Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim görevlisi olan Uğur Kutay, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi- Sinema-Tv Bölümü mezunudur. Aynı bölüm üzerinde yüksek lisansını tamamlayan Kutay, YTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsünden yeterliliğini almış ama insan olamamış ve bu arada Peygamberimize gösterdiği saygısızlığıyla Siyonistlerden ön sırayı almıştır.  Haddini hududunu bilmek kadar güzel bir şey yok ama bu zat bunlardan oluğu gibi kâfirliğini de tescil etmiş birisidir.  

          BirGün gazetesi de hangi fikrin ve kimlerin uşağı olduğunu bilmiyoruz ama bildiğimiz bir şey varsa o da Uğur Kutay kadar suçlu, saygısız, insan hakları tanımayan ve insanların inançlarına saygısızlıkta önde giden bir yayın organı olduğudur. Konu hakkında gazete şunları yazmaktadır. “Yazarımız bir grup faşist tarafından hedef gösterilmiştir.” Müslüman bir ülkenin Peygamber’ine ağza alınmayacak sözler söyleyeceksin saygı ve edep sınırlarını aşan davranışlarda bulunacaksın ve sonra gelen tepkilerin yanlış olduğunu düşüneceksin! Böyle bir şey olabilir mi! Kendi inancını aşağılama kompleksinde ne zaman vazgeçeceksiniz? Batıda böyle bir şeyi yapılabilir mi? Bırak peygamberi papaz ya da hahama böyle bir edepsiz davranışta bulunabilir misin? İster dinsiz ol, ister kâfir ol, bu sıfatlar sana başkalarının inancına saldırma hakkını vermez. Bunu bilmeyecek kadar edepsiz olamazsın. Bu davranışa bakıldığı zaman bu zatta kişilik bozukluğun bir başlangıcı olabilir diye düşünüyorum. Ona tavsiyemiz bir psikiyatriste görünmesidir. Seni savunan gazete de bir paçavradan başka bir şey değildir. Paçavra olmamış olsaydı binlerce insanın inancına saldırıda bulunan birini savunmaz ve onu yazar olarak barındırmazdı. Eğer barındırıyorsa o da kâfirlik için yayın yapan bir yayın organı olduğunu gösterir. İslam inancına saygısızlık, edep dışı davranışı nedeniyle tüm Müslümanların laneti üzerinde olsun. Kendini tanıtmak içi neden böyle bir edep dışı yolu izlemiş olmanı anlamış değilim.

Bununla ilgili bir hikâye anlatayım; hikâye köyde geçer, zamanın birinde bir köyde her akşam köy odasında köylüler toplanır, günlük olarak köyden geçen durum veya olaylardan söz ederler. O köyün sürüsünü güden çobanın da bir kızı varmış, kız babasına her akşam sorar?  “baba köy odasında kimse benden bahsediyor mu? Çoban da yok kızım niye senden bahsetsinler diye çıkışır. Gel zaman git zaman kız kendisinden söz edilmesi için bir yol düşünür.  Kimseyle görüşmeden gündüz gözüyle köyün çeşmesine gidip çeşmeyi pisletir. Bu olay tüm köylünün dilinden dolaşmaya başlar. Olay köy odasına kadar gelir, kimi onun şahsını kimi de sülalesini katarak olumsuz konuşmaya başlar köy odasında. Kızın babası köylülerin küfürlü sözlerine dayanamayarak köy odasından çıkar ve eve doğru yol alır. Eve vardığında kamyon çarpmışa döner. Kız tekrar sorar: “baba bugün köy odasında benden bahsettiler mi?  Baba hem sinirli hem üzgün bir şekilde evet kızım bu akşam senden ve tüm sülalemizden bahsettiler” der.

       Kutay mısın ne karın ağrısısın bilmiyorum, sen kendinden mi söz ettirmek istiyordun? O zaman kendi alanında güzel işlere ve çalışmalara imza atsaydın ya, çobanın kızının yolunu tercih etmen çok yanlış bir seçim olmuş. Allah’ın, Peygamberin ve inananların lanetini almakla neden kendini tanıtmaya çalıştın? İnşallah dünyadan rezil olmaktan ve ahirette de cehenneme gitmeden bu küfründen dönersin.

          Bu adi kişi milyonlarca halkımızın inancına ve dini değerlerini aşağılamadan ve halkı kin ve düşmanlığa sevk etmesinden görevden alınmalıdır. Hangi inanç olursa olsun kim bu şekilde inanç sahiplerinin inancına karşı saygısızlık, aşağılayıcı ve küçük düşürücü davranışlarda bulunursa hiçbir üniversite kapısında içeriye alınmamalı; çünkü o kişi insanlığın yüzkarasıdır. Ayrıca medeni hukukta da hangi inanç olursa olsun inanca karşı ve o inanca tabii olan kişileri küçük düşürücü aşağılayıcı davranışlara ağır cezalar getirilmelidir. Bu yapılmadığı takdirde sürekli birileri bu konuları kaşıyacak ve toplum arasında birlik beraberliği bozmaya çalışacaktır. Bu ülkenin birliği ve bütünlüğüne ve huzurunu bozmaya yönelik bir eylemdir, bu kimsenin haddi değildir.

Not: Kafir; hakkı örten anlamında kullanılmıştır.

                                                                                                        Ali LALE