İnsanlığın görmüş olduğu en barbar ve en vahşi devletlerden olan İsrail, bir Ramazan ayında daha Müslüman kanı döktü. Tarihi az çok okuyanlar ve bunların Arzu Mevud (vaat edilmiş topraklar) hayallerini bilenler çok iyi bilir ki bu saldırılarla işgalci Siyonistler, kendi aralarında ittifak olmayan Müslümanlara gözdağı vermenin gayesini güdüyor. Bunu özellikle Ramazan ayında yapmalarının nedeni Müslümanların sinir uçlarıyla oynamak ve gelebilecek tepkileri ölçmektir. Bugüne kadar defalarca denediler, Müslümanların aralarındaki sorunlardan dolayı birlik olmadığını görünce bundan cesaret alarak bir daha bir daha deniyorlar.
Son birkaç yılda Müslümanların ilk kıblesi ve Hz. Peygamberin Miraç hatırası olan Mescid-i Aksa’yı hedef almak süretiyle kutsallarımıza saldırıyorlar. Siyonist, kendisini dünyanın efendisi ve diğer insanları da kendisine köle ve hizmetkar olarak görmektedir. Bunların bozuk olan itikatları bunu onlara bir hak olarak tanıyor. Bu anlayışla büyüyen bir zihniyetin kutsal tanımaması, vicdan ve merhamet sahibi olmaması gayet doğal.
Peki tüm bunlar karşısında islam dünyası ne yapıyor?. İşin asıl önemli tarafı bu zaten. Karşı cephenin zalimliğini biliyoruz , biz ne yapıyoruz?. Birkaç cılız ve artık sıradanlaşan tepkiden başka kocaman bir hiç. Öyle ki bu anlamsız ve karşılığı olmayan tepkiler bu zalimlere daha çok cesaret verdi. Rahmetli Erbakan hocanın deyimi ile “İsrail laftan anlamaz,İsrail güçten anlar.” Karşısında fiili bir tepki ve güç gören İsrail bırakın Mescid-i Aksa’ya saldırmayı, başını ağlama duvarından dışarı çıkaramaz. Ben Müslüman halkların gösterilerini elbette hafife almıyorum. Peygamber efendimiz bugünlere ışık tutan bir hadisinde,” “Bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle, gücünüz yetmezse dilinizle, ona da gücünüz yetmezse kalben buğz ediniz.”diye buyuruyor. Bir zülmü durdurmaya fiili olarak gücünüz yetmiyorsa zalimi buğz etmek elbette önemli ve değerlidir. Ancak “kahrolsun” demekle bugüne kadar İsrail kahrolmadı, aksine daha çok kahrolan biz Müslümanlar olduk. Tabi bir de iyi niyetle yapılan gösterileri her zamanki gibi şova ve sirke dönüştürmek isteyenler de yok değil. İsrail’in zülmünü lanetlemek için oraya gitmişsin ama selfi çekip sosyal medyaya atıyorsun. Benim dilim varmıyor ama buna da münafıklık derler. Belki farkında değilsin ama oradaki binlerce insanın mücadelesine gölge düşürüyorsun. Bu tür insanları görünce diyorum İsrail’in görmek istediği insan tipi tam da budur.
İsrail’in her alçak saldırısından sonra gündeme getirilen klasik bir çağrı İsrail mallarına boykot olur. Yanlış anlaşılmasın ama bu sadece tribünlere oynamak olur. İçinde bulunduğumuz dijital çağda bunu gerçekleştirmek hayalden öte olmaz. Hadi diyelim bunu yaptın o zaman zararı kendi esnafına, tüccarına verirsin. Çare, İsrail mallarının üretimini ve ülkeye girişini durdurmak peki bunu nasıl yapacaksın?. Bu tür hamaset kokan hareketler fayda getirmez.
İsrail’in durdurmanın ve kanlı emellerinden vazgeçirmenin tek yolu islam dünyasında devletler arasında dayanışma ve birliği sağlamaktır. İşte o zaman gerektiğinde güç kullanabileceksin. Başta da ifade ettiğim üzere İsrail, slogandan ve hamasetten çekinmez ancak güçten anlar. İsrail’i sadece 8.5 milyondan görmek de gerçeklerden uzak bir tutumdur. İsrail demek ABD demek,İngiltere demek, Avrupa’nın belli başlı devletleri demektir. Bir de bunlara koltuk değneği olan kukla Arap rejimlerini hesaba katacaksın. Tüm bunları hesaba katarak rasyonel hareket etmek lazım ve önce islam dünyasındaki kopukluk ve dağınıklığı gidermek için tıpkı Erbakan hoca zamanında başlatılan girişimlerin devamını ya da benzerlerini devreye sokarak çözüm üretmek lazım diye düşünüyorum.
Bu vesile ile başta Filistin olmak üzere dünyanın bir çok yerinde zulüm gören mazlumlarla olan dayanışma duygularımızı ifade ederek islam alemi ve ülkemizin mübarek Ramazan bayramını tebrik ediyorum.
başakşehir escort ,ikitelli escort ,güneşli escort ,kayaşehir escort ,bağcılar escort ,esenler escort ,eyüp escort ,güneşli escort ,kumburgaz escort ,topkapı escort