Bugun...


Abdurrahman SEVGİLİ

facebook-paylas
KEHF SURESİNİN GÖLGESİNDE 2
Tarih: 16-08-2023 00:01:00 Güncelleme: 16-08-2023 00:01:00


O yiğit gençler mağaraya sığındıktan sonra Rablerinden başarı ve muvaffakiyet için dua ve  niyazda  bulundular. Sadece O’na sığındılar ve Roma kralının şirk ve zülmüne  karşı O’na tevekkül ettiler, O’ndan yardım  istediler. Yüce Allah (cc), dua ve niyazın önemini   değişik ayetlerde beyan etmektedir: ” Söyle (ya Muhammed) duanız  olmasaydı Rabbim size değer vermezdi” ( Furkan 77) buyuruyor. Çok değişik dua ayetleri bulunmaktadır Kuranı Kerimde. Adem (as) ın, Nuh ve İbrahim (as) ın, Yusuf ve Yunus (as)’un … duaları gibi. Fatiha Suresinde her gün defalarca “sıratı müstakim” için dua ettiğimiz gibi. Kehf ehli olan o yiğit gençler de Cenab-ı Hakka sığınıp kurtuluş için dua etmişlerdir. Sadece O’nu ilah tanıyıp ve sadece O’ndan medet ummuşlardır.

Yaptıkları bu dua üzerine Yüce Mevla, onları çok uzun sayılacak bir süre boyunca orada uyuttu ve daha sonra uyandırdı. Birinci bölümde belirttiğimiz gibi bu süre 309 yıldır. Uyudukları süre boyunca yüce Allah güneşe talimat vermiş ve onlara zarar vermeyecek şekilde, ihtiyaçları doğrultusunda onlara ısı ve ışık vermiş ve bedenlerini korumuştur. Biz  onları sağa sola çevirerek vücutlarını korumaya aldık buyurmuştur. Onlara baktığınızda uyanık zannedesiniz deniliyor. “ (ya Muhammed) biz bu yiğit gençlerin kıssasını sana doğru bir şekilde anlatıyoruz. Onlar inanmış birkaç yiğitti. Biz de hidayetlerini arttırdık.” Şeklinde Cenab-ı Hakk’ın bu  ifadeleri, bütün çağların insanına bir hitap ve ikazdır. Bildiğiniz gibi Efendimiz (sav) ile  birlikte Risalet Müessesesi son bulmuştur. Geçmişte anlatılan kıssaları hem Asrı Saadet insanına tebliğ ve ikaz ve hemde kıyamete kadarki bütün insanlık için bir uyarı ve örnekliktir. Nasılki Hz Ali, Musab b Umeyr, Ammar b Yasir  ve Usame b Zeyd… gibi gençler o dönemin  örnek gençleri olarak tarihe geçtilerse ve yine Roma döneminde şirkten, putlara tapmaktan kaçıp yüce Allah’ın rızasına mazhar olmuş bu mağara ehli gençler gibi,  günümüzün gençleri de aynı yolu izlemeli ve suratı müstakim üzere yoluna devam etmelidir.

İslam çağlar üstü bir din olup, yüce Allah her dönemin insanından kulluk bekliyor. Özellikle gençlerden.Kim O’na sığınır ve tevekkül ederse asla pişman olmaz ve Yüce Allah’ın koruması altına girmiş olur. Bir ayette :” Allah kuluna kafi değil midir?” buyurulmaktadır. Elbette “Allah bize kafidir ve O ne güzel vekildir.Ne güzel dost ve ne güzel yardımcıdır.” Aynen ashabül kehf gibi herkese inayetini gönderir ve gücü herkese ve her şeye yeter.

  İşte bu kıssadan çıkarılacak en büyük hisseden birisi de,kişinin şerre karşı hayrı tercih etme meselesidir. Kişi tercihini tevhitten yana mı şirkten yana mı kullanması konusudur. Dünya mı ahiret mi tercih edilsin, yoksa her ikisi birden mi?İşte bu  imanlı gençler tevhidi seçip akıllıca bir yol seçtiler ve ebedi kurtuluşa erdiler. Zalim ve müşrik Roma hükümdarını değil, Kadir’i mutlak olan, eşi ve benzeri olmayan yüceler yücesi olan Rabbülalemine  iman etmiş olmaları az insana nasip olan bir bahtiyarlıktır. Çünkü zalim yöneticilerin her türlü zulmünü göze alarak bu iman yolunu seçmiş olmaları takdire şayan bir durumdur. Her türlü bedeli göze alarak doğru yolu seçmiş olmaları kıymetlidir. Bu nedenledir ki yüce Mevla bu kıssayı bize ve özellikle bütün gençlere örnek bir davranış olarak aktarmıştır.

Akıllı insan Rabbine teslim olan insandır. Akıllı insan, kulluk bilincini idrak edip gereğini yapandır. Akıllı insan, ölümü düşünüp ölüm sonrası için hazırlık yapan insandır. Akıllı insan, nefsini terbiye edip haddi aşmayan insandır. Akıllı insan ashabül kehf gibi, tercihini bu kainatın sahibinden yana koyan insandır. Ebedi saadeti tercih etmek en büyük kazanımdır ve akıllı insanların işidir. Zalime karşı mazlumdan yana bir tercih, helalden yana harama karşı bir tercih, zekattan yana faize karşı bir tercih, birr ve takvadan yana, tağut ve tuğyana karşı bir tercih. İşte mağara sakinlerinin tercih şekli bu. Bu gün de, akıllanıp bu derin gaflet uykusundan kurtulmamız için hala bir tercih fırsatımız var. Hala Rabbine sığınıp tevbe şansımız var. Hala ebedi saadeti kazanma imkanımız var. Aynen ashabul Kehf gibi, çağdaş firavun, Haman  ve Karunları terk etme ve Cenab-ı Hakkı tercih etme şansımız var. Her türlü şirk, küfür, zülüm ve kebair den kurtulup tertemiz bir hayata geçme bahtiyarlığını kazanma şansımız var. Çünkü hala yaşıyoruz ve bu güzel tercihi yapabiliriz. Ölüm gelmeden bu imkan vardır.Ve dahi bu imkan  mevcutken akıllıca davranmaya davet ediyorum başta  kendimi ve herkesi. Fatr Suresi 37. Ayette Cenab-ı Hak,  son pişmanlığın fayda vermeyeceğini beyan etmektedir. Öldükten sonra bir şans daha tanınmayacaktır ve bu kesindir. Ölüm kişinin kiyametidir. Ölümle her şey biter ve biz henüz ölmedik. Allah’a sadık kullar gibi davranıp kurtulalım diyorum. Ashabül kehf gibi, asrı saadetin gençleri gibi, kendilerine nimetler verilen salih kullar gibi olmaya hala fırsatımız var aziz dostlar.Tercihimizi ve ticaretimizi Yüce Mevladan yana kullanalım diyorum. Sözde değil icraatlarımızla bunu ispatlayalım diyorum. Rabbimin rızasını kazandıracak her güzel şeye koşalım, tercihimizi kurtuluşumuzdan yana kullanalım diyorum.Rabbim gönlümüze iman muhabbeti, salih amel sevgisi, infak ve irşad gayreti nasip etsin. Amin selam ve dua ile.

Abdurrahman Sevgili

 

 

 



Bu yazı 7334 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI