Yönetim tecrübesi, çileli hayatın kendisine verdiği özgüven ve siyasi geçmişi ülkenin yönetimi için bir fırsattır.

Allah Erdoğan’a sağlık, sıhhat ve hayırlı bir ömür versin diyerek yazıma başlamak istiyorum.

2013-2015 yılları arasında “Çözüm Sürecini” risk alarak başlattı, karşı taraf yürütmek istemedi. Diyarbakır’daki son konuşmasında HDPKK’nin çözümü berbat ettiğini dile getirdi, zaten vatandaş olarak  çoğumuz biliyorduk. Artık bu ladini siyasetin yapıp ettiklerini en yüksek seda ile dile getirmek boyun borcumuzdur. Bu mevzuu başka bir yazımda detaylı bir şekilde ele alacağım inşaallah.

Üstat Bediüzzaman bir ifadesinde “bazı olaylar bizatihi, bazıları da netice itibariyle hayırlıdır” der. Çözüm sürecinin bize yaşattığı zorluklar göz ardı edilemeyecek kadar ağırdı, ama netice itibariyle HDPKK’ye de telafisi zor bir karne verdi. Doğrusu eğer başarılı olunsaydı biz orijinal Kürtler; edep, namus ve ehli secde kimseler için bir azabın başlangıcı olacaktı. Bunu bildiğimiz halde ”yeter ki sorun çözülsün, analar ağlamasın buna da razıyız” dedik, ama yine olmadı çünkü öyle bir dertleri yoktu, ayrıca ipleri başkasının elindeydi.

Bakın bakayım 2015 genel seçimlerinde HDP 80 vekille meclise gittiklerinden bu yanı her seçimde oy oranı ve vekil sayısı düşüyor.

Bazen CHP ona el atıyor, bazen de kapatma ve benzeri mağduriyetler üzerinde politik bir pirim yapıyorlar. Kanaatim o ki, gelecek seçimlerde kesin barajın altındadır. Hele ki Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır’da verdiği mesaj çerçevesinde eğer ülkenin  barış ve huzuru için bir çaba sarf edilirse vay HDP’nin haline! onu ancak ittifaklar kurtarır diye düşünüyorum. Sol ikizi CHP’nin listesinde vekil adayları göstererek birkaç vekil meclise gönderebilirler o kadar.

Bu sene kurmamıza rağmen günlük görüntüleme sayınsın ortalama 10.000’den fazla olduğu “Müslüman Dünya” adıyla tanınan bir internet gazetemiz var. Ben de acizane genel yayın yönetmeni sıfatıyla yazarların görüşlerine aşağıdaki açıklamayı sunup, onaylarını aldım ve sitede yayına verdik, ülke çapında bayağı olumlu tepkiler aldım, bir çoğu bu teklifin hayırlı bir çalışmaya öncülük yapabileceği yönündeydi, dolayısıyla aynı açıklamayı bu yazımda da paylaşmak isterim.

Açıklamanın metni şudur;

……………………………………………………………………………………………………………………….Büyük devletler kendi sorunlarını kendileri çözerler…!?

Türkiye Cumhuriyeti devleti yaşadığı 100 yıllık ömründen dersler çıkararak kendi sorunlarını çözmeli, sıkıntılarını bertaraf etmelidir.

Başkanlık sistemini bir fırsat olarak değerlendirip, halkın değerleriyle barışık bir duruma gelip, toplumsal mühendislikten vazgeçerek kendine göre don biçtiği “makbul vatandaş” yetiştirme yanlışını bırakmalı, toplumun inanç ve kültürel değerleriyle, doğuştan gelen haklarıyla barışık politikalar üretmelidir.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın Diyarbakır konuşması sulh ve selamet için bir umut verdi, umarız toplumun tüm sosyal ve siyasi dinamiklerden destek alır. Kendi sorunlarımızı bir kenarda bırakırsak, hak yolunda terakki edemeyiz. Yüce Türk Devleti, Büyük Türk milleti demekle ne yüce olunur ne de büyük. Ne demiş atalarımız “Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz”

Cumhuriyet düzeni boyunca Kürt vatandaşlarımıza çektirdiği acıları dindirmek için bir an evvel Ankara’da Kürt Araştırma Merkezini kurarak Kürtlerin Alimleri, Şeyhleri, Aydınları, Gençleri ve Kadınlarından faydalanarak, görüşlerinde yararlanarak iç sorununu hal etmeli, dünyadaki tüm Kürtlerle ilgilenmeli, hayatlarının kolaylaştırması için gayret ortaya koymalıdır.

Bu konuda akıl baliğ olan tüm vatandaşlarımızın duacı olmasını talep ediyoruz “Barışta hayır var” ayeti ile kamuoyunu selamlıyoruz.

“Müslüman Dünya”

………………………………………………………………………………………………………………..

Sevgili okurlarım biz düşünce insanlarıyız, doğruluğuna inandığımız, sıkıntılarımıza çare çözüm olabilecek fikirlerimizi paylaşmak bizim vazifemiz olsa gerek.

Siz de bu konuda katkıda bulunmayı unutmayın, sakın ola ki bölücülük ve ihanet kavramları size kaygı/endişe vermesin. Bu ülke hepimizin, canımızı siper eder yine böldürtmeyiz, ama sorunlarımızın orta yerde kalmasına seyirci kalamayız. Tabi bu tür çalışmaları ancak Erdoğan’ın riyasetinde yapabiliriz diye düşünüyorum.

Selam ve selametle kalın.

Eyüphan Kaya/İnsan hakları aktivisti/Ortadoğu uzmanı