Bugun...


Abdurrahman SEVGİLİ

facebook-paylas
EN BÜYÜK FELAKET-1-
Tarih: 20-07-2023 00:01:00 Güncelleme: 20-07-2023 00:01:00


6 Şubat depremleri ve ardında devam eden seri depremler, sadece büyük bir deprem değil belki de asrın felaketidir. Büyük bir musibet, ikaz ve imtihandır. On binlerce insanımızın vefatı, yüz binlercesinin yaralanması ve bir kısmının sakatlanması, pek çok çocuğun yetim kalması,milyonlarca kardeşimizin evsiz, barksız, işsiz ve çaresiz hale gelmesidir. Geçmişten bugüne kadar birçok deprem ve afet yaşamış bir ülkeyiz. Erzincan, Gölcük, Bingöl, Van, İzmir ve Elazığ depremleri veya yaşadığımız sel ve yangın felaketleri gibi. Fakat bu genişlikte ve bu şiddette başka bir afeti hiç duymadım, bilmiyorum. Şehirler adeta yerle bir olmuş, sayısız dramlar ve iç parçalayıcı hikayeler yaşanmıştır. Bu büyük hadisenin tesiri uzun yıllar devam edecek olup derin izler bırakacaktır. Rabbim bir daha böyle bir felaket ve musibet göstermesin. Ancak şunu sevinerek söylemeliyim ki, bu ağır sınavda çok büyük dayanışma örnekleri gösterdik topyekun bir millet olarak, hatta dünya olarak. Bu büyük dayanışma ve öz verili çalışmalara rağmen bu büyük felaketin izleri yıllarca belki asırlarca tesirini devam ettirecektir. Lakin bu facianın daha büyüğü de vardır. Kısaca ona değinmek isterim.
Çok değerli dostlar, görüyorum ki bu ölçekteki çok büyük bir hadise ve çok güçlü sarsıntılar ve devasa yıkımlar, ölüm ve yaralanmalar bile bazılarımızı uyandırmaya yetmemiş ve bir kısım insanımızı bu derin gafletten uyandıramamış, ebedi felaketten kurtulmak için hakikati öğrenmesine yetmemiştir. Bu ağır imtihanlar daha ağır imtihanlarda başarılı olmak için kullanılmalı ve ahiret mutluluğunu kazanmaya sevk etmelidir. Rabbimin nimetlerini hatırlamaya, emir ve yasaklarını uygulamaya, O’nun rızasına odaklanmaya vesile olmalıydı. Heyhat ki ne heyhat... Asrın felaketi bize uyandırmaya yetmemiştir maalesef. İşte en büyük felaket bu. Dünya ve ahiret hüsranlığı birlikte yaşanmaktadır. Eski ifadeyle:”xasireddünya vel ahire.” denir. Ya da:” iki cihan bedbahtı” ifadesi de kullanılabilir. Dünyanın musibetleri, bizi ahiretimizi kurtarmaya götürmelidir. Bu durum ise, krizi kazanca dönüştürmek için bir fırsat olabilir!
Allah’a kulluk, aslında en büyük özgürlük, her şeyin ve herkesin kulluğundan kurtulmaktır. Dünyayı ilahlaştıran ümmetin kurtuluşuna vesile olmaktır. En büyük özgürlük ve en büyük sermaye ise, yüce yaratana tam sığınmak ve O’na tam teslim olmakla elde edilir. O’nun dostluğunu kazanmak en büyük güç ve en büyük mutluluğu kazanmaktır. O’na İman öyle bir rahmettir ki iki cihan saadetini getirmektedir. Ancak gördüğümüz gaflet manzaraları karşısında insanın ürkmemesi hatta ye’se düşmemesi neredeyse mümkün değildir.
Bu deprem felaketinde camilere/Allah’ın evine sığınmış pek çok kişinin hala Allah’a isyan içinde olduklarını üzülerek müşahede ettik.  Kadın erkek karışık bir şekilde camilerde kaldıklarını, gözlerinin önünde ezan okunup namaza durulduğu halde kalkıp namaz kılmadıklarını gördük.Bu sıkıntı ve felaketleri bir fırsata dönüştürmek mümkün iken gafilce davranan insanları gördük.
Allah’ın arzında, O’nun mülkünde, O’nun nimetleriyle hayatını sürdüren bu insanlık, bu insanlar ne yapmak isterler, neyin peşindedirler?! Bu derin inkâr, bu korkunç gaflet neyin eseri? Aslında felaketlerin en büyüğünün bu olduğunu ve hiç farkında olmadıklarını görüyoruz. Ebedi felaket, sonsuz bir buhran ne demek bilir misiniz? Bu büyük deprem felaketi esnasında bile başkasını nasıl sömürürüm, nasıl mallarına el koyarım diye düşünüp kötülük içinde boğuşmaya devam eden vicdansızları gördük. Sokakta evsiz barksız kalmış garibanlara karşılıksız ev verenler, aş verenler merhamet timsali insanlarımız oldu elbette, ancak kiralarını iki katına çıkaranları da gördük.



Bu yazı 6345 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI