Bugun...


Mehmet Ali ABAKAY

facebook-paylas
ERZURUM… BİR TUTAM ERZURUM -2-
Tarih: 16-02-2024 00:01:00 Güncelleme: 16-02-2024 00:01:00


-Biz, taşa şekil veren ceddimizin yolunda sadece bir taklitçiyiz. Eskiden tespihi kim yapmış bilinirdi. Hangi tespih, hangi ustanındı, bilinirdi. Şimdi ihtiyaç çok, imalatı eskiye nazaran biraz kolay. Ben, yaptığım tespihin imamesinde kendimce bir işaret bırakırım. Sadece benden alan bilir, sipariş veren bilir, bunu. 

Anlıyorum, o an içinden geçenleri.

Mütevazı haliyle bu dededen oğula miras kalan sanat, şimdi sahipleneni çok. Bilenin de bilmeyenin de sürdürdüğü bir meslek.

Tespihin en iyi taşının Oltu’da çıkarıldığını belirten usta, İran’dan getirilip “Oltu Taşı” olarak pazarlanan tespihlerden şikâyetçi. 

Erzurum… Bir Tutam Erzurum… 

Dedik ya, soğuk memleketin sıcak, sımsıcak insanının cana yakın insanına dair kimi tespitlerimizi. Oldukça yorgunluk, bî-tâb düşme hali var, üzerimizde. Erzurum’a yolu düşeni misafir etmek kolaydır.

Bizim dönerin yatay şekli olan, öyle tarif edebileceğimiz "cağ kebabı". Bitlis’te, Siirt’te “büryan” neyse Erzurumlu için cağ kebabı öyle. Erzurumlu cağ kebabı ile ağırlar, misafirini, onunla gösterir, mihmandarlığını.  

Misafir geldiğinde gidilen mekân, tanıdık bir aşhanedir, misafirperverliğin nişanesi olarak. Aşhaneye gidildiğinde istenen bellidir, misafirin hali, hareketi ele verir, kendisini.

Cağ kebabını incecik şişe, sımsıcak biçimde, ustalıklı el hareketiyle geçiren usta, ateş görmüş ekmekle buluşturup önünüze bıraktığında artık gerisi size kalmış,  bu emek isteyen yemek için.

Yenilen cağ kebabından sonra ikram çayını tek şekerle önünüzde görürsünüz.

Siz, âdeti bilmeseniz boşalan çay bardağı yenilenir, durur. Şayet şekeri bardağa atıp karıştırırsanız, şeker sertliği sebebiyle erimez, mahcubiyet içinde kalırsınız. Kıtlama içmeniz lazım, çayı. Sert şekerden biraz kopartır, çayınızı yudumlarsınız.

Ne zaman mı, boşalan bardağa tavşankanı çay bırakılmaz. Onu da etrafınıza bakıp öğrenmeniz lazım. Erzurum’a gittiğinizde bunu bilmeniz gerekir.

Bunu bilmemek, bazen tebessüm dolu bakışlarla sizin duruma vakıf olmadığınızı hissettirir, benliğinize.

Sakın bu hataya düşmeyin, çay içerken.  

Erzurum… Bir Tutam Erzurum… 

Erzurum’a giderken sımsıkı giyinmeniz gerektiğini belirtmiştik, yanınıza yünlü giysilerinizi almanız şarttır. Mevsim başka diyarda baharken Erzurum Palandöken gelinliğini üzerinden daha atmamıştır, doruklarında beyazlık hâkim ve esintiler serttir, fıtratı gereğince. “Bembeyaz Şehir” denilmesinin hikmeti, bundandır, elbette. Kar, eksik olmaz, gözün alabildiğince. Siz, sımsıkı giyinip gidin, Erzurum’a, Dadaşlar Diyarı’na.

 Şehri dolaşırken, güzelliklerine hayran kalmamak elde değil. Gezmeden gitmek olmaz, Erzurum’dan. Çifte Minareli Medrese’ye hayran kalmamanız için bir gerekçeniz olamaz. 

Erzurum… Bir Tutam Erzurum… 

Diyarbekir’de kardeşe “Keko-Kéké” demek nasılsa El-Aziz’de “Gakko-Gakkoş” aynıdır, Maraş’ta Ede’dir adı, Erzen-i Rûm’da isim, Dadaş’a dönüşür. “Dadaş” dendi mi akan suları durur Tortum Şelalesi’nin, donar adeta, duyulan sevinçten. Çünkü Dadaş, kardeşten öte bir bağdır, Erzurumlu için. “Dadaş” dendi mi, kardeşlikten öte bir samimiyet söz konusudur, anlayan, fehmeden için.  

Erzurum… Bir Tutam Erzurum… 

Erzurum’u “Erzen-i Rûm” olarak kullanırım, notlarımda, çoğunlukla. Çünkü Anadolu'nun bu kadim şehrinin Erzurum öncesi adıdır, bu isim. Kimi zaman Anadolu’nun kilidi bilinir, şehir. Akla neler gelmez, “Erzurum” denince?



Bu yazı 3865 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI