Âlimler peygamberlerin varisidir.

 Dün cumaydı, herkes camiye giderken oradaki imamın hutbesini dinlemek ve peygamberî sünneti yerine getirmek derdindeydi.

Diyarbakır'da daha önce Çınar kaymakamı ile Müftüsü arasında bir olay yaşandı.

 Buna siyasilerimiz sessiz kaldı.

Doğru mu, bu hâl ve içinde olunan ahvâl?

Kötü kelimeler ve küfür iddiası.

Sayın Valimiz, bu nece manzara?

Şimdi cuma namazında Kulp kaymakamı peygamberin varisi olan imamı koruması yardımıyla darbederek, yeni bir sayfa açtı.

Sanki bu bölgede,  Diyarbakır'da anayasa hukuk adalet imamlar için yok.

İnsanın aklına CHP zihniyetini getiriyor, bu davranışlar.

Bugün CHP iktidarda olsaydı,  bunu yapsaydı,  "Müslüman" ve " İslâmcı" denilen STK'lar meydanı yakıp yıkayacaktı, gibi.

İnsan,  daha camiye gitmek istemiyor, adeta.

Bunun sebebi devletin ideolojisini dayatma mı?

Bugün Diyanet,  özgür olsaydı bu kaymakam bu imamı dolaylı darp eder miydi?

Sayın Kaymakamın izni olmadan koruma, kendi başına hareket edebilir mi?

Hutbelerimiz okunurken,  hazırlanırken,  toplumun tüm hassasiyetlerine dikkat edilmesi gerekiyor.

Bu hafta Kabotaj Bayramı ise hutbede gemiler ve ticaret konusu mu, ele alınacak?

Dün uzaya ilk astronot gitti.

Güzel oldu.

Önümüzdeki hafta hutbe konusu uzay mı olacak?

Hutbeler, devletin politikasına dayalı ise faiz haram, içki haram, zina haram ifadesi çıkarılmaz.

Kişi, özgürdür, istediği gibi yaşar.

Kimse onu ifadesinden dolayı kınayamaz, eleştiremez.

Peki İmam, hutbesinde İslâmı anlatabilir mi?

Eline verilen hutbeyi okuma özgürlüğü var.

Vaaz içinde kimi cümleler, ifade edebilir ki ufak bir şikayette ortaya çıkarsa ne olur?

Kulp'ta olan ve vatandaşın istemediği, nefretle kınadığı durum nedir?

İmamları ezdir, imamlara aba altından sopa göster, dayılan, efelen, kabadalık tasla...

 Diyarbakır'da ve bölgede insanımız dinine sıkı sıkı bağlıdır.

Her bir ferdin bir imam kadar bilgisi var.

Batı iller gibi değil, dinî hayat.

Bu gün valilerimiz kaymakamlarımız keşke imamlara karşı gösterdiği hassasiyeti rüşvet, iltimas,torpil,  adam kayırmaya karşı göstermiş olsaydı...

Kaymakamlarımız bugün yatırımları yerinde inceleseydi...

İsrafa karşı beytü'l-mal'ı muhafaza etmiş olsaydı...

Dünya kurulduğundan beri peygamberler nasıl eziyet çekmişse yollarından gidenler rahat yüzü görmemiştir.

Bu imamlar, Allah'ın kitabını, Peygamberin sünnetini mi anlatacak?

Yoksa!...

Toplum olarak bunu hak etmişiz.

Muhafazakarı da İslamcısı da  Diyanetin devletin tekelinden kurtulmasını ister.

Diyanetin ekonomiye yük olmasını kimse istemez.

Gayr-ı Müslim'i de solcusu, sazcısı, cazcısı da vergilerinin Diyanete aktarımından taraf değil.

Kulp Kaymakamı'nın imama karşı kaba  kuvvet kullanması ya da kullandırması neyin nesi?

Bunun savunulacak tarafı da yok.

Bugün sendikalar bu konu ile ilgili peş peşe yaptığı açıklama yaptı.

Siyasi partilerden AK  Parti'den  Sayın Cumhurbaşkanı'ndan bu konuda bir açıklama gelmesi gerekiyordu.

Şimdiye kadar hiç kimse bu konuda bir açıklama yapmadı.

Sadece birkaç sendika münferit açıklamada bulundu.

İmam Efendi, bilinmeyen bir dille mi hutbe verdi?

Kürdçe, Zazaca mı konuştu?

Kaba müdahaleye neden muhatap oldu?

Faiz haram mı dedi?

Bankalara para yatırmayın mı dedi?

Ne söyledi de suratlar limonî oldu?

Örgütlerin savunuculuğunu mu yaptı?

Büyük bir kabahati mi vardı?

Cübbelerde düğme yok.

Önünü mü iliklemedi?

Kravat takmadan mı kamet getirdi?

Cemaat çıkmadan mı dışarı çıktı?

Cumaya gelenlere ön safta yer mi ayrılmadı?

Uğurlama mı yapılmadı, namaz sonrası?

Kulp Müftülüğü ne der, bu konuda?

Bakıp göreceğiz, bu imama yapılan müdahalenin sebebini...

Koruma neden hiddetlendi?

İmam Efendi, hutbeyi verirken birkaç ayetin mealini mi verdi?

Bu hususlar aydınlığa kavuşacak, yakında.

Bakmayın, ciddî ciddî sorduğumuz sorular kimine komik gelebilir?

Siz tam tersinden anlayın.

Muhtemelen korumanın pozisyonu ve şehri değişecek.

Vatandaşta devlete karşı kırgınlık artacak.

Nihayetinde cuma için gelenler, bir sonraki cuma bu camiye gelmeyecek gibi.

Devletin üst makamları bu ve benzeri durumlara el koymalı, vatandaşla arasında derin faylar oluşturacak bu tarz durumlara izin vermemelidir.

Dün hazrola, esas duruşa bir komutla uyulurdu.

Şimdi tam unutulmuşken hem de imama, " Esas duruşa geç. Hazrol!." komutu, camide cuma namazı sonrası mı çekiliyor?

Devlete, millete de yazık olacak.

Sanki bilinçli bir provakasyon gibi.

Kimilerine malzeme veriiyor, gibi.

Aman dikkât!..

Selam ve dua ile.