Endülüs dönemi düşünür ve ilim adamlarından Muhyiddin İbnü-l Arabi Fusus ül –Hikem adlı eserinde Hikmet nedir? diye sorulan soruya; Tabiat ta her şeyin olması gerektiği yerde olması, dolayısı ile her şeyin hakkının verilmesidir. Diye cevap verir…
Hatırlarsınız;daha öncede belirtmiştik…Bu yazımıza konu haberleri servis eden..Kamudanhaber sitesi¸ulusal yayın yapan KAMUHABER MERKEZİ adındaki haber sitesini Ortasına –dan- eki getirerek (yasal takibe ve hukuki açıdan taklit yasasına takılmamak için) kamu-dan-haber sitesi yapmış.. Ankara, Atatürk bulvarı üzerindeki 98 nolu binada bulunan, Devekuşu Pozisyonu almış bir iki çalışan ile Diyarbakırdan yine aynı şekilde pozisyon almış birkaç kişi tarafından idare edilen çakma veya Merdiven Altı versiyonudur…
Bu çakma haber sitesinde 22/11/2019 tarihinde Diyarbakır il milli eğitim müdürü Feysel TAŞÇIER hakkında Yazılan kamusuz haberlere ve iddialara mantık, insaf,vicdan ve bugün biraz farklı olarak divan edebiyatından örneklerle objektif olarak acizane anlamaya ve açıklamaya çalışalım…
İDDİA-1- ‘’…Bu haber ömründe bir gün dahi öğretmenlik yapmamış , Milli Eğitim camiasını ve okulları tanımadan Tarım Bakanlığında havuzda memurken , Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğüne atanan Feysel TAŞÇIER….’’
Feysel Taşçıer ;2011 ve 2017 yılları arasında Tarım Bakanlığında sırasıyla Daire Başkanlığı ve Avrupa Birliği Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünde Genel Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulunmuştur. Pek çok ulusal ve uluslararası dergilerde bilimsel araştırma makaleleri ve uluslararası sempozyumlarda yayınlanmış bildirileri bulunmaktadır.Dolayısı ile faysal taşçıer Diyarbakır il milli eğitim müdürlüğüne atanırken tarım bakanlığı havuzunda memur değildi. Bu Bir.!
İDDİA-2-‘’…Ömründe birgün öğretmenlik yapmamış…’’ konusuna gelince..
milli eğitim müdürlükleri bürokratik hiyerarşinin idari ve yönetim sınıfında değerlendirilen bir alandır.
İzan ve Mizandan yoksun bu zatların daha iyi anlaması için şu örneği verelim;MEB bünyesinde hizmet veren öğretmen evlerini idare etmek için nasıl turizm ve otelcilik okunmasına gerek yok ise, -teşbih te hata olmasın-hayatında birgün bile otel ve restoran işletmemiş, sınıf öğretmenliği mezunu (öğretmenliği bile sağlıklı becerememiş) bir öğretmenin, yıllarca bir öğretmen evini yönetip idare etmesi nasıl idari açıdan bir eleştiri konusu olamamışsa.. Bürokratik Hiyerarşinin İdari ve Yönetim sınıfına atananlardada illaki o alanla ilgili teknik ve detay özelliklerin bulunması olmazsa olmaz bir şart değildir.
Ki Anayasal bir mevzuat olarak tüm devlet kurumlarında bunun emsalleri mevcuttur.
böyle bir iddia da bulunmak devlet bürokrasisinin işleyişinden tamamen bihaber olmak demektir. Buda etti iki.!.
Ferhat paşa nın Osmanlıca divanında ki beyit negüzel der
‘’Kil u kal –i akla dolaştı dil-i zahid yine
Ankebutun tarına düşti sanasan bir zübab’’ (Divan ı Ferhat-cilt 2-sayfa 55-Bakü.Dev.Ünv.yay.)
İDDİA-3-‘’…Diyarbakır Milli Eğitim Müdürü Feysel TAŞÇIER , Diyarbakır iline atanan 330 sözleşmeli öğretmenle 12.11.2019 tarihinde Diyarbakır ili Millet İlkokulu toplantı salonunda toplantı yapmak üzere öğretmenleri toplantıya davet eder .
Öğretmenlerimiz toplantı günü ve saatinde salonda hazır bulunurlar .
Toplantı ( seminer ) 18:00’da başlaması gerekirken , il müdürü aday öğretmenleri yaklaşık bir saat salonda bekletir ve 18:50 gibi toplantı salonuna girer …’’
Bu iddiayı öne süren malum kişiler de çok iyi biliyorki.Bir milyonun üzerinde bir Büyükşehirin eğitiminden sorumlu olmak demek,17 ilçe ile beraber 2000 üzerinde örgün eğitim veren okul,20000 üzerinde derslik, neredeyse 650000 i geçen öğrenci meycudu ve binlerce eğitim neferi ile devasa bir yapının başında olan bir idarecinin, iddia ettikleri doğruysa bile 50 dakikalık bir rötarın olmasını, insanları aşağılama ve rencide etmek olarak algılamak tam bir akıl faciası ve ancak bir şeylerin altında buzağı aramakla izah edilebilinir. Etti Üç.!.
Yine Divan edebiyatından Üsküplü İshak çelebi divanından osmanlıca bir beyit ile el-cevap…..
