Merhaba dostlar.
Ne güzel ifade etmiş Markus Tullius Cicero; “ En kötü barış en haklı savaştan iyidir”.
Bütün savaşlarda olduğu gibi Birinci Dünya Savaşında yapılanlarda tam anlamı ile bir katliamdır. Ve; diğer bütün savaşlar gibi Birinci Dünya savaşı da bir paylaşım(!) savaşıdır. Bütün savaşların kararını ihtiyarlar verir ve maalesef cephelerde gencecik fidanlar can verir. '' Maymunlar tarafından idare edilen aslanlar…” Alan Clark. Birinci Dünya Savaşında cesur askerleri (Aslanlar) ölüme gönderen yetersiz ve kayıtsız generallere (Maymunlar) gönderme yapan İngiliz yazar ve siyasetçi Alan Clark’ bu veciz sözü de savaşların vahametini çok güzel ifadeet mektedir.
Tarihçiler Birinci dünya savaşındaki ölü ve yaralı rakamları konusunda farklı rakamlar ifade etseler de; Birinci Dünya Savaşında dünya genelinde 65 milyon asker seferber edildiği, 16 Milyon ile 19 Milyon arasında insanın hayatını kaybettiği, yarlı sayısının ise 20 Milyon ile 23 Milyon arasında olduğu hususunda genel bir mutabakatın olduğunu söyleyebiliriz. 1914 yılında dünya nüfusunun 1.782.000.000.olduğunu göz önünde bulundurursak Avrupa medeniyetinin (!) insanlığa nasıl bir acı miras bıraktığını düşünmek, hatırlamak bile istemeyiz.
Birinci Dünya savaşına katılan devletlerin ölen askerlerinin rakamlarına baktığımızda tüylerimizin diken diken olmanın ötesinde, bir daha insanoğlunun ne kadar zalim, acımasız, katil ve cani olduğunu, insanın insana yaptığı zulüm ve katliamı hiç kimsenin ve hiçbir şeyin yapmadığını söyleyebiliriz.
Osmanlı Devleti: 3 Milyon - Rusya: 3 Milyon - Almanya: 2,5 Milyon – Avusturya -Macaristan: 1,9 Milyon - Fransa: 1,7 Milyon - İtalya: 1,1 Milyon - İngiltere (Sömürge toprakları ile birlikte) :1,1 Milyon - Sırbistan: 1.Milyon - Romanya: 600 bin -Bulgaristan: 180 Bin - Yunanistan: 160 Bin - Belçika: 140 Bin - ABD: 110 Bin –Portekiz: 90.Bin. Afrika’ da çatışmalar, açlık ve hastalık gibi sebeplerle ölen siviller: yaklaşık 600 Bin insanın öldüğü tarihin kanlı sayfalarına kayıt düşülmüştür.
Bildiğiniz gibi Birinci dünya savaşı İtilaf devletleri ile İttifak devletleri arasında yapılmış ve savaşı itilaf devletleri kazanmıştır.İtilaf devletleri; Britanya İmparatorluğu (İngiltere ve sömürgeleri), Fransa ve Rusya ana gövdeyi oluşurken, daha sonra Sırbistan, Yunanistan, Japonya, Romanya, Brezilya, Belçika, Portekiz ve Amerika dâhil olmuştur. İttifak devletlerini ise Almanya ve sömürgeleri, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve İtalya ittifakı ile başlamış, daha sonra Osmanlı ve Bulgaristan Devletleri de bu guruba dâhil olmuşlardır. İtalya daha savaş başlamadan ittifak bloğundan ayrılmış ve itilaf bloğuna geçmiştir. Bildiğiniz gibi; uzun zamandan beri karınca kararınca Osmanlı Devletinin nasıl yıkıldığını sizinle paylaşmaya çalışıyorum. Osmanlı Devletinin yıkılması ile zamanın sömürgeci emperyal devletleri (Britanya İmparatorluğu, Fransa, Rusya, İtalya… vs) Osmanlı topraklarını kendi arlarında siyasi, ekonomik ve askeri çıkarları nasıl gerekliyse öyle paylaşmak istemişlerdir. Bu paylaşım esnasında her devlet kendi çıkarlarını öncelediği için aynı zamanda kendi aralarında da büyük bir rekabet yaşamışlardır.
Daha önceki yazılarımda da yazdığım gibi, Osmanlı İmparatorluğunun yıkılmasından günümüze kadar Osmanlı toprakları üzerinde 64 devlet kurulmuştur veya kurdurulmuş!
Ama ne hikmetse kurulan onlarca devletten daha fazla nüfusa ve toprağa sahip olan Kürtler devlet kuramamış veya 1.Dünya savaşının galipleri tarafından kurulmasına müsaade edilmemiştir.
Galiba dünyada bu nüfusa ve topraklara sahip olup da devleti olmayan tek halk Kürt’lerdir. Kürt’lerin devlet kuramamalarının elbette birden çok sebepleri vardır.
