Türkiye'nin siyasi sahnesinde her seçim dönemi, Ak Parti'nin bölgede tekrarlanan hataları dikkat çektiği bir gerçeğiyle karşımıza çıkıyor. Bu hataların başında iletişim eksikliği gelmektedir. Parti, seçmenle yeterince etkileşime geçemiyor, onların taleplerine duyarsız kalıyor ve politikalarını doğru bir şekilde iletemiyor. Bunun yanı sıra, değişen politik dinamiklere uyum sağlayamama da Ak Parti'nin bölgede başarısızlığına katkıda bulunuyor. Partinin bölge teşkilat mensupları zaman zaman değişen koşullara ayak uydurmakta zorlanıyor ve bu da seçmen nezdinde güven kaybına neden oluyor.

Buna karşın, Hüda Par'ın politikaları, vatandaşların gerçek ihtiyaçlarına dayanıyor ve onların beklentilerini karşılamaya yönelik adımlar atıyor. Parti, zandan kaçınıp istişareyi merkeze alarak halk nezdinde olumlu bir karşılık buluyor. Bu yaklaşım, diğer partilerden ayrılan bir özellik haline geliyor ve partiye destek artıyor.

Ak Parti adaylarının sık sık dile getirdiği kayyum karşıtlığı ise toplumda beklenenden farklı bir etki yaratıyor. Adaylar, çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemek yerine bilinçsizce devlet iradesini reddediyor gibi algılanıyor. Gerçekte ise, kayyumlar sayesinde Diyarbakır gibi yerlerin hızla ilerleme kaydetmesi bir gerçekliktir. Ancak, bu durumu eleştirmek yerine kendi partilerinin hükümeti tarafından atanan kayyumları sorgulayan adaylar, toplum nezdinde samimiyetlerini sorgulatıyor.

Seçimlerde başarılı olmak isteyen her parti, geçmişteki hatalardan ders çıkarmalı, halkın gerçek ihtiyaçlarını anlamalı ve politikalarını buna göre şekillendirmelidir. Ayrıca, iletişim kanallarını açık tutarak ve seçmenin nabzını doğru bir şekilde tutarak ve toplumun haz etmediği kişilerden uzak durarak güven kazanabilir ve başarılı olabilir. Ancak bu şekilde, partiler halk nezdinde güven kazanabilir ve seçimlerde başarılı olabilirler.

Bu süreçte, her bir partinin seçim kampanyası boyunca seçmenle doğrudan etkileşimde bulunması ve onların gerçek ihtiyaçlarını, endişelerini ve beklentilerini anlaması kritik öneme sahiptir. Çözümleyici bir üslup yerine şikayet ederek ve hükümetin çalışmalarını sert bir şekilde eleştirerek bir yere varilamayacağını artık öğrenmiş olmalılar diye umut ediyorum. Partilerin politikalarını net bir şekilde iletmeleri ve halka açık bir şekilde tartışmaya sunmaları gerekmektedir. Bu, seçmenin güvenini kazanmanın ve desteklerini artırmanın temel bir yoludur.

Öte yandan, siyasi partilerin politika oluşturma sürecinde çeşitli kesimlerden gelen geri bildirimlere ve önerilere açık olmaları önemlidir. İstişare mekanizmaları kurarak, toplumun farklı kesimlerinden gelen sesleri dinlemek ve bunları politika oluşturma sürecine dahil etmek, daha kapsayıcı ve etkili politikaların geliştirilmesine yardımcı olabilir. Özet olarak Ak Parti özüne dönmelidir.

Seçimler sadece bir parti veya adayın başarısını değil, aynı zamanda demokrasinin sağlığını da yansıtır. Dolayısıyla, seçim sürecinin adil, şeffaf ve katılımcı bir şekilde yönetilmesi önemlidir. Herkesin eşit ve adil bir şekilde oy kullanma hakkına sahip olduğundan emin olmak, demokratik bir toplumun temel taşlarından biridir.

Bu nedenle, seçimlerde başarılı olmak isteyen partilerin ve adayların, hatalardan ders çıkararak, seçmenle etkileşimi artırarak, politikalarını toplumun gerçek ihtiyaçlarına göre şekillendirerek ve seçim sürecini adil ve şeffaf bir şekilde yöneterek ilerlemeleri gerekmektedir. Bu, demokratik bir toplumun sağlıklı işleyişini ve güçlü bir siyasi sistemin oluşturulmasını destekleyecektir.