Değerli Okurlarım; Depremle ilgili anlatılacak o kadar çok şey var ki bilim adamları kitaplarla yazmış hala bitirmiş değil ama kısacasını söylemek gerekirse deprem sarsıntıları can ve mal kaybını insanın hayatının son verdiği kiyamet alametlerin geldiğini hatırlatan bir sarsıntıdır.

Bir sabah saat 04.17 de uyandık ve hala uyanık olarak kalmış bulunmaktayız. Bazılarımız mezarda bazıları enkaz altında bazılarıda enkaz başında bekliyoruz. Halimizi soracak olursanız hiç birimiz iyi değiliz ama bir yanımızda umutlar yeşeriyor.

Enkaz altında sağ çıkanlar için yeniden doğmuş gibi ama ölü olarak çıkanlar ise dünyanın yaşama hakkı bitti diye kara toprağa teslim ediyoruz. Ailemiz de bir yandan sevinç çığlıkları bir yandan acı ve hüsün devam ediyor.

Türkiyenin ve komşularımız olan 60  ülkeye yakın insanlar bize doğru koşuyorlar acımıza ortak olmaya geliyorlar kürt-türk-laz-alevi kimse renk-ırk-din ve dil ayrım yapmadan koşuyorlar, ağlıyorlar yardım ediyorlar.

Peki bunlar hepsi olurken ve bize yuva yapan, dairelerin fiyatlarını uçurun, zarar ediyoruz diye ağlayan ve ne yazik ki her malzemeden çalan siyaside, cemaatlerde her tarafta kıymetli olan en lüks arabalara binip gezen en iyi koşullarda bize cennetten bir köşe teslim eden çok değerli müteahhitlerimiz niye bizden kaçıyorlar. Biz bütün paramızı onlara teslim ettik bankalardan kredi çektik para yetmedi diye nişan yüzüğümüze kadar sattık onlara teslim ettik biz yamyam mıyız biz insan değilmiyiz bunlar neden bizden kaçıyorlar.

Değerli çok çalan müteahhitlerimiz halbuki demirden ve betondan çalmasaydın yeterliydi ince işlerden hepsindende çalsaydın yine sorun olmayacaktı ama sen gittin can damarı olanları çalmaya başladın ve biz toprağa sende yurt dışına kaçıyorsun bu güzelim ülke hiçbirimize kalmadı.

Bazı akıllılarımızda dükkanı daha geniş olsun diye kolonları kesmeye başladı. hem kendini hemde komşuları olan müşterilerini kendi elleriyle kara toprağa teslim ettik.

Ve en önemlisi yerbilimciler olan mühendisler, bilim adamları deprem için yapılması gereken kuralları, şartları, yöntemleri söylemediler mi neden uymuyoruz neden hep para az gelir diye uymadık denetçilerle beraber yiye yiye bitiremediniz ama bizi bitirdiniz.

Jeoloji ve jeofizik mühendislerin yapmış olduğu zemin etütleri boşuna mi yapılıyor yoksa bazılarının keyfi gelsin diye mı yapılıyor. Tabi bizim bazı iş adamların keyfine göre olsaydı yapmasına da gerek yoktu. Bu zemin etütleri acilen yapı denetimler gibi olmalı ve her belediyede her yapı denetim mutlaka bir jeoloji mühendisi olması gerekiyor.

Mühendislerin müteahhite yararlanmak için değil onu denetlemek için piyasada olmalı ki yapılarımız sağlam olsun en ufak sarsıntıdan evimiz çatlamasan çoçuklarımız annesiz ,ailemiz babasiz kalmasın.

Yazılacak çok şey var ama bugün sözün bittiği yerdeyiz. Çoçuk anneye , baba aileye ülke hepsine ağlıyor.

                        ÖLENLERE ALLAHTAN RAHMET KALANLARA ALLAH SABIR VERSİN

                                                      ÜLKEMİZİN BAŞI SAĞOLSUN