Bugun...


Abdulsamet Özer

facebook-paylas
HEP BANA ZİHNİYETİ
Tarih: 03-09-2021 00:01:00 Güncelleme: 03-09-2021 00:01:00


Günümüzde kavga ve çekişmelerin çoğu paylaşım denen olgudan uzak kalmamızdan kaynaklanıyor. Bencillik ve enaniyetten uzak durulması gerektiğini bilmeden yaşayan insanların huzur ve güvene ulaşmaları maalesef mümkün olmuyor. Zaten günümüzde yaşanan kavga ve savaşların hemen hemen hepsi “Ben” veya “Bana” zihniyetinden kaynaklanmaktadır.

Kişiler arasında yaşanan kavga ve çekişmelerden tutunda, ülkeler arasındaki çatışma ve savaşların temelinde bu anlayışın hakim olduğu düşüncedir. Arkadaşlarımızla, aile fertlerimizle birlikte yaşamaya mecbur olduğumuz için insanlarla olan ilişkilerimizi gözden geçirmemiz gerekir. Paylaşılması gereken o kadar çok şeyimiz var ki! Ama biz hiç bir şeyi paylaşmamayı tercih ediyoruz. Sadece kendimize istemekle pek fazla bir şey elde edemediğimiz o kadar çok şey var ki hayatımızda. Paylaşmama yerine, paylaşmayı becerebilirsek, kendimiz için istediğimizi başkaları içinde isteyebilsek inanın huzur dolu ferah bir o kadar da mutlu bir geleceğimiz ve günümüz olur.

Atalarımız “Ne keser ol, hep bana hep bana. En iyisi testere ol, bir sana bir bana” demişlerdir. Bugünkü konumuzu güzel bir hikaye ile noktalayalım. Bir gün ermişlerden birine sormuşlar. “ Sevginin sözünü edenler ile, Sevgiyi gerçekten yaşayanlar arasında ne fark vardır ?” Bakın göstereyim demiş ermiş. Bir sofra hazırlanmış. Sevgiyi dilinden düşürmeyen, ama dilden gönüle indiremeyen kişileri çağırmış sofraya.

Hepsi yerlerine oturmuşlar. Derken, kaseler içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından derviş kaşığı denen bir metre boyunda kaşıklar. Ermiş bu kaşıkların sapının ucundan tutup öyle yiyeceksiniz diye şart koşmuş. Peki demişler ve çorbayı içmeye kalkışmışlar fakat o da ne.

Kaşıklar uzun geldiğinden, sofradaki hiç kimse çorbayı ağzına götüremiyormuş.

Ermiş şimdide sevgiyi geçekten bilip yaşayanları çağıralım sofraya demiş. Yüzleri aydınlık, gözleri sevgiyle bakan insanlar gelmiş oturmuş sofraya. Ermiş buyurun bakalım diyince, her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp karşısındaki arkadaşına uzatıp içmişler çorbalarını. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve kendiside doymuş olarak kalkmışlar sofradan.

İşte demiş ermiş, kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse o aç kalır. Ve kim ki, kardeşini düşünüp doyurursa, o da kardeşi tarafından doyurulacaktır. Şüphesiz şunu da unutmayın ki, hayat pazarında alan değil veren kazançlıdır her zaman.



Bu yazı 8836 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI