أَعُوذُ بِاللهِ مِـنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيــمِ بِسْــــمِ اللهِ الرَّحْمَـنِ الرَّحِيـمِ

اَلْحَمْدُ لِلَّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ ﴿﴾ وَالْعَاقِـبَـةُ لِلْمُـتَّـق۪ينَ ﴿﴾ وَلَا عُدْوَانَ إِلَّا عَلَى الظَّالِم۪ينَ ﴿﴾ وَالصَّلٰاةُ وَالسَّلٰامُ عَلٰى رَسُولِـنَا مُحَمَّدٍ وَأٰلِه۪ وَصَحْبِه۪ٓ أَجْمَع۪ينَ

Muhterem kardeşlerim!

Gayba imanımızın en önemli konularından birisi de meleklere imandır. Biz Müslümanlar için Melekler, gayb âlemine ait bir iman ve teslimiyet konusudur. Meleklere iman, Allaha, kitaplarına ve Peygamberlerine iman zincirinin Allah’a imandan sonraki en önemli iman halkasıdır. Bu iman esasından meydana gelebilecek en küçük bir tereddüt, Allah muhafaza buyursun bizim Peygamberlere ve Kitaplara olan imanımızı da sarsabilecek büyük bir tehlikenin kapısını açar. İşte bu yüzden Rabbimiz, nisa suresinde

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ آمِنُواْ بِاللّهِ وَرَسُولِهِ وَالْكِتَابِ الَّذِي نَزَّلَ عَلَى رَسُولِهِ وَالْكِتَابِ الَّذِيَ أَنزَلَ مِن قَبْلُ وَمَن يَكْفُرْ بِاللّهِ وَمَلاَئِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلاَلاً بَعِيدًا

 “Ey iman edenler! Allah’a peygamberine, peygambere indirdiği kitaba imanda sebat ediniz. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve kıyamet gününü inkar ederse tam manasıyla sapıtmıştır” (Nisa, 4/136)

Buyurarak peş peşe sıralanan iman esaslarımızın, meleklere de dahil hiç birisinin inkar edilemeyeceğini bizlere kesin bir dille bildirmiştir. İnkar edilmemesi gereken hususların âyetteki sıralanışı içinde meleklerin yeri, onlara imanın önemini göstermektedir. Bu sıranın, Allah isminden sonra, kitaplar ve peygamberler’den önce oluşu, meleklerin Allah ile peygamberler arasında elçilik görevi yaptıklarına, Allah’ın kitaplarını getirmede aracı olduklarına, yani vahiy getirme görevlerine işaret etmektedir.

Hz. Ömer (r.a.)'in rivâyet edilen hadiste Peygamberimiz (s.a.s.), vahiy meleği Cibril (a.s.) ile konuşmuş, kendisine "İman nedir?" diye sorduğunda Rasûlullah (s.a.s.) "İman; Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe, hayriyle şerriyle kadere inanmaktır” (Müslim, Îmân l, 5) buyurarak, az önce okuduğumuz ayette geçen aynı sıralamayla meleklere imanı, inanç esaslarımız arasında aynı sıralamayla saymıştır.

Muhterem kardeşlerim!

Melekler, yaratılış itibariyle insanlardan farklıdırlar. Onlar nurdan yaratılmış varlıklardır. İnsanlar gibi yemez, içmez, uyumaz, yorulmaz ve hastalanmazlar. Melekler için dişilik ve erkeklik de söz konusu değildir. Melekler Allah tarafından kendilerine verilen görevleri sorgulamadan, tam bir itaatle gerçekleştiren varlıklardır. Bir çok çeşitleri ve görevleri vardır. Kur’an ve sünnete göre melekler, Allah'ı hamd ile tesbih edip ona secde ederler, Peygamberlere vahiy getirirler, peygamberlere ve mü’minlere destek olup manevi güç verirler, insanı koruyup bir anlamda ona hizmet ederler, insanların amellerini kaydederler, kâinatta uygulanan ilahi kanunları ve cezaları icra edeler.

Muhterem kardeşlerim!

Meleklerin tam olarak sayısını ve çeşitlerini sadece âlemlerin Rabbi olan Allah bilir. Ama ayet ve hadislerde geçen başlıca melekleri ve görevlerini şu şekilde sıralayabiliriz.

1) Cebrail (a.s)

Allah’tan aldığı vahyi peygamberlere getiren melektir. Cebrail (a.s) Kur’an’ımızda şu şekilde geçer.

قُلْ مَن كَانَ عَدُوًّا لِّجِبْرِيلَ فَإِنَّهُ نَزَّلَهُ عَلَى قَلْبِكَ بِإِذْنِ اللّهِ مُصَدِّقاً لِّمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَهُدًى وَبُشْرَى لِلْمُؤْمِنِينَ

 “De ki: Cebrail’e kim düşman ise şunu bilsin ki, Allah’ın izniyle Kur’an’ı senin kalbine, önce gelenleri tasdik edici, bir hidayet ve mü’minler için bir müjde olarak o indirmiştir.” (Bakara, 2/97)

2) Mîkail (a.s)

İsmi Kur’an da bir yerde geçer. Görevi ile ilgili Kur’an ve sünnette bir bilgi bulunmamakla birlikte âlimlerimiz rüzgârın estirilmesi ve yağmurun yağdırılması gibi tabiat olaylarıyla görevli melek olduğunu rivayet eder.

مَن كَانَ عَدُوًّا لِّلّهِ وَمَلآئِكَتِهِ وَرُسُلِهِ وَجِبْرِيلَ وَمِيكَالَ فَإِنَّ اللّهَ عَدُوٌّ لِّلْكَافِرِينَ

“Her kim Allah’a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail’e ve Mîkâil’e düşman olursa bilsin ki, Allah da inkâr edenlerin düşmanıdır.” (Bakara, 2/98)

3) İsrafil (a.s)

Kıyametin kopması için birinci kez ve yeniden diriliş için ikinci kez Sûr’a üfürecek olan melektir.

Efendimiz (s.a.s) “Allah göklerle yeri yaratmayı bitirdikten sonra Sûr’u yarattı ve onu İsrafil’e verdi…” (Taberî, Camiu’l-Beyan 16/25) buyurmuştur.

4) Ölüm Meleği (a.s)

Ölüm anında canlılardan ruhlarını çekip almakla görevlidir. Ölüm meleğinin özel adıdır. Kur’ân-ı Kerim'de Azrâil ismi geçmez. Bunun yerine ölüm meleği anlamında melekü'l-mevt ismi kullanılır. Emri altında çalışan ve kendisine yardım eden başka melekler vardır. Bu sebeple birçok ayet ve hadiste ‘ölüm melekleri’ şeklinde çoğul olarak zikredilmişlerdir.

5) Kiramen Katibîn Melekleri

Kiramen katibînin anlamı: Değerli yazıcılar demektir. Her insanın iki omzunda iyilik ve kötülüklerini yazan, istisnalar hariç kuldan hiç ayrılmayan yazıcı meleklerdir.

وَإِنَّ عَلَيْكُمْ لَحَافِظِينَ كِرَامًا كَاتِبِينَ يَعْلَمُونَ مَا تَفْعَلُونَ

“Muhakkak ki üzerinizde muhafızlar vardır. Onlar şerefli yazıcılardır, yaptığınız şeyleri bilirler.” (İnfitar, 82/10,12)

Ayrıca ayet ve hadislerde sürekli Allah’a ibadet eden ve onu tesbih eden melekler, müjdeleyici melekler, dağlarla görevli melekler, arşı taşıyan melekler, sorgulayıcı melekler,  cennet ve cehennemle görevli melekler, insanı hayra teşvik eden, insanlara dua eden ve muhafaza eden meleklerden de bahsedilmektedir.

Muhterem kardeşlerim!

Meleklerin varlığına inanan kimse yüce ve gizli kuvvetlerin gözetimi altında olduğunu, Kiramen Katibîn adı verilen meleklerin, yaptığı her işi adeta ilahi bir kamerayla kaydettiklerini bilir. Kişi, bu bilinçle sürekli iyi ve güzel şeyleri yapmaya yönelir. Meleklere iman, ahiret sorumluluğunu her an hatırlatır.

Devamı yarın…