Corona virüsü uzun bir süre kapımızdan defetmeyi başardık başarmasına da o riskli ve bir o kadar da tehlikeli günler kapımıza dayandı ve artık o bilinçle hareket etmemizi gerektiriyor.

Önceki akşam itibari ile Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bir açıklama yaparak Corona virüs vaka sayısının 47’ye dayandığını ve artmaların olması ile birlikte can kayıplarının da yaşanabileceğinin altını çizdi, insanları dikkatli, mesafeli ve hijyenik olmaya davet etti. Kısacası Sayın Koca bireysel olarak vereceğimiz çabaların da, vurdumduymazlığın da faturasını topyekûn ödeyeceğimize dikkat çekti.

Gel gelelim Diyarbakır özelinde neler oluyora: Kamunun tüm katmanları gerek dezenfektasyon konusunda gerekse de uyarı ve bilgilendirmeler adına ciddi ataklar geliştirse de şehri şöyle bir dolaşayım dediğinizde yapılan uyarıları çokta ciddiye almayan hatırı sayılır bir kesim varlığını görmek mümkün. Eğlence mekanlarının ve kahvehanelerin kapanması ile birlikte ilgi odağı olan AVM ve izbe mekanlar yoğun ilgi görmeye başladı.

Mesela Önceki gün sur içi bölgesinde insanlar neredeyse 3’er santim mesafe ile yan yanaydı, tokalaşmalar, sarılmalar, öpüşmeler ise her zamankinden daha fazla. Öyle ki AVM’ler insanlarla dolup taşmış, oto parklarında yer kalmamıştı.

Yahu kardeşim ortalarda dolaşan ölümcül bir virüs dolaşıyor, uzmanlar uyarıyor, Sağlık Bakanı ha bire açıklama yapıyor. Yahu kardeşim siz hiçmi kendinizi düşünmüyorsunuz, hadi kendinizi düşünmüyorsunuz başkalarını riske etme hakkını nerden buluyorsunuz.

Enteresandır bugün kahveler veya eğlence mekanları kapalı diye ki bununda nedeni toplu halde bir araya gelinmesini engellemek, yaşları 25 ile 15 arası yaklaşık 10 kişi İstasyon civarında ellerine çekirdek almış çitleyerek etrafı izliyorlar. Birinin eli değirenin omzunda, birbirlerinin sigarasını emcüklüyorlar. Biraz ileride üst geçitte birkaç kişi elini dayamış korkuluklara yine yan yana trenleri izliyorlar. Biraz illeri gidiyorsunuz kolkola girmiş bir gurup sallana, sallana yürüyorlar.

Yani kısadan hisse ‘Corona bizden korksun’ havaları hakim. Yani bu kadar olmaz dedirten manzaralar.

Anlatacak o kadar çok aykırı manzara ile kaşlışatım ki akıllara ziyan. Öyle ki herkes bu kadar doğallığın ötesinde bir gariplikle hareket ediyordu ki kendimi yadırgadım bir anda, Yoksa benmi hatalıyım diye düşünmedim değil.

Sevgili memleketimin yaşayan insanları az biraz riskin ve tehlikenin farkına vararak hareket edin.

Unutmamak gerekir ki: HER SORUMSUZLUĞUN AĞIR BEDELLERİ OLUR.

Ahmet BEŞENK