Bugun...


Kutbettin Akdemir

facebook-paylas
Ramazan Ayı Ve Önemi-1
Tarih: 18-04-2022 00:01:00 Güncelleme: 18-04-2022 00:01:00


İnsanoğlunun hayatının her dönemi ayrı bir değer ve kıymete haizdir ve insanın en çok kıymetini bilmesi gereken emanetlerin başında ömrü gelir. Bu ömür sermayesini gerektiği gibi verimli değerlendirebilmek için de özel gayret sarf etmek gerekir. İşte şuur dersleri bilinçli bir toplum inşası ve bireyin hayat kalitesini artırmak için hazırlanmış önemli bir çalışmadır. Ramazan ayı da tabiri caizse bütün iyilikleri bünyesinde toplayan yoğunlaştırılmış bir eğitim sürecidir. Hayatımızda var olması gereken hasletlerin kazanılmasına yönelik bir kamp programıdır.

Medine’ye hicret ile birlikte İslâm dini, kendi müesseselerini oluşturmaya başlamıştı. Mescid-i Nebevî’nin yapılmasının ardından hayat, vahyin kılavuzluğunda, “inanç-amel bütünlüğü” içinde gelişmeye devam ediyordu. Medine’ye geleli daha on sekiz ay olmuştu. Kısa bir süre önce kıbleyi Mescid-i Aksâ’dan Kâbe’ye çeviren Yüce Allah, bu sefer hicrî takvimin 8. ayı olan Şâban ayında, Ramazan orucunu farz kılan şu âyetleri indirdi: “Ey inananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sakınasınız diye size de sayılı günlerde farz kılındı... Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden Ramazan ayına ulaşanlar onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah’ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.” Bakara, 2/183-185Bu ayetlerde bir anlamda Ramazan’da öne çıkan ibadetlerin özeti sunulmuştur.  Ramazan, oruç ayıdır.  Ramazan, Kur’an ayıdır.  Ramazan, takva ayıdır.  Ramazan, Allah’ı yüceltme ayıdır.  Ramazan, şükür ayıdır.

Ramazan, doğruyu bulma ayıdır.  Ramazan, tevbe ayıdır. Ramazan, itikâf yani tefekkür ve taabbüd ayıdır.  Ramazan, Allah’ın koyduğu sınırları gözetme ayıdır.  Ramazan, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini içinde saklayan bir aydır. Mübarek Ramazan ayı, Müslümanlara Allah’ın emirleri karşısında sorumluluk bilincine yani takvaya erişme fırsatı sunuyordu. Böylece toplumsal dayanışma ve paylaşma şuurunu aşılayarak, bir anlamda “irade eğitimi” vermek suretiyle, müminlere kişilik kazandırıyor, “kâmil bir mümin” olmanın yollarını gösteriyordu. Peygamber Efendimiz, Ramazan günlerinde bol bol Kur’an okur, hayır ve hasenatta bulunurdu. Cebrail (as), Ramazan sonuna kadar her gece kendisine gelir ve Hz. Peygamber (sav) ona Kur’an okuyup dinletirdi. Nitekim hâlen günümüzde yoğun bir şekilde uygulanan bu “karşılıklı okuyuş”, “mukabele” geleneğimizin dayanağını oluşturur. Ebû Hüreyre’nin haber verdiğine göre, Resûlullah (S.A.V.) insanları Ramazan gecelerini ibadetle değerlendirmeye teşvik ederek şöyle derdi: “Kim inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.” Buhâri, Îmân, 28

Peygamberimiz (SAV) Ramazan’ın son on gününe, ayrı bir önem verir, mescid-i saadette itikâfa girer, ibadet ve taatle meşgul olurdu. Peygamberimizin bu uygulaması, vefat edinceye kadar devam etmiştir. Her yıl on gün itikâfa girerken, vefat ettiği yılın itikâfı yirmi gün sürmüş, o yıl Ramazan ayında Cebrail’e (as) Kur’ân-ı Kerîm’i iki defa arz etmişti. Ramazan’ı mübarek kılan en önemli unsurlardan biri de Kadir Gecesidir. Bu geceye çok önem veren Rahmet Peygamberi, “Ramazan ayı içinde gizlenmiş olan Kadir gecesini Ramazan ayının son on günü içinde arayın!” Buhârî, Leyletü'l-Kadir, 3; Müslim, Sıyam, 216 buyururdu. Ramazan ayının son on günü içindeki tek sayılı gecelerin Kadir gecesi olma ihtimalinden dolayı kendisi de aile efradı ile birlikte 23., 25. ve 27. geceleri uzun süre ibadet ederek geçirirdi. Ashâbına fıtır sadakası vermelerini söyleyen Allah Resûlü, bunu, insanların bayram namazına çıkmadan önce ödemesini isterdi. Ayrıca Ramazan ayında verilen sadakayı fazilet açısından daha değerli sayardı. Resûlullah (s.a.s), bir aylık rahmet mevsimini ibadetle, taatle geçirmiş olmanın sevincini ashâbıyla birlikte bayram ederek kutlardı. O, bayram namazına gitmeden önce gusleder ve namazgâha giderken değişik bir yol izlerdi. Bayramı tekbir ve tehlillerle karşılardı. Burada şunu belirtmekte yarar vardır ki, Allah Resûlü Ramazan ayını sadece ibadetle geçirmiş değildir.

DEVAM EDECEK



Bu yazı 2571 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI