuoyunu müthiş derecede memnun ediyor, mutlu...

facebook-paylas
Tarih: 14-10-2019 05:09


Son aylarda Belediyecilik adına çok sevindirici haberler almak hem şahsımı hem de kamuoyunu müthiş derecede memnun ediyor, mutlu kılıyor. Konu, yıllar yılı Türkiye üzerinden genetiği değiştirilmiş ürünler ile insanları tehdit eden gıdalarla ve bu gıdaları bizlere reva gören yabancı güçlere kafa tutulmasıdır aslında şahsımı cezbeden. Tohumumuza kibrit suyu dökenlere karşın evrensel bir tutum sergileyenleri gündemleştirmektir amacım aslında. Soranlarınız elbette ki olacaktır bu sevindirici haberler ne diye. Öncelikle olayı çok fazla merkezinden uzaklaştırmadan iki ana konu olarak irdeleyeceğim. Bunlardan biri Organik tarım diğeri ise Sertifikalı yerli tohumlar. Bilindiği üzere yaklaşık 6 ay önce Bağlar Belediye başkanı Hüseyin Beyoğlu yeni projelerini açıklarken bir benzeri dünyada sadece Fransa’nın başkenti Paris’te olan şehir içinde tamamen organik tarım alanları oluşturulması fikrini gündeme getirmişti. Tabi her dönem olduğu gibi fikir bu diyerek çokta fazla kimsenin dikkatini çekmeyen bölgenin kaderini değiştirecek olan bu proje zaman içersinde hayata geçirilmeye başlandı ve ilk temelleri de yine Bağlar Belediyesinin sınırları dahilinde atıldı, belli bir ölçekteki alana tamamen organik olan, GDO’sunda zerre oynama yapılmamış meyve ağaçları ve sebze fideleri dikilmeye başlandı. Geçtiğimiz günlerde de Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu tarafından organik meyve ağaçlarının dikimleri de kendi elleri, alın teri ile gerçekleştirildi, basın açıklaması yapılarak her siteye en az bir Organik meyve ağacı dikileceğinin haberini vermesi ile işin ciddiyetinin farkına varıldı. Aslında olaya sadece ORGANİK TARIM gözü ile bakmamak gerekiyor kanımca. Zira, yıllardan beridir yediğimiz ekmekten içtiğimiz meyve sularına kadar her şeyin DNA’sının değiştirildiği, soyumuza, tohumumuza herkesler tarafından kibrit suyu döküldüğü, kısırlaştırılmaya çalışıldığı bilinmektedir.  Bana göre atılan bu ORGANİK TARIM adımı aslında içinde çok büyük manalar ve çok çeşitli güzellikleri barındırmakta. Zira, tamamı ile organik bir memlekette insanların da özüne dönerek organik bir hal almasının zamanı çoktan geldi de geçiyor. Velhasılıkelam verilen mesaja sadece sıradan bir haber gözü ile bakmamakta yarar var diyorum. Öte yandan temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan bir ülkede, özelde de bölgemizde belki de en büyük ayıpların başında yerli tohum ile tarımcılığın yapılmaması olsa gerek. Tadından, şekline kadar her şeyi ile dünyaya örnek olan bölgenin doğal gıda ürünleri zaman içinde yerini İsrail menşei, bir kere ekildikten sonra kısırlaşan, kısırlaştıran, insanların düşüncelerini dahi kısırlaştıran tohumlara yerini bırakmıştı. Bir noktada kanımca ÖZE DÖNÜŞ hamlesi olarak ta görmekten behis duymadığım  yerli, sertifikalı, GDO’su değiştirilmemiş, ham tohumların yine bölge halkıyla, çiftçisi ile buluşması büyük bir hamledir bence. Bu hamleyi gerçekleştirerek 500 ton sertifikalı tohumu bölge çiftçisi ile buluşturan Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Hasan Basri Güzeloğlu şahsıma göre sadece tohum dağıtmamış, umutları da harmanlamıştır. Hem Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Hasan Basri Güzeloğlu’nun hem de Bağlar belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu’nun Belediyeciliğin dışında olan ama tüm hissiyatları ile sahiplendikleri bu çalışmaları yapmalarından dolayı kendilerini yürekten kutluyorum. Zira, GDO’su değiştirilmiş, organik olmayan dünya ile ilgili kısa bir araştırma yaptığımda önüme aman ALLAHIM dedirten tablolar ile karşılaştım. Aslında belki de bu noktada okuyacağınız bazı ibareler neden Sayın Güzeloğlu ve Beyoğlu’nun kutladığımı siz sevgili okurlarıma daha net anlatacaktır. Dilerseniz GDO’su değiştirilmiş ürünlerin yarar ve zararlarını birlikte hatırlayalım. Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO), modern biyoteknolojik yöntemlerle ürün yapılarının değiştirilmesidir. GDO'NUN ZARARLARI NELERDİR? 1- Öldürücü alerjilere neden olur. 2- GDO'lu yemler, hayvanlarda antibiyotik direncini artırıp, antibiyotiklerin etkisini yok eder. 3- GDO ekim tarlalarında kullanılan yabani ot ilaçları, memeliler için toksin etkisine neden olur. 4- İnsanlarda hormonsal dengeyi bozar. 5- GDO üretimi, böcek ve yabani bitki türlerine dayanıklılık kazandırır. Bu türler ekosisteme ve tarıma büyük zarar verir. 6- GDO'lar tozlaşma yoluyla doğal türlere bulaşıp biyoçeşitliliği azaltır. 7- Zehir salgılayan GDO'lar, kelebekler gibi zararsız canlıların yok olmasına neden olur. 8- Zehir salgılayan GDO'lar zehirlerini kökleriyle toprağa geçirirler. Bu zehir birikimi çevre için büyük tehlike taşır. GDO’NUN YARARLARI NELERDİR? 1- Ürünlerin besleyicilik değerini arttırır. 2- Ürünler böceklere ve hastalıklara karşı dayanıklı hale gelir. 3- Ürünün üretim miktarını arttırır. 4- İstenilmeyen durumlara daha kolay müdahale edilir. 5- Böcek ilacı kullanılmasını azaltır.



Bu haber 56 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Genel Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI YUKARI