Bugun...


Mehmet Emin Özer

facebook-paylas
Gulâm Mekteplerinden Bilsemler'e Özel Yetenekli Bireyler
Tarih: 04-10-2021 00:02:00 Güncelleme: 04-10-2021 00:02:00


Toplumu bilim ve sanatta geliştirip ilerleten, kalıcı eserler ortaya koyan özel yeteneğe sahip bireylerdir. Bunların sayıları ortalama olarak nüfusun yüzde ikisine tekabül etmektedir.

Özel yeteneğe sahip bireyler yaşıtlarına göre daha hızlı öğrenen; yaratıcılık, sanat, liderlik kapasitesi önde olan, özel akademik yeteneğe sahip, soyut fikirleri anlayabilen, ilgi duyduğu alanlarda bağımsız hareket etmeyi seven ve yüksek düzeyde performans gösteren kişilerdir.

Tarih boyunca bu özel yeteneğe sahip bireyleri küçük yaşta keşfedip eğitmek için çeşitli eğitim sistemleri geliştirilmiş ve bu bireyler için özel kurumlar kurulmuştur.

Tarihimizde bu yönde kurumsallaşma Selçuklular döneminde başlamış, Osmanlı döneminde geliştirilmiş, Cumhuriyet döneminde devam ettirilmiştir.

Selçuklular eğitim alanında dünya tarihine önemli katkılar sağlamışlardır. Aslında Bunu sağlayan O dönemde Selçuklular eliyle hiyerarşik ve kurumsal bir yapıya büründürülen medreselerdir.

Medreselerde dini bilimlerle birlikte tıp, matematik ve felsefe gibi pozitif bilimler de okutulmuştur. Selçukluların devamı niteliğinde olan Anadolu Selçukluları bu sistemi daha da geliştirmişlerdir. Gulâm Mektepleri bu dönemde ortaya çıkmıştır. Sarayda, hükümet teşkilatında ve orduda önemli bir yere sahip olan gulâmlar küçük yaşlarda savaş esirlerinden veya devşirme yetiştirilen özel yeteneğe sahip çocuklardan oluşmaktaydı. Bu yetenekli çocuklar Gulâm Mekteplerinde eğitilirdi.

13.yüzyılda Gulâm sisteminde eğitim gören yetenekli gençler hem orduda hem de devlet teşkilatında başarılı görevlerde bulunmuşlardır. Aynı zamanda Anadolu Selçuklu kültür ve medeniyet tarihine de önemli katkılar sağlamışlardır.

Osmanlı Devleti kendinden önceki devletlerin deneyimlerinden de yararlanarak devlet yönetiminde ihtiyaç duyacağı idari, askeri, mülki ve diplomatik alanlarda faydalanacağı elemanları yetiştirmek için özel bir eğitim sistemi ve kurumu ortaya çıkarmıştır.

Dünya eğitim sisteminde önemli bir yere sahip olan bu kurum Enderun Mektebidir.

Enderun Mektebi 15.yüzyılda II Murat zamanında kurulmuş olup, Fatih Sultan Mehmet zamanında en işlevsel halini almıştır. Fatih döneminde Enderun Mektebi  bir devşirme mektebi olmaktan çıkarak devletin idari ve mülki kadroya gelebilecek özel yetenekli gençlerin keşfedilip yetiştirildiği özel bir eğitim merkezi haline gelmiştir. Buraya alınacak üstün yetenekli öğrenciler bir komisyon tarafından uzun yıllar elde edilen bilgi birikiminden yararlanılarak Türk ve Müslüman olmayan ailelerin küçük yaşlardaki çocuklarından seçilip eğitime tabi tutuluyordu. Bu eğitim 10 yıl kadar sürmekteydi.

Enderun eğitiminin temel amacı devletin üst kademelerinde görev alabilecek yetenekli gençleri keşfetmek, onları bu doğrultuda teorik ve uygulamalı eğitime tabi tutarak devletin yönetiminde onlardan faydalanmaktı. Bu kurum diğer alanlardaki bozulmalarla birlikte önemini yitirmiş ve 1909 yılında malesef lağvedilmiştir.

Cumhuriyet dönemine baktığımızda ise özel yetenekliler için ilk yıllarda yapılan düzenlemeler ve çıkarılan yasalar, günümüzdeki uygulamaların temelini oluşturmuştur.

– 1940 yılında kalkınma köyden başlar anlayışıyla yetenekli bireylerin eğitimi için köy enstitüleri kurulmuş ancak, 1950 yılında her nedense faydası tartışılmayacak kadar değerli olan bu enstitüler kapatılmıştır.

–1952 yılında Test ve Araştırma Bürosu kuruldu.

–1963 te ilk Fen Lisesi açılıp eğitime başladı.

–1989 yılında sanat alanında yetenekli bireylerin eğitimi için Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri açıldı.

–Ve nihayet 1995 yılında Ankara da İlk Bilsem olan Yasemin Karakaya Bilim ve Sanat Merkezi açıldı.

Çok önemli bir görevi üstlenmesi beklenen BILSEM’lerin sayısı günümüzde 81 ilde toplam 182 merkez ulaşmış olup 63 bin öğrenciye eğitim vermektedir.

Nasıl ki Gulâm Mektepleri Selçukluları, Enderun Mektepleri de Osmanlı devletini bilim ve sanatta ilerletmişse BİLSEM’ler de ülkemizi teknoloji ve bilim alanında yükseltecektir.

Yeter ki bu merkezlere olması gerektiği gibi değer verip olması gereken kişilere emanet edelim.

Selametle kalın.

 



Bu yazı 3361 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI