Aşağıda metni verilen vekil yemin metni kısa bir ifade gibi masum duruyor olabilir, sakın basit bir metin olduğunu sanmayın,! bu yemine bağlı olan bir vekilin eli kolu bağlı ve TBMM’de varlığı pek hissedilemez oluyor.

Halbuki vekil öyle bir metin ile yemin edecek ki insanım diyen bir kimse o metne itiraz etmek için bir bahane bulmamalı.

Peki diyelim ki halkın seçtiği bir vekil bu yemin metnini okumazsa vekil olmayacak mı? Böyle bir durum söz konusu ise bu sözde demokrasi ile izah edilebilir mi? Bence müsaade edersiniz vekil hangi değerler üzerinde meclise gelmişse onun üzerine yenim içisin, olur biter. Vekilin yasa ve anayasa yaparken kendisine bir manevra alanı seçerseniz, müdahale alanını sınırlarsanız elini kolunu bağlamış olursunuz.

Bakalım yemin metninde ne varmış?

“Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim.”

Gelin beraber bu yemin metnini analiz edelim.

1-Milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyorsanız, ilahi öğretiden nasıl faydalanacaksınız? Hak ve adalet adına ilahi hukuktan nasıl faydalanacaksınız?

2-Laikliğe bağlılık üzerine yemin içiyor,  laiklik ilkesi üzerinde yemin içen biri hak ve adalet adına Kur’an ve Hadisten, İslam’ın hukuki müktesebatından faydalanabilir mi?

3-Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlılığı içeriyor, bu madde de Milletvekilinin elini kolunu bağlamıyor mu?

4-Anayasaya bağlılığından bahsediyor, yeminle anayasaya bağlı olan bir vekil yeni bir Anayasa çalışması nasıl yapacak?

5-Büyük Türk milleti önünde diyerek Türk vatandaşlarımızın duygularını su-i istimal ediyor, bunun üzerine dolaylı olarak ırkçılara göz kırpıyor.

6-Namusum ve Şerefim üzerine diyerek alafranga bir ifadeyle yemini bağlıyor.

Bu maddelere baktığımız zaman bir yandan yararlı bir yasama görevi yapmak için vekilinin çalışma alanını daraltıyor,

Diğer yandan Atatürk ilke ve inkılaplarına yemin ettirerek 1982 anayasasının devamını sağlayacağını, bekçiliğini yapacağını söylüyor.

Büyük Türk milletinin önünde diyerek milliyetçiliği körüklüyor. Yazının başlığında belirttiğim gibi vekili peşinen hadım edip bırakıyor. Etki alanında önü kapatılan vekil artık ayak işleriyle uğraşıyor.

Peki bu metni şöyle düzeltsek nasıl olur acaba?

“Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, vatandaşın bana verdiği yetki gereği muhafaza edeceğime,  hak ve adalete endeksli anayasal ve yasal düzenlemeler yaparak meclisin misyonuna uygun çalışacağıma, halk adına devlet kurumlarını denetleyip kurumların daha sağlıklı çalışmalarına vesile olacağıma, kamu menfaatini daima kişisel menfaatimin üstünde tutacağıma genel kurul nezaretinde ve milletin huzurunda mukaddesatım adına and içerim.”

Arkadaşlar çarpıklığın sirayet etmediği bir alan kalmamış, neresini tutuyorsanız elinde kalıyor.

Ama yine de cesaretimi toplayarak bu soruna dikkat çekmek istedim. Takdir yetkililerindir.

Haydi hayırlısı.