Tar-ı ankebut gibi sarmış acep derya bizi
Bizlere sen vız vız itme bezm evinden meges…..(Divan ı ishak çelebi-cilt 1-sayfa 29-Bişkek)
İDDİA-4-‘’…Toplantı esnasında öğretmenlere sorular soran il müdürü , öğretmenlerimizin vermiş olduğu cevaplarla dalga geçmeye ve onları aşağılamaya başlar …’’
Birde haberin yüzde bir bile olsa olabilirmi-ki-liğini- araştırmak için toplantıya katrılan 330 sözleşmeli öğretmene ulaşabildiğimiz kadarına ulaşıp toplantı hakkında fikirlerini ve izlenimlerini sorduğumuzda; aldığımız cevaplar, yazılan iddialar için ‘’ yahu bukadardamı olur’’ dedirtecek kadar oldu…
Yalnız şunuda belirtelim:Eğitim ordusuna tüm heyecanları ve umutları ile yeni katılmış bu genç ve körpe eğitim neferleri üzerinden bu çirkin ve aciz hesapların yapılmasını doğru bulmadığımızı, Eğitim camiasını böyle bir hesaba alet etmenin acziyet, dalalet ve hatta hıyanet olduğuna inanıyoruz…
Gelelim, bu yürekleri Kocaman, genç Öğretmenlerimizin toplantı hakkındaki görüşlerine…
İddiaların tam aksine toplantıya katılan öğretmenler; faysal taşçıer in toplantı boyunca rahat, esprili ve katı hiyerarşiden uzak tavırlarından pozitif yönde çok olumlu etkilendiklerini hatta öğretmenlerin toplantıda düşüncelerini ifade etmeleri için faysal beyin profesyonelce toplantıyı mizahi ve esprili yaklaşımlarla ortamı karşılıklı fikir alışverişi boyutuna taşıdığı ve bununda katılımcılarda pozitif etki bıraktığını duyunca sonuç olarak kamudan haberin bu şekil yaklaşımının yine kamudan ve etik ahlaktan yoksun kamusuz bir haber olduğunu öğrenmiş olduk…
Ettimi dört.!.
Ha! Unutmadan; haberin sonunda öğretmenlerin, sözde imzasız bir şekilde aynı masada aynı not kağıdına Aynı Renk ve ton daki kalemle!!.. yazıldığı belli olan iddialar ise tam bir facia. Notların yazıldığı kağıtlar üzerinde, Çıplak gözle yapılan basit bir kriminal inceleme bile bu iddiaların masa başında hazırlanmış bir senaryodan ibaret olduğunu ve haberin nasıl, ne amaçla yazıldığını çok net bir şekilde ortaya çıkarıyor..
( üzüm …Bağcı dövme meselesi…)Buda Beş olsun.!.
…Tabi Bozuk saat bile günde bir sefer doğruyu gösterir..Yazıda feysel Taşçıer in Hak, Adalet,Eşitlik kavramları ile toplantıyı bitirdiğini yazıyorlar,;her nekadar meramlarını Üzüm- bağcı- dövme- yaklaşımı ile ‘’Jargon’’ kelimesiyle ifade etselerde..(Hatırlarsınız;daha öncede ”demoklesin kılıcı” Benzetmesi ile bu arkadaşlar kültürel yeter-siz-liklerini farkında olmadan ifade etmişlerdi).. Yine gülümsediniz biliyorum…..
İhtiyacımız olan şey Hak, eşitlik ve Adalet değilmidir..acaba iddia sahipleri hangi kavramların hakim olduğu bir düzen ve dünya istiyor onu merak ediyorum….
Ama yinede olsun, zira tarih boyunca ileriyi görenler hep hak ,eşitlik ve adalet kavramları üzerinde mutlu ve aydınlık bir dünya kurmamışlarmıdır…
Yalnız anlıyamadığımız tek konu Sayın Hamza AYDOĞDU Beyefendinin Ne alaka ile Haberde geçiyor olması… Hani derlerya ‘’Bayram değil seyran değil Eniştem Neden öptü’’ misali..Neyse… Bizimkide Merak işte… Hadi Buda bizden ve Altı olsun.!..
Hadi Demişken birde yedimi diyelim… bu senaryo acaba iddialara söz konusu bir kurumun, zamanında; amacı dışında döşenmiş(-oooo peti peti karamela sepeti…..-) oyunları eşliğinde İktisadi ve ekonomik muhasebenin ve Paylaşımın yapıldığı dördüncü kattaki bilmem kaç nolu odadamı yazılıp çizildi??? onu tabiki bilemeyiz..(Bilmiyoruz desekte siz Mütevaziliğimizden sayın.) …Buda olsun yedi..
Ve Yine Divan edebiyatımızdan Osmanlıca Yazılmış birkaç beyit ile el cevap,….
Kemende çek dili pend ü nasihate çekme
Efendi pend gerekmez delüye bende gerek…..(Kabuli Divanı-cilt 2-sayfa 211-İst.kültür bakanlığı yay.)
Takup kemend boynuna döndürdü Ka’beden
Çekti çevirdi zahid-i zerrakı zülf ü hat……(Divanı nedim-cilt 7-sayfa 55-İst.Kültür Bakanlığı yay.)
Ey dil ruh u zülfün görüben terkimiz urma
Çıkma sefere k’oldu mehin menzili Akrep……(Ahmet paşa divanı-cilt 4-sayfa 10.Bakü Dev.Ünv.Yay.)
Sevgi ve Sağlıcakla kalın
Hasan Hüseyin CEMİLOĞLU
başakşehir escort ,ikitelli escort ,güneşli escort ,kayaşehir escort ,bağcılar escort ,esenler escort ,eyüp escort ,güneşli escort ,kumburgaz escort ,topkapı escort