Âlimler buyurdu ki: “İyilik, sevgi kazandırır. Kötülük, düşmanlığa sebeb olur. Münâkaşa etmek, düşman kazandırır. Uymak, itaat etmek, dostluk meydana getirir. Doğruluk, i’timâd kazandırır. Emanete riayet, kalp huzuru meydana getirir. Adaletli olmak, kalpleri toparlar ve sevgi doldurur. Zulüm, parçalanmaya, bölünmeye götürür. Güzel ahlâk, muhabbete, kötü ahlâk, insanların uzaklaşmasına sebep olur. İyilik ve cömertlik, dostluğa, cimrilik, yalnızlığa götürür. Kibirlilik, hiddet, tevâzu yükseklik kazandırır. Cömert olmakla kişi övülür, methedilir. Cimrilik, kötülenmeye götürür. Gevşeklik, zayi olmaya, ciddiyet, işlerin düzenli yürümesine götürür. Aldanmak ve gaflet, pişmanlık sebebidir. Sağlam tedbir almak, ele geçen nimetin devamına sebeptir. Acele etmeksizin istenen şeyler, kolay ele geçer. Konuşmayıp susmakla, heybet husule gelir. Faydalı olmayanı terk ile, fazilet kazanılır.
“İlim ve hikmet müminin kaybolmuş malıdır, onu nerede bulursa alır” buyuruyor Efendimiz (SAV) Medeniyetimiz, ilimle başladı, takva ile bitirdi. Ancak ümmet rotadan, istikametten çıktı.Bu yüzden bir millet oldu yetmiş iki devlet. Paramparça oldu, cahil ve fakir bırakıldı.Ümmete gaflet çöktü, bu millet başsız ve sahipsiz kaldı.Tefekkür ve düşünce ikliminden uzaklaştı, uzaklaştırıldı. Ümmet öksüz, garip ve başsız bırakıldı, tarihinden, kültüründen, medeniyetinden koparıldı. Ümmet özellikle fakir ve cahil bırakıldı. Birbirine düşürülüp ihtilaflar çıkarıldı ve bunun için zemin oluşturuldu, sebepler üretildi. Aç ve fakir kalıp okumayı, tefekkürü, üretimi terkedince, dış güçlerin maşası haline geldi. Dost düşman birbirine karıştı. Siyonizm ve dış güçler birleşip güçlenirken, ümmet Halifesiz bırakıldı. Osmanlının varisi olan TC yi, dilinden, kültüründen, tarihinden ve geçmişinden kopararak hafızasını sildiler, cahil bıraktılar ve zayıf düşürdüler. M Akif gibi uyanık şair ve mütefekkirler, bu konuyu şöyle ifade etmektedirler: “Düşman uyanıkken uyumak maskaralıktır”.
Lütfen bir an önce uyanalım, birbirimizi uyaralım. Bir uyanık kişi, binlerce hatta milyonlarca insanı uyandırabilir. Okuma, düşünme ve tefekkür, cehd, gayret ve cihad şuuru, bilim ve üretim, güçlü irade ve kuvvetli iman oldu mu, Allah’ın izniyle zorda olsa bu işler düzelir. Ortaçağ karanlığında boğulan batı, bilimde Ronesans yaptı. Biz de bu Rönesans benzeri bir hamleyi gerçekleştirmek zorundayız. Dinde ise onların tersini yapmalıyız.Batı Hristiyanlıktan uzaklaştığı için cehalet karanlığından kurtuldu, sayemizde ilimde ve fende terakki etti. İslam ümmeti ise, İslamdan uzaklaştığı için geriledi. Çare İslamdadır, çare ilim ve fenne sarılmaktır, çare kendimize dönüp özümüze sahip çıkmaktır. İslamın ilk emri okumak, düşünmek ve yazmaktır.İslamın Okuma, tefekkür ve cehdu gayret emrini, üretim ve ittihad anlayışını yakaladığımız an ihya, ıslah ve inşa hareketi başlar ve hızla gerçekleşir Allah’ın izniyle.Biz maalesef son iki üç asır olması gerekenin tersini yapmakla büyük bir tahribat gerçekleştirmişiz.
İhya, ıslah ve inşa için yeni kuşaklara, yeni beyinler ihtiyaç vardır.Yeni fetihler için yeni fatihlere ihtiyaç vardır. Bizler topyekün bir ümmet olarak değişim ve dönüşüme mecburuz. Toledoda, Kurtuba’da, Bağdat’ta kurduğumuz milyonluk kütüphanelere, rasathanelere, bilimsel çalışmalara ve eserlere çağdaş bir anlayışla bir kez daha hamle yapmak zorundayız.Her alanda bilim ve teknoloji merkezlerine, ahlak ve irfan meclislerine ve kurumlarına acilen ihtiyaç vardır. Ye’se düşmeden yeni Nizamül Mülkleri, yeni Gazzalileri yetiştirmek ve yeniden Nizamiye Medreselerini asrın idrakine göre inşa etmeye ihtiyacımız vardır.
Değerlerimize bağlı, bizden olan öncü ve salih kuşakları yetiştirmekten ve mevcut potansiyelimizi çok iyi değerlendirmekten başka çaremizin olmadığını bilelim ve Allah rızası için, dinimiz, devletimiz, İslam ümmeti ve tüm insanlık için, herkesin kurtuluşu ve refahı, şahsiyetimizi ve medeniyetimizi kurtarmak ve yeniden dirilmek için, çok ama çok çalışmak, çok kafa yormak zorundayız değerli kardeşlerim. Nereden düşmüşsek oradan ayağa kalkmalı, aklımızı başımıza alıp bir dakkamızı israf etmemeliyiz. Sürekli çözüm ve üretim için tefekkür eden, üreten kişiler olmak zorundayız. Merhum Şehid Hasan El Bennanın ifadesiyle: “işimiz çok, zamanımız yok ” diyorum. Bütün şer odakları uyanıkken uyumak, şairin deyişiyle maskaralıktır. Ye’se düşmeden, zaman kaybetmeden, kol kola girerek hızlıca yol almak mecburiyetindeyiz. Eden bulur, azim ve irade her zorluğu yener. Sefer bizden, zafer Rabbimdendir. Selam ve dua ile…
başakşehir escort,ikitelli escort,güneşli escort,kayaşehir escort,bağcılar escort,esenler escort,eyüp escort,güneşli escort,kumburgaz escort,topkapı escort