Dillere destan lezzetiyle damaklara kazınan, festivali yapılan, yemeklerin baş tacı olan İsot, yaşadığı zorlu yolculuğun ardından sofralarımıza konuk oluyor.   Seyfettin EKEN   Vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gören İsot, Diyarbakır’lı vatandaşların tercih ettiği baharatlar arasındaki yerini almaya devam ediyor. Urfa İsotunun acı olduğunu ama boğazı yakmadığını ve mideye zarar vermediğini belirten Mehmet Karakoç; “Günde 50 ile 100 kilo arasında isot satıyoruz. Bazen yoğun olduğunda 250 kiloya kadar sattığımız oluyor.  Bayi olduğumuz için hem toptan hem de perakende olarak satıyoruz. Diyarbakır’da o kadar acı tüketilmemesine rağmen yine de rağbet görüyor. İsotlarımız, Şanlıurfa’dan geliyor. Yılda 30 tona kadar sattığımız oluyor” dedi. “ACILI BİBER KATKILI MADDELER BARINDIRIYOR” Sattıkları isotun kaliteli olduğu için vatandaşlar tarafından sıkça tercih edildiklerini ifade eden Karakoç;  “Bizim sattığımız isot kaliteli ve katkısızdır. Vatandaşlar da kaliteye önem verdiğinden dolayı bizi tercih ediyor. Aşırı acı biberin hepsi katkılıdır. Katkı maddesi içerdiğinden dolayı acı oluyor. Pul biber alırken tadına değil sağlığa zararlı olup olmadığına bakmamız lazım. Çünkü pul biber parlak olduğunda dikkat etmek gerekir. Acı olanlara elini vurduğunda katkılı olduğu için boyalıdır. Müşterilere İpek ve Çavuşoğlu İsotunu öneriyoruz. Çünkü bunlar yağsız ve tuzsuzdur. Aynı zamanda insan sağlığına da yararlıdır. Kilosunu 20 ile 25 TL arasında satıyoruz” diye konuştu.