Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN nın; Başkanlık seçimleri sırasında “maalesef Bürokratik Oligarşinin egemenliğini halen sürdürdüğünü; ve cumhur başkanlığı hükümet sistemi ile var olan bürokratik oligarşi ile mücadele edileceğini, bu mücadelenin kesintisiz devam edeceğinin altını ısrarla çizerken her ne kadar devletin ilgili, dolaylı,resmi ve sivil kurumlarının bu konuda yeteri kadar bilgisinin olduğunu düşünsek de  işin bu boyutlarda  olabileceğini açıkçası tahmin etmemiştik.

Sayın Cumhurbaşkanı gibi Devletin en Başında bulunan en yetkili ve etkili bir Ağızdan bunun dile getirilmesi“Bürokratik Oligarşinin”  devletin işleyişinde ne kadar problem olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Kısaca “Oligarşi” üzerinde duralım.

Aristotales oligarşiyi; “iyi insanların halk yararına yönettiği değil, kötü insanların bencil amaçlar için insanlara tahakküm kurduğu bir yönetim sistemi” olarak tanımlamaktadır.

Aynı şekilde, bir devletin işleyişini sağlayan bürokrasi dediğimiz yapı, insanların yararını değil, kendi amaçlarını öncelikli tutmaları oligarşik bir yapıyı ortaya çıkarmıştır. İşte bunun adı “Bürokratik Oligarşi” dir.

Bu tür insanlar bilerek veya bilmeyerek Ak davanın 2023 ruhuna ihanet ettiklerinin farkında değiller. Gelecek nesiller ve siyasi tarihimiz bu tür insanları fakru acziyet, dalalet hatta hıyanet ile anacaktır.

Dolayısı ile Oligarşik yapının yaptığı her türlü olumsuz iş “Kurumsal Barışı” bozduğu gibi “Toplumsal Barışa” da zarar vermektedir.

Bu durum hizmet üreten birçok kurum ve kuruluşa karşı güven duygusuna halel getirmekte atanmış ve bu kurumların emanet edildiği kişilere karşı olumsuz bir ön yargıya sebep olmaktadır

Tabiki emaneti hakkıyla yerine getiren kişi ve kurumlar da yok değil bunların ürettikleri hizmetler ve ortaya çıkan ürünler takdire şayandır.

Bu gün Van valiliği görevinde bulunan Dr. Ozan Balcı Türkiye'deki Bürokrasinin en İftihar duyulacak örneklerindendir. Kısa sürelide olsa Sayın Balcı ile çalışma Şerefine nail olmuş biri olarak onun dürüst ve millet, vatan aşığı, milletin hizmetine kendini adamış bir bürokrat olduğuna hem dünyada hemde Allahın huzurunda Şahitlik ederiz. Merhum Erzincan valisi yazıcıoğluna şahitlik ettiğimiz gibi..

Bürokrasimizin iftiharı bu şahsiyetlerle çalışma şansını yakalamış bir başka kişi, Diyarbakır il milli eğitim müdürümüz sayın Murat Küçükali'dir. kendisi Diyarbakırımıza atanırken onun hakkında ki bilgimiz Tokatta sayın Balcı ile çalışma mesaisinde bulunmuş olmasından öte bir şey değildi.

Çok uzun bir süre geçmiş olmasada Kısa sürede yaptığı icraatlar, tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunmadaki hassasiyeti, hak ve hakkaniyet ölçülerindeki bakış açısı karşısında Dürüst ve samimi bürokrata hasret kalmış Diyarbakır olarak kendisini Diyarbakır ve çocuklarımızın geleceğinin şekillendiği milli eğitim kurumu için büyük bir şans olduğunu düşünüyoruz.

Bir çok kurumda olduğu gibi Yolsuzluk ve keşmekeşlik içerisindeki milli eğitimimize, sayın M.Küçükali'nin hak ve hakkaniyet ölçülerini hakim kılma gayreti takdire şayandır.

Basın olarak hakkı olana hakkını teslim etmenin bir erdem olduğuna inanıyoruz.

Bu, bizim için İndallahta da bir sorumluluk ve vebaldir. yıllardır bölgemizde milli eğitimimizi, sınıftada sahadada her türlü analiz ve etüt eden biri olarak  son dönemde hem Mahmut ÖZER'in Şahsında bakanlık olarak MEB'i hemde Murat Küçükali yi Diyarbakır Milli eğitimi için çok önemli bir kazanım olarak görmemiz gerekir diye düşünüyoruz.

Baki'nin gazelinde Dediği gibi!

'' Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş''

Ne Mutlu Yüreklerde Hoş bir sada bırakanlara...

Eywallah sayın Mahmut özer kardeşimiz

Eywallah Sayın Ozan Balcı kardeşimiz

Eywallah sayın Murat Küçükali kardeşimiz

Allah Yolunuzu ve bahtınızı açık etsin.

                                                                                                           Hasan Hüseyin CEMİLOĞLU