Osmanlı İmparatorluğunun gerileme ve çöküş süreçlerini incelediğimizde; Britanya, Fransa, Rusya, Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri, çıkarları doğrultusunda zaman zaman Osmanlı Devleti ile iş birliği yapmışlar zaman zaman ise çıkarları için Osmanlı Devletine karşı hep birlikte savaşmışlardır. Ama hepsinin gönlünde yatan aslan “Hasta Adam!” dedikleri Osmanlı Devletini yıkmak ve topraklarını kendi topraklarına katmaktır. Tabi bu yazımızın konusu Osmanlı İmparatorluğunun yıkılması sürecinde İngilizler ve Fransızlar arasında gizli yapılan Sykes-Picot Antlaşması, Osmanlı bakiyesi üzerinde yaşayan Müslüman ve Müslüman olmayan halklara ne miras bıraktı. Özellikle de Kürt’ler bu antlaşmadan nasıl etkilendiler. Suriye, Irak, Anadolu ve Kafkaslarda yaşayan Kürtlere etkileri nelerdir? Sykes-Picot paylaşım Antlaşması bu bölgedeki hakların iradesinin tersine yapıldığı için bu coğrafyada yüzyıllardır devam eden doğal dengeyi bozmakla kalmadığı gibi bölgede yaşayan hakların arasına yüz yıldır devam eden düşmanlık tohumları ekmiştir.
Bölgenin halkları Sykes-Picot paylaşım Antlaşmasından sonra bir daha gün yüzü gördü ne de huzur ve barış…
Sykes-Picot Mezopotamya halklarına sadece asimilasyon, gözyaşı, sürgün, acı, kan ve ölüm getirmiştir. Hayatın ve bölgenin gerçeklerinden uzak, masa başında çizilen bu paylaşım haritaları hiçbir ortak değer gözletilmeden sadece zamanın egemen devletlerinin çıkarlarına göre oluşturulan yapay devletçikler ile parçala-böl-yönet mantığı ile bu devletçiklerin sınırları masa başında çizilmiş bir paylaşım antlaşmasıdır. Ne irsi, ne teolojik ve ne de kültürel hiçbir aidiyet gözetilmeden dayatılan bu antlaşma ve bu anlaşmaya benzer anlaşmalar ne dün, ne de bugün ve ne de yarın bölgede yaşayan halklara huzur getirmemiştir ve getirmeyecektir.
Evet; 28 Temmuz 1914 tarihinde 1. Dünya harbinin başlamasından iki yıl sonra, 1916 yılında İngiltere’den Sir Mark Sykes ve Fransa’dan M. George Picot’ ın gizli olarak 105 yıl önce imzaladıkları bu lanet antlaşma ile bölge haklarının arasına öyle bir fitne topu bıraktılar ki, bırakanlar hariç bölge haklarının hepsi bu fitne topunun ateş topunun yalandan ateşine kanarak hem kendini yaktı hem de kardeşini, akrabasını, komşusunu, hemşerisini, dindaşını!… Netice; ölen biz öldüren biz olduk ama KAZANANLAR HEP DIŞARDAN BİRİLERİ OLDU…. Malımız, kanımız ve canımız üzerinden sözüm ona BATI MEDENİYET (!) İNŞA ETTİLER!!! SÖMÜRGECİ EMPERYALİSTLER; YERLİ İŞBİRLİKÇİ TİLKİLER İLE PLAN YAPIP, PARAMİLİTER KURTLAR İLE AVLANIP, KOYUN SÜRÜSÜ HALKLAR İLE YAS TUTULAR… SÖMÜRGECİLER ASLA AMAÇLARINDAN VAZ GEÇMEZLER SADECE TÜKETTİKLERİ VE İTİBARSIZLAŞTIRDIKLARI ARAÇLARINI DEĞİŞTİRİRLER.
Sykes-Picot paylaşım Antlaşma; Suriye’nin Akka şehrinden başlayıp kuzeye doğru Akdeniz’de ki bütün kıyıları, Adana, Mersin, Maraş, Gaziantep,Şanlı Urfa ..vs bölgeleri Fransa’nın, Bağdat,Basra arası ile Dicle –Fırat bölgesi İngiltere’nin çıkar bölgesi olarak belirlendi. Yani; Arabistan yarım adası ile başlayıp, Suriye, Filistin, Anadolu, Kürdistan, Balkanlar, Rumeli ve Kafkaslara kadar kendi çıkarlarına uygun birçok parçaya bölüyorlardı. İngilizler, Fransızlar, Ruslar, İtalyanlar ve müttefikleri, “HASTA ADAM “ ın artık öldüğünü biliyorlardı ve TEREKESİNDEN daha çok pay almak için hiçbir insani, ahlaki, vicdani ve hukuki değeri önemsemeden leş kargaları gibi Osmanlı bakiyesine saldırıyorlardı. Devam edecek. Selam ve Dua ile.
İhsan Yaşar.
başakşehir escort ,ikitelli escort ,güneşli escort ,kayaşehir escort ,bağcılar escort ,esenler escort ,eyüp escort ,güneşli escort ,kumburgaz escort ,topkapı escort
bonus veren siteler,deneme bonusu veren siteler
flyjota.com Deneme bonusu veren siteler Deneme bonusu veren siteler Deneme bonusu
deneme bonusu bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler