Bugun...


Mehmet Emin Özer

facebook-paylas
Keşke Bu Telefonlar Olmasaydı Anne!
Tarih: 08-11-2021 00:01:00 Güncelleme: 08-11-2021 00:01:00


Bu bir yakarıştır, yalvarıştır ve haykırıştır bütün anne ve babalara çocuklardan. Sesle değil bakışlarla anlatır meramını. Sözle değil gözle ifade eder yalnızlığını ve muhtaç olduğu anne, baba şefkatini, ilgisini ve sevgisini.

Tatmasada fıtratında olan bu duyguları bilir ve  ister her çocuk. Onu tatmin etmez pahalı elbiseler, oyuncaklar, yeni çıkan oyunlar ve teknolojik aletler.

Hiç bir oyun veya oyuncak, yerini tutmaz annenin ve babanın sıcaklığını. Belki o an için unutturur ve avundurur sadece.

Evet, anneler ve babalar farkında mısınız çocuğunuzun bu sesiz çığlıklarının, beni gör ve  benimle ilgilen diye haykıran o içe kapanıklığının veya hırçınlığının?

Neyi, neye feda ettiğinizin farkında mısınız acaba?

Zannetmem, şayet bu haykırışları, çırpınışları görseydiniz bırakırdınız elinizdeki o bağımlı olduğunuz telefonları. Değer vermezdiniz paylaşımlarınızın sosyal medyadaki tıklanma ve beğenme sayısına. Feda etmezdiniz çocuğunuzun geleceğini ve mutluluğunu o sanal ve yapmacık yaşantılara.

Evet, günümüzde büyük bir sorun olmaya başlayan ve bizi kendine bağımlı hale getiren, bize yalancı bir mutluluk veren bu telefonlar bizler için çok değerli olan evlatlarımızı aldı bizden sinsi bir şekilde. Çocuklarımızı hasret bıraktık sıcak bir sohbete ve tatlı bir muhabbete.

Vakit bulamıyoruz artık onlarla ilgilenmeye, onların yaşadığı duyguları merak etmeye ve onlarla mutlu olmaya.

Zira çok işimiz var!

Başımızı kaşıyacak vaktimiz bile yok!

Çünkü;

Daha bakmadık  sosyal medyada başkalarının paylaşımlarına, çekmiş oldukları fotoğraflara.

Daha okuyamadık yapılan yorumları.

Daha atmadık sahte gülücüklerle dolu emojiler.

Daha cevap veremedik bize atılan mesajlara.

Daha sohbet etmedik sosyal medyadaki dostlarımızla ve hiç tanımadığımız kişilerle.

Daha bakmadık haber sitelerine, Dünyada olup bitenlere...

Ve sonu gelmeyen dahalar.

Bu dahalar bensiz de olur bana muhtaç değil deyip, benim evladım bensiz yapamaz bana muhtaç deyip de kendimize ne zaman geleceğiz?

Sahi, bizim ilgilenmemiz gereken bir  çocuğumuz vardı deyip de, onu bu yapacaklarımızın en başına yazmayı ne zaman düşüneceğiz.

Zira, kendimiz düzeleceğine çocuklarımızı da kendimize benzettik. Onları da bağımlı yaptık kendimiz gibi bu telefonlara.

Bizim zamanımızı almasın, bizi sorularıyla meşgul etmesin diye kendi elimizle verdik çocuklarımıza bu telefonları. Adeta bir susturucu gibi kullandık bu telefonları. Susturduk da. Aslında susan çocuğumuz değil, susan çocuğumuzun öğrenmeye dönük merakıdır, araştırma arzusudur.

Biz sahip çıkmazsak evlatlarımıza, onlara sahip çıkacak ve kendine bağımlı hale getirecek nice oluşumlar tetikte bekler durumda.

Çözüm basit;

Telefonlarda sosyal medyaya, sohbet gruplarına ve oyunlara boşa harcadığımız o kadar zaman, bizim evladımızın gelişiminden asla daha değerli değildir. Buralarda harcadığımız her bir saniye bizi biraz daha uzaklaştırır çocuklarımızdan.

Bizim paylaşımlarımız, sohbetlerimiz ve oyunlarımız çocuklarımızla olmalı ki yaşanılır bir aile ortamımız ve sağlıklı bir ruh haline sahip çocuklarımız olabilsin.

Meşguliyet olarak çocuklarımızın bakımı ve eğitimi bizim için yeterde artar.

Selametle kalın.

 

 

 

 

 

 



Bu yazı 5386 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI