Bugun...


Hasan Hüseyin Cemiloğlu

facebook-paylas
DEVLET HASTAHANESİNDEDE DEVLET OLMALI
Tarih: 11-10-2020 18:30:00 Güncelleme: 11-10-2020 18:30:00


Yıl 1988, yaşı 50 nin üstünde olanlar hatırlarlar o yıllarda malum Diyarbakır da devlet hastanesi ve halk arasında fakülte olarak adlandırılan Dicle üniversitesi araştırma hastanesi dışında hastane yoktu.. Dicle ünv. araştırma hastanesine gitmek hem ulaşım hemde yoğunluktan dolayı zor olduğu için genelde hastalar tek alternatif olan devlet hastanesinde tedavi olma yoluna giderdi..

Tabi o dönemde Türkiye sağlık konusunda günümüzde olduğu kadar henüz gelişmediğinden hastanede muayene olmak için sabah namazında daha güneş bile doğmadan yola koyulup hastane önünde sıra almak için kuyruğa girmek gerekiyordu. 8.30 da mesaisi başlayacak olan hastanenin giriş korudorunda yaklaşık 4-5 saat ayakta bekleyen yüzlerce hasta veya hasta yakını eğer alabilirse bir sıra numarası alacak, Sonrasında sıra numarası alabilen şanslı hastalar için ikinci aşama olan doktora muayene olma aşaması gelecekti  buda ayrı bir rezalet.

Mesaiye 8.30 gelmesi gereken doktor 10.30 da yani iki saat rötarlı gecikmeyle geliyor. Doktor geldikten sonra muayene olmak için  doktorun kapısında bekleyen gece kulüplerindeki kaba, şiddete meyilli,  badigartlar gibi kapıda duran elemanları geçmek gerekiyordu. bu arada sıranız gelmeden eğer şanslıysanız kapıdaki badigart kılıklı arkadaşın eş dost ve akrabası gelip sizden önce sıra bile almadan içeri girmediyse sıranız geldiğinde tahmini 11.30 dolaylarında doktora görünebilirdiniz.. bitmedi şansınıza eğer hümanist bir doktora rastgelmişseniz belki göz ucuya size bakma lütfunda bulunur ve sizi muayene bile etmeden üçbeş kelime rahatsızlığınızı ifade etme becerinize göre teşhis koyar, ilaç yazar veya bazı tetkikler için sizi havale ederdi…

Bilenler bilir bundan sonrası hasta için tam bir facia. Hasta ya uzayan işlemlerden ve beklemekten bunalıp tedavi olmaktan vazgeçiyor veya geçen süreçte dahada ağırlaşıp hastaneye yatacak derecede dahada kötü oluyordu.

Bu anlattıklarımız 30-35 yıl önceki Türkiye manzarası idi..  ve yıl 2019 Türkiye Avrupa ve ortadoğunun sağlık merkezi olma yolunda ciddi atılımlar  ve projeler üretmekle meşgul, bu yolda iddialı çalışmalar hayata geçirilmektedir..

          Malum, yaşadığımız ülke son 18 yıllık Ak Parti iktidarı ve  Başkan Erdoğan ile tarihten gelen jeopolitik ve sosyal önemine binaen olması gereken onurlu ve büyük devlet olma şansını yakalamış ve bunun için  tüm engel ve emperyal dünyanın akıl almaz oyunlarına rağmen dimdik bir duruşla varoluş savaşı vermektedir.

Genel hatlarıyla yapılan eleştiriler kişi ve kurumlar üzerinden Ak Parti ve Başkan Erdoğana mal edilmektedir, bu durum ise eleştiri konusu olan noktaları daha bir vahim kılmaktadır. Aslında Beka meselesi  nin  bir eksenini  galiba bu gelinen noktalar oluşturacak . dolayısıyla atanmış kişiler liyakata halel getirme konusunda çok daha hassas olmalıki  konu gelecekte hatırlandığında fakri acziyet, delalet hatta hıyanet ile beraber anılmasın..

          Devlet adına bir yerleri işgal edenler orda Devlet yokmuş gibi davranmamalı

Uzun bir süredir Salahattin Eyyubi devlet hastanesi ile ilgili hem uygulama hemde işleyiş olarak 35 yıl öncesini aratacak durumların yaşandığına dair onlarca şikayet dinliyoruz. bugünde  30 yıl öncesinde olduğu gibi sabah namazında hastanenin yolunu tutan hastalar hastane bahçesinde yaşlı genç kadın onlarca insan fiş almak için sabah karanlığıngda gelip sırada bekliyor .. bir dokun bin ah işit misali iddiaların  ardı arkası yok.. biraz araştırınca hastanede birçok birimde  doktor olmadığı, öyleki var olan doktorların hastaneden kaçmak için yol aradığını öğreniyoruz. İddialar çok yönlü ve kirli kokular getirecek kadar sorunlu.

Hastane başhekimi Dr. Sedat Özkul kendisi daha 1990-1992 yıllarında dicle ünv.tıp fak.de okurken tanıdığım bir öğrencidir, Hatta Hatırladığım kadarıyle o yıllarda  bilvesile ile sorduğumuzda onun için temiz çocuktur demişlerdi.. bugün itibariyle gördüğümüz manzara ve şuan sadece iddia olan bazı kokular sayın başhekimin biraz daha hastane ye sahip çıkması gerektiğini bize gösteriyor.

Zira bir dönem temiz çocuk olarak bilinmek yeterli olmuyor, kişinin her dönem ve her yaşta temiz kalması gerekiyor..

Vesselam…

 



Bu yazı 2053 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI