Bugun...


HASAN TAHSİN GÜCÜM

facebook-paylas
Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince-1-
Tarih: 30-06-2022 00:01:00 Güncelleme: 30-06-2022 00:01:00


Kürtlerin çok zengin bir sözlü kültürü vardır. Sözlü rivayetler bir toplumun tarihini aydınlatmak için kullanılan en önemli belgelerdir. Bu ürünler mitolojik ürünler, Destanlar, Efsaneler, masallar, halk hikayeleri, evliya menkıbeleri, türküler, anekdotlar, dengbejler, ağıtlar, ninniler, deyimler, atasözleri ve hatıralardır.

Bu kültürel ürünler çok geç derlenip kayıt edilse bile Kürtlerin hayatında ve hatıralarında bir gelenek olarak asırlarca yaşamıştır. Bazı edebi ürünler ise tarih kitaplarının satır aralarında, seyyahların seyahatnamelerinde yazılmış ama gözden kaçmıştır. bu ürünler titiz bir tenkide tabi tutulursa Kürtlerin sosyal ve siyasi yapısını, kültürel kaynaklarını, düşünce dünyasını, tabiatla iç içe olan mücadelelerini, gündelik hayatlarını, mizah geleneğini, aşiret kavgalarını, evlilik ve göçlerini, savaş ve kahramanlıklarını, aşk, acı, özlem ve öfkelerine dair bilgiler edinebiliriz.

Ne hazindir ki; son 30-40 yıldır ülkemizde Kürt vatandaşlarımız üzerinden iç ve dış odaklarca (onlarca istihbarat örgütleri, komşu ülkeler, son olarak fetö v.b.) yaratılan terör ve terörize edilen bölgemiz yukarıda anlattığımız zengin kültürümüzü ve tarihimizin olması gerektiği gibi anlaşılmasının önüne geçmiştir.

Terörize edilen bu hassas konunun birçok boyutu bulunmaktadır. Sorunun çok boyutlu olması ise, kaçınılmaz bir biçimde, maliyetin de ağır olmasını beraberinde getirmektedir. Bilhassa son 35 yılda bununla bağlantılı olaylar üç alanda son derece ciddi tahribatlar yaratmıştır.

İlki sosyal tahribattır. Henüz hayatlarının baharındaki gençlerin, dağ başlarında bir kurşuna, bir bombaya veya bir mayına kurban giden gençlerin tahammülfersa ölümleri her iki tarafta da milliyetçiliği ateşlelemekte ve Kürtlerle Türkler arasındaki beraber yaşama duygusunu zayıflatmaktadır.

Keza geçmişte yerinden yurdundan edilen insanların göçmek zorunda kaldıkları izbe mekânlarda en temel insanî ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak yaşamak zorunda bırakılmaları, bir yandan bu insanlarda yaşadıkları topluma ve sisteme karşı inançsızlığı yükseltmekte, diğer taraftan da göçtükleri şehirlerin ahalisi ile aralarında potansiyel gerginliklere sebep olmaktadır. Günümüzde Suriyeli göçmenlerin ülkemizde yaşadığı ve sebep olduğu sorunlar benzeri Bu sosyal tahribatın sonucu ise, karşılıklı milliyetçi siyasetlerin yıldızının parlaması ve birlikte yaşamayı mümkün kılan sosyal bağların zayıflamasıdır.

Kürtler üzerinden terörize edilen bu sorununun, şüphesiz daha başka menfî sosyal sonuçları da var. İkincisi ekonomik tahribattır. Son çeyrek asırda bu soruna -gerek doğrudan gerek dolaylı olarak- harcandığı söylenen ve yüz milyarlarca dolar ile ifade edilen yüksek meblağ, ülkenin maddî kaynaklarını kurutmuş ve ekonomisinin birçok kez darboğaza girmesine neden olmuştur.

Üçüncüsü hukuki ve siyasi tahribattır. Türkiye’de hukuksuzluğun üre(til)mesine uygun bir zemin hazırlayan bu durum  içerde ve dışarıda bölge üzerinde farklı hesapları olan birilerinin işlerini kolaylaştırmaktadır.  Hukuksuzluğun üretimi; (a) bazen temel hak ve hürriyetleri askıya alan ve/veya kullanılmasını imkânsız hale getiren metinlerin “yasa” olarak tanzim edilmesinde, (b) bazen devlet gücünü kullanan bürokratların (özellikle üniformalı olanların)Fetö benzeri art niyetli ve kökü dışarıda olan birilerinin fiilen hukukî denetimin dışına çıkarılmasında ve (c) bazen de evrensel hukuk kurallarını uygulamak isteyenlerin Eşref Bitlis, Gaffar okkan v.b. güzide insanların görünmez zan edilen bazı duvarlara çarpmasında kendisini gösterir.

Siyasî alana gelince, burada da dayanağını Kürt meselesinden alan bazı temel sorunların varlığı dikkati çekmektedir. Bunlardan biri geçmişte Fetö, kontgerilla benzeri silahlı ve üniformalı bürokratların politik alan üzerindeki nüfuzlarının devam etmesi şeklinde kendisini göstermektedir. Bu sorunun Terörize edilmiş bugünkü haliyle devamı, sosyal ve iletişim mekanizmalarını işleyen tam bir demokratik siyasî hayatın oluşturulmasının önündeki belki en büyük engeldir.

Kürtler baz alınarak terörize edilen bu sorun Türkiye siyasetini kısır bir milliyetçiliğe kilitlemekte, tarihsel ve kültürel açıdan varlığı inkar edilemez bu sorun ile ilgili çözüm ve açılımların kamusal alanda tartışılmasını imkansız hale getirmektedir.

İşin hazin tarafı  yıllardır Hem Kürtler adına kurtarıcı olarak çıktıklarını iddia edenler hem de bu işi çözmesi gerekenlerin hep ilk düğmeyi yanlış iliklemeleridir sorunun, savaşın ve acının kaynağı.(devam edecek)



Bu yazı 3220 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI