Malum olduğu üzere Cenab-ı Hakk beş kutsal değeri koruma altına almıştır.Yüce Allah’ın insana bahşettiği bu çok önemli haklar bağlamında yazdığımız bu seri yazılarımızın 3.sü olarak kaleme almaya çalışıyoruz. İlk iki yazıda daha çok can ve mal emniyeti üzerinde durmuş ve bu yazımızda ise akıl emniyeti konusu üzerinde durmaya çalışacağız inşaAllah.
Malum akıl çok büyük bir öneme haizdir. Büyük bir değer olan akıl, her türlü zararlı saldırılara karşı yüce Rabbimiz tarafından koruma altına alınmıştır. “Aklı olmayanın dini yoktur” ifadesi çok anlamlıdır ve büyük bir öneme sahip olduğunun veciz bir ifadesidir. Sadece akıllı insan sorumludur Rabbine, topluma ve ailesine karşı. Ancak akıllı insanlar düşünüp tefekkür edebilir ve hayırlı işler yapabilir. Akıllı olan kişi, dostunu ve düşmanını iyi tanır. Efendimiz’e (sav) göre akıllı: “Nefsini terbiye edip ölüm sonrası hayat İçin çalışan kimsedir.” Rabbini düşünen, O’na kulluk ve itaat eden, dünyaya dalmadan, gaflete düşmeden ebedi hayatı ve yaradılış gayesi için çalışan kimseler akıllıdır. Acizliğini bilip kibirlenmeden mütevazi ve güzel bir ahlaka sahip insanlar akıllı kimselerdir. Hayatı boyunca emin vasfına sahip olarak hayat sürdüren ve insanlara faydalı olanlar akıllıdır. Akıllı insanlar, bilerek kimseye zarar vermez, kimsenin hakkına girmez, helal ve harama dikkat ederler.
Akıldan maksadımız “akl-ı selim” olan akıldır. Selim akıl, İslami/rahmani olan akıldır. Yüce Allah’ın buyruklarına, emir ve yasaklarına teslim olmuş olan akıldır. Bizim maksadımız ve arzumuz, sadece yüce Mevla’ya kulluk edenlerin aklına sahip olmaktır. Yaradılış gayesine matuf çalışan kimseler ebedi saadeti elde edeceği için çok doğru bir yoldadırlar. Vahye teslim olmuş, gayeye odaklanmış, Rabb'inin ve görevli meleklerin huzurunda olduğunun idrakinde olan müminler çok az hata yapan en akıllı kimselerdir. Geçici olan dünya hayatını en iyi bir şekilde değerlendirerek sonsuz bir hayatı kazananlar akıllı kimselerdir.Yüce Mevla’nın emrinden ve elçisinin rehberliğinden hiç ayrılmayarak ve gaflete düşmeden kalabilmek ancak aklı selim sahibi olanların yapabileceği doğru işlerdir. Çok akıllıca işler yapmak, iki cihan saadetini beraberinde getirir. Her ne kadar dünya hayatının çilesi ve meşakkati olsada, süfli olan zevkü sefasından mahrum kalarak hayatını sürdürsede, nefis ve şeytanın saldırısı altında olup onları yenmiş ve Rabbine sığınmış bir kahraman mümin edasıyla yoluna devam ettiği için çok güçlüdür, çok huzurludur ve çok akıllıdır.İşte en büyük dünya saadeti de esasen budur. Üstad Bediüzzaman’ın dediği gibi: “ Helal dairesi keyfe kafidir”. Meşru çerçevede olmak kaydıyla ve abartmadan eğlenmekte bir beis yoktur.Gerçek müminler/ akıllı insalar; Zamanlarını faydalı işlerde geçirirler, meşru bile olsa oyun ve eğlence yerine daha hayırlı işler yaparlar, haram, şüpheli ve mekruh olan her şeyden uzak durarak tertemiz ve ulvi bir hayat yaşarlar. Cenab-ı Hak :”Allah kuluna kafi değil midir” buyurmaktadır. Dosdoğru yolda olanlar zamanının çoğunu Rabbine ayırırlar. O’nun himayesine girip ta’zim, tesbih , ve tahmin ederek O’nunla hemhal olurlar. O’nun gücünü bilip sadece O’na tevekkül ederler. Aklı selim sahibi insanlar, nefis ve şeytana değil, Kadir’i mutlak olan yüce Allah’la haşir neşir olurlar, fenafillah mertebelerine çıkarlar. İşte dünyadaki en büyük saadet de bu duygularla yaşamaktır. Ahiret saadeti de ancak böyle elde edilir.
