Bugun...


Mehmet Ali ABAKAY

facebook-paylas
KINIYORUZ
Tarih: 08-12-2023 00:01:00 Güncelleme: 08-12-2023 00:01:00


Şehirler hane hane ateş içinde

Duman tütmez oldu bacalardan

Çeşmelerden su

Damarlardan kan

Bir kulak cızırtısı

Onaylamıyoruz yapılanları

Alkışlayarak kınıyoruz

Kalabalıklar biriktiririz binlerce

Ellerimizde bayraklar

Konuştukça coşanlar var

Mikrofonlarda lanetler okunur

Aminler tüm dualara

Bir Cum'a sonrası nümayiş

Pazubentler kollarda

Alınlarda şéhâdet âyetleri

Bağırarak kınıyoruz

Akademik dilden konuşmalar

Tarihten sayfalar açılır tozlu

Bizimdi o topraklar

İlk yöneldiğimiz Kıble

Esaret altında halası beklenen

Koca koca adamlar bildiri okur

Sayfa altında imzaları

Yürüyerek kınıyoruz

 

Bir sohbet havasında memleket meseleleri

Davet edilen yemeksiz kalkmaz

Sonrasında ya çay ya kahve

Bilirsiniz taziyelerimizde gelenek

Birkaç âyet birkaç hadis

Dağılır dağılır fikirler

Boğarız bir bardak suda düşmanı

Yere düşer kurşunlardan ölmezse

Açlıktan susuzluktan

Taze ömürlerinde açmamış gonceler bir bir

Konuşarak kınıyoruz

Edilen dualarda göz yaşları

Kadın çoluk çocuk

İhtiyar hasta kötürüm

Kalabalık meydana sığmaz

Sağanak sağanak şiirler

Marşlarla dirilen ölü ruhlar

Eller yumruk havada bir bir

Aksa su gibi insanlar bendsiz

Sel misali önüne katar çerle çöpü

Eve gidince yorgunluk emareleri

Çekilen meydan karelerinde aranır yüzler

İbadet şuuruyla paylaşılır kendince

Pazara tekrar gitmek için dinlenilecek

Hafta boyunca görev tamam

Susarak kınıyoruz

Onların kınası alınlarında tabiî

Sızmıştır inceden inceye

Zaman yoktur kınalı kuzular gibi

Ellerinde çocukların isimleri

Biliyoruz ölüme hazır birer birer

Doyulmayan vahşete seçilen kurban

Ardından kalmamış ağlayan

Ağlamadan kınıyoruz

Bir televizyon ekranında bomba sesleri

Havada parıldayan ölüm kusan

Geceyi aydınlatan parıltılar

Düşüyor elleri yaşlı adamın

Yanaklarında ıslaklık

Şikâyet ediyor kendinden gördüklerini

Zulme rıza zalime yardım etmenin öbür adı

İsimsiz gömülür hayatın baharında çocuklar

Doğuracaktır bebekleri kadınlar yine

Ne bir aş ne ekmek ne su

Sofra kurulu yerde herkes doymuş

Toprak kana doymuş

Toza dumana boğulmuş her yer

Günde beş yüz kurbana az der vahşetin sesi

Savunmaysa çektığin betondan duvarlar ne

Kapıları kapatılmış açık hapishane

Denizden ateş kusan makineler

Gökten yağan bombalar dağılır

Daraltılır çember karadan

Vahşete seyirci kalmak zordur

Her biri ismimizi taşır

Konuşulan dil farklı coğrafyada

Çocukların kurumuş göz pınarları

Çaresizliği anaların yüzünde okunur

Ölüm esaretten yeğdir onlar içın

Yaşamak bizim için nimet bilinmeli

Az önce geldik yeni mitingden

Getir çayçı demli olsun ikrâmın

Cam bardakta rengi belli olur istemeyiz

Kâğıd bardaktan içilmeli yorgunuz

Unutulmuş kâğıt bardakta taçlı kızın sureti

Biz böyleyiz bir baķıma

Kan içenlere inat çay içiyoruz

Onlara inat almıyoruz aşikâr kötü emsal olur

Raflarda durur ürettikleri ne varsa

Tamam güzel huylu kardeşim

Dün bunlara kim izin verdi

Çoğaldıkça kınıyoruz

Biz şiir yazarız bembeyaz kâğıtlara ağıdımız olur.

