Bugünlerde F-16,F35 savaş uçakların Türkiye’ye verme gündemi oluştu. Bugüne kadar bunlarla ilgili gündem oluşmadı da bugünlerde neden oluştu.  Hatırlayın paramızla ve mühendislerimizle F-35 ortaklarından biriydik. Hangi gerekçeyle bizi çıkardılar ve paralarımızı da vermediler. Böyle bir ortaklık dünyanın neresinde olabilir. Bence bunlar hiç değişmediler. Dün Amerika’nın yerlileri olan kızıl derileri soy kırımına uğratan zorba ABD F-35 savaş uçağın ortaklığından yine gerçek yüzünü gösterdi. Bu ne demektir. Hiçbir zaman bunlara güvenilmeyeceğin bir göstergesi olduğunu Kur’an’ın ayetlerinden de Rabbim buyurmuştur. Sürekli tahakkuk etmektedir. Filistin- İsrail savaşında tüm demokrasi havarileri, insan hakları savunucuları!  Zalim İsrail’in oyuncağı gibi İsrail’in her dediğini yapmak zorunda kalan ABD ve Avrupa bugüne kadar o maskelerle Müslümanların gönlünde ki imanı aldılar. O iman ki Çanakkale’de tüm küffar, tek millet oldu ama gönlünde o imanı taşıyan Müslümanların karşısında pes ettiler.   Bugün Filistin’e yaptıkları gibi dün de ülkemize aynı şeyi denediler. Ancak hala halifeliğin sembolünü taşıyan Türkiye’ye, yardım için bütün Müslümanlar tek vücut oldular. Bu yüzden Çanakkale geçilmez oldu. İşte ondan sonra küfür milleti Müslümanları yenmek için gönlünden imanı ve elinden Kur’an’ı almakla mümkün olacağını anladılar.   Çünkü onlar biliyorlar ki Allah’ın emrine göre hayatını sürdürülenler; para veya başka bir menfaatin kölesi olup milletine ve ülkesine hainlik yapıp Siyonizm’in uşağı olmayacağı iyi bildikleri için yüreklerde imanı almak için maskeler kullandılar. Bu çalışmalarında büyük başarı kazandılar.

                 Dün NATO tarafından verilen savunma sistemleri bizden aldılar. Bugüne kadar biz kendi paramızla onlardan silah satın alamadık. Neden Çünkü onlar terör üzerinde bizimle savaşıyorlardı.  Bir taraftan terör guruplarını eğiterek ve kendi silahlarıyla donatarak Türkiye karşı saha sürerken diğer taraftan Türkiye’yi köşeye sıkıştırarak taviz kopartma peşinde olan ve insanlıkta nasibini almamış ecnebilerden söz ediyorum.

                NATO’nun ortağı olduğumuzu bugün mü aklına geldi. F-16’dan ve F-35 den söz ediyorlar Türkiye’ye vermeyi ve ortaklığı devam etmek istiyorlar. Neden?  Sorusunu sormak hakkımızdır. Bunlar tekrar tarihin tekerrür etmesini çalışıyorlar. Bunlar şeytan gibidir. Bir sağdan bir soldan sokulurlar, alttan üsten girerler,  şeytan gibi damarlarda gezinirler. Neden? Bunlar bu tavırlarıyla, gelişen büyüyen ve o kadarda satışlarıyla bir pazara sahip olan yerli sanayimizi tekrar yok etmek ve yavaşlatmak için şeytani planları devreye sokacaklar. Aynı el Nuri Demirağ’ın yaptığı ve uluslararası A grubuna dâhil olan çift motorlu uçakları nasıl toprağa gümdülerse. Bugünde Türkiye’nin savunmada aldığı mesafeyi kısaltmak, yavaşlatmak veya yeni imkânlar sunarak mevcut sanayi teknolojimizi itibarsızlaştırmaya çalışacaklardır. Eğer Türkiye olarak yakaladığımız bu gelişmeyi ve ivmeyi yavaşlatırsak sonumuz belki Filistin’den daha beter olacaktır.  Dinimize, kültürümüze ve tarihimize bizleri nasıl düşman ettilerse ve Yahudilerin üstün ırk ve ahlaklı ve batının kültürünü bize nasıl kabul ettirdiyseler, korkuyorum ki Savunma sanayinde makarayı ters sarmaya çalışacaklardır. Millet olarak 15 Temmuzda işgale nasıl karşı koyduysak buna karşıda Devlet ve millet olarak karşı koymak zorundayız. Bu millete bu ecnebiler ağır bedel ödetme peşindedir. Bunu adımız gibi inanmalıyız. Çünkü bunların tarih boyunca bu millete bir faydası olmamıştır. Har zaman bu milletin başına çorap örmüşler, planlarıyla gençlerimizin kanına girmişlerdir. Bunlar katildirler. Savunma teknolojimize siyasi irade kesintisiz devam edilmeli aksi takdirde elimize aldığımız özgürlüğün ve bağımsızlığın ipini yine elimizden kaçırırız, bu sefer kaçırırsak bir daha belimizi düzeltemeyiz. Çünkü İmkânı veren Allah siz bunun değerini bilmezseniz. Elinizden çıkar, bir daha böyle bir imkânı yakalamak mümkün olmayacaktır. Onun için onların bizlere sunduğu tekliflerin ucu savunma sanayimize dokunursa, kibarca yan çizmeliyiz. Onların bize oynadığı oyunların karşılığını siyasi oyunla karşılamalıyız.

 Ali LALE