Bizim Erzurum’un Cağ kebabını bilmeyeniniz yoktur. İsmi, bizim Cağ kebabını anımsatan, artık, pekte YENİ olmayan bir gazetede çıkan haberi okuyunca, biraz gurme’liğim tuttu sanırım.

Bilirsiniz;Cağ kebabı, sadece etin tandırda pişmesi gibi görünsede, kullanılan malzeme, birazda ustanın el lezzeti ve hijyeni, kebaba ayrı bir lezzet verir.

Bunun tam tersi, kullanılan malzemenin kalitesizliği veya eksikliği,ustanın el lezzetinin olmayışı, hazırlanan TEZGAH’ ın KİRLİLİĞİ;  Cağ’ı kebap olmaktan çıkarır.

Teşbihte hata olmaz derlerya,işte; Türkçenin zenginliği mi diyelim, sesteş kelimelerin bizde bıraktığı çağrışım mı diyelim, yada ARİF OLAN ANLAR mı diyelim, orasını size bırakıyorum..

Şubat ayının ilk haftası itibariyla, Türkiye nin birçok ilinde, Güneydoğuda ise Şanlıurfa ve Diyarbakır’da Cumhur başkanlığı Başdanışmanları koordinasyonunda, ‘’yeni Türkiye, yeni sistem ve yeni Dünya düzeninde Türkiyeyi bekleyen riskler’’ konulu ,istişare toplantıları düzenlendi.

Diyarbakır Radison otelde yapılanToplantı, Bölgedeki STK temsilcileri, akil adamlar ve kanaat önderlerinin katılımıyla basına açık ve katılımcılarında görüşlerini belirttiği akademik bir görüş alışverişi şeklinde geçti.

Acizane şahsımda, toplantıları düzenleyen tertip komitesinin nazik daveti ile, Urfa da ki toplantıya davet edlmiş, yol da kış şartlarından dolayı Urfadaki toplantıya  yetişemediğimden, Diyarbakır da kalıp, sadece  Diyarbakır da ki toplantıya katılabildim..

Toplantı ile ilgili, özellikle yerel ve ulusal basında, yeteri kadar yazıldığını ve bölgede  pozitif etkiler bırakan toplantıların; hedef ve sonucunun ne olduğu, vicdan ve mizan sahibi herkes tarafından, anlaşıldığını düşünüyorum.

Derken; Malum bir gazetede; yine bizim eski Türkiye den kalma kalıntı ve kırıntıları anımsatan cılız bir haber basına yansıdı.

Haber ilk etapda, lokal Bazlı bir itibar suikastı gibi görünsede, edebiyat ve yazım kuralları na göre çıplak gözle yapılan basit bir kriminal incelemede; taaaa okyanus ötesinden gelen kokularla karışık, bir servismiş  gibi gelen, önemli, belirli noktaları yıpratma ve sadece cumhurbaşkanlığına karşı olduğunu düşündüğüm, güdümlü yazıya karşı,acizane bu yazıyı kaleme alma ihtiyacı hisettim…

Eski divan edebiyatı şairlerimiz nede güzel demişler….

 Fasl-ı payiz irişüp köhne bahar aldı yine

Dağ-ı dil tazelenüp lale u-ızar aldı yine

                                                    Cevri Divanı-G. 21411

Nam u nişane kalmadı fasl-ı bahardan

Düşdi çemende berg-i dıraht i’tibardan

                                                       Baki Divanı-G.37111

Yazıyı madde madde ele alıp, kriminal bir analiz ile okuyucularımızla paylaşmak isterdim; fakat, basında ve sosyal medyada yeteri kadar işlenip hedef ve sonuçları ile ilgili anlaşılmayan bir şey kalmadığından, sadece yazının, Ana ve merkez hedefi üzerinde Hasbihal edelim.

Toplantının yapıldığı gün,Diyarbakırda, yolsuzlukları ve şaibeli ilşkileri ayyuka çıkmış bir soruşturmayı  toplantı ile ilişkilendirip kirli bir algı yaratma operasyonu olduğu aşikar olan yazı hem çıktığı yayın organı hemde geldikleri siyasi çizgi bizi pekte şaşırtmadı aslında.

X şahsı üzerinden Yapılan, Fakat X şahsı ile gösterilen  kişinin hedef olmadığını, sadece malzeme olarak kullanıldığı çok açıktır.

Hedefin tamamen, Cumhurbaşkanlığı, yapılan toplantı ve başdanışmanların güvenirliliğine karşı suikast amacı taşıdığı apaçık ortadadır.

Zira, Diyarbakır Radison otelde yapılan toplantı, adı geçen X şahsın, bölgesel olarak  görev alanı dışında oluduğundan, prosedür gereği toplantıya çağrılmamış, o anda tevafuken Diyarbakırda bulunduğundan, Sanırım sadece, kişisel ve evsahibi olma psikolojisi ile iyi niyetiyle, cismen toplantıda bulunmuştur.

İyi pişmemiş cağ kebabı misali, Cumhurbaşkanlığı ve başdanışmanlarının itibarlarına ve güvenirliklerine yönelik, okyanus ötesi  gramer ve edebiyat kuralları ile servis edilen yazı, çok kısa sürelide olsa, kafalarda biraz karışıklık bırakmış, akabinde aklı selim herkes tarfından amaç ve hedef anlaşılmıştır..

Sadece; cumhur başkanlığı değil, emniyet, Adalet ve daha birçok kurum, hedef tahtasına konulmuş ve bir taşla birden fazla kuş vurulmak istenmiştir. Atılan taşın, Cağ mutfağından daha önce atılan taşlar  gibi okyanus ötesi menşeli olması, hernekadar  haberi önemsizleştirsede, kısa sürede olsa ,sosyal medyayı işgal etmesi,  vur kaç taktiği ile tutmasada  izi kalsın misali ciddi bir,itibara yönelik, siber saldırı denemesidir….

Düşünebiliyormusunuz, Hiyerarşik olarak sadece bir partinin bölgesel  teşkilatlanması ile ilgili bir görevde bulunan , parti tüzüğünde etki ve yetki olarak sınırları belli olan bir X şahsı, emniyet in yürüttüğü ve bölgede sağır sultanın bile duyduğu, şaibesi ayyuka çıkmış kirli  bir yolsuzluk  ve gözaltı operasyonunda , CB. Başdanışmanlarına rica ile Adli operasyonu durdurma ve gözaltına alınan şahısları bırakma konusunda telkinde bulunacak..

CB.Başdanışmanları da görev ve yetkileri belli,sınırlı olan ve hiyerarşik olarak,X şahsın böyle bir telkinde bulunması  fizik kurallarına ve yer çekimi kurallarına bile ters iken,  CB. Baş danışmanlarıda emniyet müdürlerini arayıp bu şaibeli ve kirli iddialarla boğazına kadar batmış kişileri bırakmasını ve soruşturmayı durdurmalarını RİCA edecek..

Hani nederler,kargaların bile  katıla katıla gülmesimiydi..  Yada çocukluğumuzda  izlediğimiz Tarzan filmindeki bir figürün bir tarafıyla gülmesi mi dersiniz, onu hayal ve mizah gücünüze bırakıyorum…  

Arkam önüm sağım solum sobe, saklanmayan ebe……

Yada,

Ooooo peti peti, karamela sepeti, terazi lastik jimnastik, biz size geldik kir-len-dik… dik dik dik….

Bence fazla söze gerek yok…

Radison otelde yapılanToplantının konusu Zaten cevap olarak yeterli değilmi. ‘’ Yeni Türkiye Yeni Sistem Riskler ve Analizler’’

Yemezler efendiler..

Güçlü Yeni Türkiye  ve Güçlü Yeni Sistem, artık eski  mahalle oyunlarını kabul etmiyor.

Ha! Bu arada,Cağ kebabı na haksızlık olmasın,en kısa zamanda bizim Cağ kebabını tavsiye ederim..

Sağlıcakla kalın…

Hasan Hüseyin CEMİLOĞLU