23 Nisan 1920 tarihinde bir Cuma günü Hacı Bayramı veli camisinde yapılan dualar eşliğinde, “onların işleri aralarında istişare iledir” ayeti ışığında açılan bir meclis vardı.Büyük Millet Meclisi(BMM)
O mecliste adam gibi adamlar vardı, 1921 yılında 23 maddelik bir anaysa yapmıştı ve o yasadan iç ve dış düşmanlar hariç kimse rahatsız değildi. Dilimiz(Türkçe), Dinimiz, Kültürümüz, Tarihimiz bir değerdi, bir anlam ifade ediliyordu.
Karar yeter sayısı olmadığı halde o kurucu meclis feshedildi. Oluşan yeni mecliste batı taraftarı, İslam’a karşı mesafeli, kültürüne yabancı, Osmanlı ile barışık olmayan kimseler seçildi.
Hiçbir gerekçesi olmaksızın 1924 yılında yeni bir anaysa çıkarıp, her geçen gün milleti memleketi özünden koparmak için yersiz, gereksiz adımlar atıldı.
Gelin akılla, izanla, tefekkürle tarih tarih ne oldu, ne bitti? beraber bakalım:
● 1924 tarihinde içki kanunen serbest bırakıldı..!
● 1924 tarihinde medreseler kapatılarak bir milletin eğitim ve kültür tarih ve mirasi yere gömüldü..!
● 1924 tarihinde Hilafet kaldırıldı. Millet ve ümmetin İslam dünyası başsız kaldı..!
● 1925 tarihinde Dergah ve Türbeler kapatıldı..!
● 1925 tarihinde zorla şapka takma kanunu çıkarıldı.
● 1928 tarihinde Arapça yasaklandı..!
Geriye dönük kültür ve medeniyet bağınız koparıldı..! Çin'de devrim yapan Mao ve Rusya'da Stalin dahi bunu yapmadı..!
● 1928 tarihinde "Devletin Dini İslam'dır!" ibaresi Anayasa'dan çıkarıldı..!
● 1930 tarihinde Genelev kanunu çıkarıldı.!
● 1932 tarihinde Ezan Türkçeleştirildi..!
● 1937 tarihinde Laiklik ilkesi Anayasa'ya girdi..! Ve dinsizlik olarak uygulandı, binlerce Müslüman’a acı yaşatıldı..!
● Ve zalim İstiklal mahkemelerince yüzlerce insana idam! Ve şapka giymeyen 74 İslam alimini idam edildi..! Bazılarını önce idam ve sonra mahkeme ettiler..!
● Ülkenin Başbakan ve Bakanlarını utanmadan idam etmek ve bunu da 27 Mayıs Anayasa ve Hürriyet bayramı diye kutlattılar..!
● "Türkiye Laiktir laik Kalacak!" naraları atan beyaz Türkler ve mutlu azınlık hep bizi birileri ile korkuttular..! ve daha nice nice sıkıntılar Anadolu insanına yaşatıldı.
Şimdi soruyorum dostlar 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutlarken bu yapılan zumlu alkışlamıyor muyuz?
Ne zamana kadar bunları görmezlikten geleceğiz?
Bu ülke istila edilseydi bu kadar bilinçli zulümler yapılabilir miydi?
Arada 97 yıl geçmesine rağmen biz insan olarak, Müslüman olarak bu haksızlıklara karşı nasıl bir tepki gösterdik?
Bu gün artık özgürlük var, doğruya da yanlışa da ulaşmak çok kolay, buna rağmen böyle sessiz mi kalacağız?
Kurtuluş savaşında canları pahasına mücadele veren şehit atalarımıza söyleyecek bir mazeretiniz var mı?
“Ruhumun senden ilahi şudur ancak emeli, değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli” diyen İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy Ruz-i mahşerde yakamıza yapışırsa ne cevap vereceğiz?
“İlayi kelimetüllah” için idam edilen Şeyh Sait ve arkadaşlarına asi diyen yalancı tarihe karşı ne zamana kadar sessiz kalacağız?
İstanbul’un fetheden Fatih Sultan Mehmet Han hakkını bizden isterse ne cevap vereceğiz?
Kudüs’ün fatihi Sultan Salahaddin-i Eyyubi bizimle hesaplaşsa sığına bilecek bir mazeretimiz var mı?
İslam peygamberi Hz.Muhammed(sav)’in ümmetinin bir ferdi olarak bu haksızlıklar karşısında sessiz kalmamıza bir kılıf uydurabilecek miyiz?
Peki cümlemizi yaratan yüce Rabbımız bizi sorguya tabi tuttuğu Arasat gününde, zerre kadar hayır ve şerrin kaybolmadığı gün kendimizi nasıl müdafaa edeceğiz.
Kemalist sistem adı altında tüm değerlerimiz yerle yeksan edildi, yetmedi Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı eğitim sistemimiz şekillen, bir de baktık ki dünya ölçülerine göre beş adım geride kalan bir vatandaş tipi yetişti. Bu halka ELİF gençliği yakışırken Z kuşağı karşımıza çıktı.
Allah sonumuzu hayreylesin, amin demeniz dileğiyle
Vesselam.
başakşehir escort ,ikitelli escort ,güneşli escort ,kayaşehir escort ,bağcılar escort ,esenler escort ,eyüp escort ,güneşli escort ,kumburgaz escort ,topkapı escort