Ben bir vatandaş olarak mensubu olduğum devleti takip etmekle yükümlüyüm, her vatandaş gibi.
Devletin Kurum ve Kuruşları ne durumda?
Üzerine düşeni yapıyor mu?
Yetkililer sorumluluk duygusunu taşıyor mu, taşımıyor mu?
Bunu takip etmek, taltif ya da tenkit etmek vatandaş olarak vazifemiz olsa gerek.
Bu konudaki çalışmalarımı, taltif ve tenkitlerimi bir yazıya sığdıramam ama bir kaçını dillendirmekte fayda var diye düşünüyorum.
Mesela Diyarbakır Kayapınar bir önceki Kaymakamımız Dr.Ozan Balcı gayet iyi bir mülki idare amiriydi, terfi etti Tokat valisi oldu, bir çok defa onun hayırlı çalışmalarını köşeme taşıdım.
Bir önceki Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez hoca için, “Mehmet Görmez yılın bürokratıdır” başlıklı yazımla çalışmalarının bir kısmını kaleme aldım,
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Süleyman Aslan’ı yararlı çalışmalarından dolayı takdir ettim.
Cumali Atilla Diyarbakır’da kayyum iken önemli çalışmalara imza attı inanarak yazdım ve hala da yazdıklarımın arkasındayım.
Cumhurbaşkanımız başarılı bir liderdir; kalbi, kavli, fiili duamızla arkasındayız ama eleştirdiğim de oluyor.
Tabi yeri geldiğinde uyarılarımız da oluyor, vatandaş olarak bu benim vazifemizdir.
Tunceli valisi bir ara “Ne mutlu Türküm diyene” dağlarda yazılan yazının videosunu twetterinde paylaştı, “Vey valiyo, vey valiyo” başlıklı bir yazı ile eleştirdik.
Zonguldak Valisi yapılan bir habere dayalı olarak Tevhit barağını camii inşaatından indirtti, “Tevhit bayrağı İslam dünyasının ortak değeridir” başlıklı bir yazı ile gerekli eleştiriyi yaptık,
Öğretmenler gününde birini öğretmen olarak gözüne kestirip “öğretmenseniz önce oturmasını bileceksiniz” demişti bir vali, sonra adam gazeteci çıktı, ona da eleştirimizi yaptık,
103 Emekli Generalin yersiz açıklamalarını yerin dibine batıracak kadar ağır bir yazı yazdım,
Bismil eski kaymakamlarından birinin sınavda bir kıza sorduğu müstehcen soruya “sınavda puştluk sorusu” başlıklı bir yazıyla eleştirdim, kendisi soruşturma sonucu görevden alındı, ben de sözde hakaretten ceza yedim tecil edildi ama olsun, ceza evine girseydim dahi pişman olmazdım.
Şimdi’de Artvin’de tıfıl bir genç Kaymakam olmuş, gençliğin verdiği heyecanla öğretmene kaba davranmış, Kaymakamlığı aradım bir cevap alamadım, ilçedeki ilgilileri aradım; kem küm ettiler, ama anladım ki mesele doğrudur.
Valiliğin açıklamasını yerinde buldum, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın açıklaması da yerindeydi, artık benim bu aşamada bir şey yazmama gerek kalmadı.
Bundan 7 yıl önce; “Bu memleketin huzuru kaymakamların elindedir” başlıklı bir yazı yazmıştım. O iddiamı halen yineliyorum.
Gelin bu söze kulak verin, hasbelkader bir fakülte bitirmiş, üç beş kitap okumuş, bir de referansı olan birilerine bu tür görevleri vermeyelim.
Allah aşkına soruyorum 1993 doğumlu birine nasıl bir ilçenin yönetimini teslim ediyorsunuz? Tecrübesi nedir ki, ağırlığı olsun.
O zaman kendisi koltuğuna güç kazandırmaz, koltuğundan güç alarak ilçeyi yönetecek dolayısıyla bu tür tatsızlıkların oluşması da kaçınılmaz olur?
Bence kaymakamlık yaşı en az 40 olmalı onun dışında da 15 yıllık mülki idarenin muhtelif alanında tecrübesi olmalı, ya da makul şartlara haiz belediye başkanı seçimle geldiğine göre ilçenin yönetimini de ona verip bu Kaymakamlık müessesini tamamen kaldırmak lazımdır diye düşünüyorum, benden söylemsi.
Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım, doğru olduğuna inandığımı yazarım, artık büyüklerimiz uyarlar, uymazlar kendileri bilir.
Vesselam.
başakşehir escort ,ikitelli escort ,güneşli escort ,kayaşehir escort ,bağcılar escort ,esenler escort ,eyüp escort ,güneşli escort ,kumburgaz escort ,topkapı escort