Malum, şeytani akıl diye bir akıl da mevcut. Nefis ve Şeytana, yada şeytanlaşmış insanlara tabi kişilerde rahmani bir akıl yoktur. Aklı selim sahibi kimseler değillerdir. Bu tür insanlar, sıratı müstakimden sapmış, doğru yoldan çıkmış, akıllarını şeytani işlerde kullanan kimselerdir. Cenab-ı Hak, bu kimselerden razı değildir. Ebedi hüsrana uğrayanlar işte aklını kötü işlerde kullanan bu bedbaht insanlardır. Dünya işlerini, helal harama bakmadan başarmış, belki mal ve makam sahibi olmuş olsalarda, hakikatte akılsız kişilerdir.Ticarette, siyasette vs. akıllı gibi görünürler, halk arasında çok akıllı insanlar olarak kabul görebilirler, itibar ve söz sahibi de olabilirler, ancak filhakika akıllı değillerdir. Rabbine isyan eden kişi çok zengin bile olsa, yüksek görevlere gelmiş bile olsa akılsızdır, aklı selim sahibi değildir. Dünya hırsından sonsuz hayatını heba edendir.Sonu büyük hüsran olacaktır ve son pişmanlıkları asla fayda vermeyecektir. Bizim böyle dünyalık bir akla ihtiyacımız yoktur değerli dostlar. Dünyayı da ahireti de kazandıran vahye bağlı bir akla ihtiyacımız vardır.
Cenab-ı Allah (cc), bütün müskirat dediğimiz Uyuşturucuları, içki ve benzeri şeyleri akla zarar verdiği için haram kılıp yasaklamıştır.”Xamr” kelimesi arapçada örtmek demektir. Bütün içki ve diğer uyuşturuculara da aklı örttüğü ve akla zarar verdiği için xamr denilmiştir. Başörtüsü anlamında kullanılan “xımar kelimesi de, başı örttüğü için bu ismi almıştır. Dinimiz, çoğu haram olan içki ve bütün uyuşturucuların azını da haram kılmıştır. ”Kebair” denilen büyük günahlar arasındadır akla zarar veren bu müskiratlar. İçki İçen insan, başka hatalar da yapar. Sarhoş araba kullanan şoförlerin kazalarını her gün duymaktayız. İçkili ve sarhoş insanın zina ve sarkıntılık yapma oranı çok daha yüksektir. İçkili insan davranışlarına hakim değildir. Saldırgandır ve başına gelebilecekleri şeyleri idrak edemez. İçki ve diğer Uyuşturucuların bu tür zararlarını arttırarak saymak mümkündür.
Bu yüzden Yüce Rabbimiz çok zararlı olan sarhoş edicileri yasaklamıştır. Çok kıymetli olan akli selime muazzam derecede tahribat yaptığı ve bizim şahsımızı, aile ve sosyal hayatımızı düşündüğü İçin haram kılıp aklımızı emniyet altına almıştır.
Şunu unutmayalım ki, İslamın bütün emirlerinde çok faydalar olduğu gibi haram kılınan şeylerde de büyük zararlar vardır. Kadir’i Mutlak olan Allah Azize ve celle, bize muhtaç değil, herkes O’na muhtaçtır. Yaratandır, Rezzaktır, Rahman ve Rahimdir. Koyduğu bütün İlahi kurallar bizim içindir, dünyada da bizim menfaat ve maslahatımız içindir. Ahirette de ebedi huzur ve saadetimiz içindir. Akıllı insan, her iki cihanın saadetine de talip olan insandır. Bunun için insanın yapması gereken şey, nefsine, şeytana ve şeytanlaşmış insanlara değil, Allah’a itaat etmesidir.O’na teslim olmak ve gaflete düşmeden akıllıca işler yapması, salih ameller yapıp salih nesiller yetiştirmesidir. Akıllı insanın işi, nefsini terbiye edip ahiretine azık hazırlamaktır. Rabbinin rızasına uygun davranışlar sergilemek, insanlara zarar değil faydalı olmaktır.
Sözlerimi bitirirken şunları da hatırlatmak isterim: Akıllı insanlar, Allah’a sadık insanlarla kalkıp otururlar, ilim, amel, cihad ve ihlasla yol alırlar. Ölünceye kadar dosdoğru yoldan ayrılmadan, ilim öğrenir, irşatta bulunur ve ibadet ederler. Hırs, haset, kibir, yalan, gıybet ve iftira…gibi büyük günahlar işlemezler. Her an ölecekmiş gibi ölüme hazır olmaya çalışırlar. İşte en akıllı insanlar bunlardır. Temennim onların arasına karışmaktır. Selam ve dua İle…
Abdurrahman SEVGİLİ
mercurecasino poker siteleri slot oyna oleybet
slot siteleri canlı bahis siteleri http://www.tedxmadrid.com/ casino siteleri
başakşehir escort ikitelli escort güneşli escort kayaşehir escort bağcılar escort esenler escort eyüp escort güneşli escort kumburgaz escort topkapı escort
gaziantep escortgaziantep rus escort gaziantep escortseks hikayeleri