Futbol Federasyonu Stadyum ve Güvenlik Komitesi, 16 Ağustos 2006 tarihinde profesyonel liglerde mücadele eden kulüplerin statlarına "Etik Kurallar" tablosu asılması kararı almıştı. TFF, Liglerde takımı bulunan kulüplerin statlarının federasyonca belirlenen bölümlerine bu tabloların asılacağını bildirmiş, Stadyum ve Güvenlik Komitesi de bu projeyle özellikle futbolculara sportmenlikle ilgili anımsatmalar yapmayı hedeflemişti. Buna göre sporcular bu maddeleri okuyarak sahaya çıkacaktı. İlk Önce bu maddelerde neler vardı onları bir hatırlayalım;

- Rakiplerinize, hakemlere, takım arkadaşlarınıza, görevlilere ve taraftarlara sözlü olarak ve hareketlerinizle saygı gösterin.

- Kandırmacadan, faul veya sakatlık aldatmacasından ve dopingden uzak durun.

- Futbolu ırkçılığa, şiddete, yolsuzluğa ve istismara karşı koruyun.

- Futbolunuzu kurallara, talimatlara ve fair-play anlayışına göre oynayın.

- Yenilgiyi olgunlukla kabul edin.

- Her zaman performansınızın ve davranışlarınızın en iyisini sergileyin.

- Bilgilerinizi futbolun korunması ve gelişimi için paylaşın.

- Davranışlarınızın sorumluluğunu taşıyın.

- Olumsuz davranışlardan, heyecanlı ve kontrol dışı söylemlerden kaçının.

- Göze hoş gelen, yetenek gerektiren, tehlikesiz ve onurlu bir futbol oynamaya çalışın.

Maddeleri okuduk. Peki Yukarıda ''Etik Kurallar'' tablosunda yer alan 10 maddeden kaçını Türkiye liglerinde herhangi bir kulüpte herhangi bir sporcuda görebiliyoruz. Hemen cevaplayalım 0 (sıfır). Şu maddeleri tersten okursak her hafta her ligde her maçta her türlü etik dışı davranışı görebiliyoruz. Faul ve sakatlıklardan, kandırmacalardan yerde dakikalarca kalkmayan futbolcu mu dersin, ırkçılık mı dersin, yenilgide stadı savaş alanına çeviren taraftar mı dersin, rakibini ve hatta takım arkadaşlarını tekmeleyen tokatlayan futbolcu mu mı dersin, her şey var.

Yukarıdaki maddeleri uygulamak bir insani değerdir. Bunlar da bir sporcuda olması gereken başlıca karakterlerdir. Bu değerleri futbola aktarabilmek ve futbolun içindeki tüm süreçlerde yaşatmak ve yaşatabilmek de oldukça önemlidir. Bu da elbette ki eğitimle kazanılabilir.