Yaşadığımız yerin/şehrin/semtin güzelliklerle dolu olması bizim de huzurlu olmamız sonucunu doğurur. Yaşadığımız yerde sorunların imkanlar ölçüsünde en aza indirilmiş olması bizi mutlu eder ve yaşama sevincine boğar. Temizlik, ulaşım, yeşil alan, alış veriş yerlerinin/pazarların düzen içerisinde olması bizi mutlu edecek özelliklerdir.

Sur ilçemizde eskiden beri süregelen güzel bir gelenek vardır. Her cadde ve sokakta temizlik görevlisi elinde temizlik gereçleriyle temizliğini yapar ve sorumlu olduğu alandan gözünü ayırmaz, adeta orada kuş uçurtmaz! Nedenini bilmiyorum ama merak ediyorum; şimdilerde şehrin diğer semtlerinde bunu göremiyorum! Ortada ne böyle bir görevli var ne de temizlik yapılmaktadır! Caddelerin kaldırım kenarları pislik içerisinde! Kaldırımlar yine öyle... Kağıtlar, ambalajlar, esnafın dükkanının önündeki ve içindeki çöpü toplayıp kaldırıma ya da caddeye atması da cabası... Yoldan geçenlerin attığı içecek kutuları, şişeler v.s.

Bir başka duurm dikkatimi çekti: Temizlik görevlisi kardeşlerimiz kaldırım kenarındaki çöpü almaya çalışıyorlar; ancak kaldırımla dükkanlar veya çiçeklik alandaki ya da boş alandaki çöplere karışmıyorlar! Bununla ilgili yasal mevzuat nasıldır bilmiyorum; ancak bunun mutlaka bir çözümü olmalı... Yani kim sorumluysa bu durumun ortada sırıtmaması gerekir; engel olunmalı ki halk rahat etsin!

Belediyenin temizlik yapan iş makinesi temizlik için caddede tur atıyor; ancak cadde kenarlarındaki park etmiş araçlardan kaldırıma yanaşamıyor ki temizlesin... Caddelerde, otobüs duraklarında  araçlar ikili, üçlü düzensiz park ediyorlar; ancak buna da ses çıkaran yok! Bunun sorumlusu belediyeyse belediye, trafikse trafik görevlileri ya da zabıtalar görevini yapmalıdır! 

Konuyla ilgili şu soruları sormak zorundayım:

1. Eskisi gibi neden temizlik görevlileri ortada görünmüyor?

2. Bu görev onların değilse kimindir, çare nedir?

3. Ortada görünen bu kirliliğin nedeni neyse gereği neden yapılmıyor?

4. Neden semtlerimiz son derece modern imar planıyla yapıldığı halde, pislik içerisindedir

Diyarbakır’ın işlek bir güzergahı haline gelen “Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi-Mastfıroş Caddesi-Dağkapı Güzergahı’nda hiç belediye otobüsü yok! Oysa bu güzergahta kalabalık bir nüfus yaşamaktadır. Halk belediye otobüsünü tercih etmek istemektedir; ancak ortada belediye otobüsü yok... Kaldı ki halk otobüsleri ve minibüsler de tıklım tıklımdır! Halk otobüsleri ve minibüsler de klimalarını çalıştırmadıkları için Diyarbakır’ın bu dayanılmaz sıcağında halk perişan olmaktadır. Sayın yetkililer, lütfen söylediklerimize ve halkımızın sorunlarına çare bulun, yetkili sizsiniz, halk değil... Siz de çare bulmazsanız bu zavallı halk kime başvuracak?

İmar planlarına göre kaldırımlarda ağaçlandırmaya yer bırakılmamış; bunun nedenini bilmiyorum; belki serin iklimli şehirler için uygun olabilir; ancak Diyarbakır gibi sıcak iklime sahip bir şehirde bu plan yanlıştır. Yapılacak değişikliklerle kaldırımlara da ağaç dikme yerlerinin yapılması gerekir; çünkü yazın bu sıcağında kaldırımda gölgesiz yürünemiyor.

Yazmak bizden, gereğinin yapmak yetkililerimizden!

Sorunlar bitmediği için yazacaklarımız da bitmedi değerli okuyucular! Yazmaya devam edeceğiz inşallah! En güzel günler sizin olsun, yüreğiniz sevgiyle, mutlulukla dolsun!