Bir karalama bembeyaz kâğıda leke

Kefenler biliriz pembe kıpkırmızı renkli

Taşınır küçük bedenler bisikletin arka kutusunda

Bir baba kızının cansız bedeninı kucaklamış

Cenneti muştuluyor bebesıne analar

Siren sesleri yaklaşır ve durur

Deposunda yakıtı biten ambulans vurulur

Şarkıcının biri konuşur

Artistin açıklaması sevindirir

Bağış bekler yardım için dernekler vakıflar

Vatan toprakları kirli çizmelere teslim

Analar öldükçe çocuklar yitirildikçe yaşlılar gittikçe

Gazetelerle kınıyoruz

 

Zulmüne zalimin rızası olmayanlardan belli

Bir bir kırılıyor gòvdeleri

Düşünce toprağa her beden

Dinmeyen yarada beklenen derman

Feryâd çığlık ah û enîn arabesk

Masabaşlarında kalkan eller bağlar kararı

Kınamayanları kınıyoruz

 

Kınıyoruz kınamayanları

Akşam olur hava soğuk mevsimde

Ceplerimizde elĺerimiz karanlık çökmekte her yere

Haritalar ders kitaplarında okullarımızın adı yok

Belli besbelli kınamamalı gözetleyen birileri

Cesaretimizle kınıyoruz

Dergilerde dosyalar dosyalar

Üst üste toplantılar

Tartışmalar parmak sallamalar

Mükellef sofrada yapılır anlaşmalar

Şarap değil bardakta yok müskirât

Taze sıkılmış üzüm suyu değil zinhâr haram

Siyahından sarısından sade gazozdur içilen

Mideyi rahatlatır asitli muhteviyat

Okur sonrasında alınan kararı yüksek sesle biri

Kameralar fotoğrafçılar gazeteciler

Tek kelime lamı cimi yok anlaşılır net

Alkışlar alkışlar

Kı-nı-yo-ruz!...

 

Yetmez bunca mücadele uğraş çaba ister

Alınteriyle hak edilmeli her mükafaat

Katılan kimse plâketle ödüllendirilsin

Uzakta olanlara sanal teşekkür belgesi

Yolumuz açık paylaşım üstüne paylaşım esas

Yüreğimizde kurulacak bayrağı dalgalanacak

İstedikleri topraksa işgal edillimştir ne denilebilir

Sinema bizim tiyatro bizim müzik bizim

Şiir bizim roman bizim olsun

Televizyon dizisi epey reyting alır istisnasız

Devir P&R derdi ustası hatibin

Ne diyelim şairin şiirine ödül yok selamlar kesik

Yol yürüyenin ayakkabılar spor üst alt eşofman

Sabah sporlarına çıkanlar yürür koşar sahil boyunca

Ellerinde bayraklar dalgalansın maratona hazırlık bu

Ya Rabb, bir koşudur bu, iman ettik beyhude değil, bizi koru

Kınayandan ve kınanandan

Kenan ellerine başlamadan yolculukları

İçimizde hapis yolculuk başlasın

Yüreğimizin kapısı açılsın

Kör gözlere bir derman olsun gömlek

Önce Yusuflar aranmalı

Önce Yusuflar bulunmalı

Kınamaksa yürekten kınanmalı

Duymadıkça Hakk kınamak olmaz

Yeni Selahaddinler olmalı

Bismillâh!..

_"Şehir"konulu çalışmalar dışında farklı konularda yazmıyoruz. Bu şiiri yine şehir eksenli olduğu için paylaşmak istedik, sizinle.

Mehmet Ali Abakay  4 Aralık 2023



Bu yazı 3369 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI