Diyarbakır'ın eski Atatürk stadyumu skorbordunu hatırlayanlarınız vardır. Kale arkasındaki dijital skorbord'dan bahsetmiyorum. Maraton tribününün üstünün daha kapatılmadığı yıllardan, tribünün ortasında, orta saha hizasında kışın yağmurdan yazın güneşten korunmak için altına girilen büyük skorbord'dan bahsediyorum. Rakamların elle değiştirildiği, takımların isminin yer almadığı sadece takım renklerinin oluşturduğu tabelaları yerleştirmenin mümkün olduğu beyaz, devasa skorborddan.

Tabii günün koşullarında pek de yadırganacak bir durum değildi. Çünkü Anadolunun çoğu stadında skorborddaki rakamlar el yordamıyla değiştiriliyor, oyuncu değişikleri rakamların olduğu tabelalarla yapılıyordu. Elektronik bir skorbord ve ya tabelayı çok az stadyumda görebiliyorduk.

Günümüzde ise neredeyse antrenman sahalarında bile elektronik skorbordlar, elektronik tabelalar yer alıyor. Peki bu yapılan ilkellikleri değiştiriyor mu? Elbetteki hayır.

Haftasonu Fenerbahçe Amedspor kadınlar süper lig karşılaşması vardı. Maç FB TV'den de naklen yayınlanıyordu. Maç başlayınca dikkat ettim ki elektronik skorbord'da Amedspor amblemi ve ismi yer almıyor. Bu sadece Amedspor'a özgü yapılmış bir durum mu diye Fenerbahçe'nin evinde oynadığı önceki maçların özetlerine baktım ve tüm maçlarda aynı uygulamanın olduğunu gördüm ve maçı izlemeye devam ettim.

Maç sonunda sosyal medyadan maçtaki skorbord görüntüsü paylaşılınca olay da burdan koptu. Bazı sosyal medya hesapları araştırmadan paylaşım yapınca birçok kişi olayın Amedspor'a karşı yapıldığını düşündü, bazı internet siteleri ve yerel gazeteler onların peşinden gitti ve adeta bir skorbord krizi doğdu.

Olaya geç müdahil olan kulüp ise bir açıklama yayınlayarak olayın sadece Amedspor'a karşı bir tutum olmadığını, tüm misafir takımlara aynı şekilde uygulandığını fotoğraflarla gösterdi.

Tabii her takıma yapılan uygulama buradaki saygısız tavrı hafifletmiyor. Elektronik bir skorbord'da her şeyin bilgisayarla yapıldığı, her takım bilgisine amblemine her türlü bilgiye saniyelerle ulaşıldığı bir ortamda misafir takımın adını, logosunu kullanmak bu kadar zor olmamalı. Misafir takımlarına uygulanan bu tavır sporun eşitlik, saygı kavramlarını da yok etmektedir. Fenerbahçe spor kulübünün bu uygulamayı gözden geçirip gerekli uyarıları yapmasını ve durumu düzeltmesi gerektiğini düşünüyorum.

OYUNA MÜDAHELE EDEMEMEK

Gelelim A takıma. Amedspor haftasonu Uşak deplasmanındaydı. TRT Kurdi'nin de bu sezon ilk defa Amedspor maçını canlı vermesiyle maçı izleme şansımız oldu. Şampiyonluk yolunda, artık deplasman iç saha kavramının kalmadığı bir ortamda Amedspor'un topladığı her puan önemli. Son 2 haftaya baktığımızda önce Pendik galibiyeti sonra Uşak beraberliği ve deplasmanda alınan 4 puan iyi gibi görünse de 6 puan almak işten bile değildi.

Sahanın kötülüğü, hakemin inanılmaz art niyetli oluşu, skandal bir kararla Mervan'ın attığı ikinci golün ofsayt gerekçesiyle iptal edilmesi, tüm bunların üstüne bir de hocanın oyuna müdahelelerde geç kalması Amedspor'un 1 puanla yetinmesine sebep oldu. Fizik kondisyon olarak çöken takımda ilk oyuncu değişikliğini 70'te yapmak, 90'da 2 oyuncu değiştirerek oyundan takımın en etkili ismi Mervan'ı çıkarmak anlayamadığım bir diğer konuydu. Bir de savunma oyunu kurgusundaki zaaflar Oğuz'un olmayışı savunmadaki direnci oldukça düşürdü. Daha önce de yazılarımda belirtmiştim, alt liglerde şampiyonluğun yolu çok iyi savunmadan geçer diye. İyi savunma kurgunuz varsa yolun yarısını geçebilirsiniz. Önemli olan iç saha maçlarını kazanıp deplasmanlardan da puan ve puanlar almak.

Son olarak 2 konuya değinmek istiyorum. Şampiyonluk yolunda Amedspor'un iç saha maçlarında taraftar desteğinin mutlaka arttırılması gerekiyor. Burada kulüp iç saha maçlarında bilet fiyatlarını yeniden gözden geçirebilir, en kötü kadınlara ve öğrencilere daha ucuz bilet satışı gerçekleştirebilir düşüncesindeyim. İkinci konu maçların canlı yayını konusunda; TRT Kurdi'den de gördük ki, hakemlerimiz canlı yayınlanan bir maçta bile skandal kararlar art niyetli kararlar verebiliyor, peki ya canlı yayınlanmayan, herhangi bir yayını olmayan maçlarımızda durum nasıl? Onları düşünmek bile istemiyorum.