Bugun...


Yasin Güler

facebook-paylas
Suriye Olayları ve Avrupa'nın "Böl, Parçala, Yönet" Taktikleri
Tarih: 13-07-2024 00:02:00 Güncelleme: 13-07-2024 00:02:00


 

Suriye'deki olaylar, Avrupa'nın yüzyıllardır uyguladığı "böl, parçala, yönet" taktiğinin en somut örneklerinden biri. Özellikle doğu bölgesinde yaşanan iç karışıklıklar ve iç savaşlar, bu taktiğin bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Amaç, bölgeyi zayıflatmak ve kontrol altında tutmak. Yıllardır oluşturulmaya çalışılan kardeşlik ve birlik ruhunu, basit görünen ama etkisi büyük olaylarla baltalamaya çalışıyorlar. Peki, bu stratejiler nasıl işliyor ve bizler bu oyunları nasıl fark edemiyoruz?

Stratejik Konum ve Zengin Kaynaklar

Suriye, stratejik konumu ve zengin kaynakları nedeniyle her zaman dış güçlerin ilgisini çekti. Özellikle petrol ve doğalgaz gibi enerji kaynakları, Suriye'yi jeopolitik olarak önemli bir konuma getiriyor. Bu kaynakların kontrolü, dünya ekonomisinde söz sahibi olmayı da beraberinde getiriyor. Avrupa, kendi çıkarları doğrultusunda bölgedeki istikrarsızlığı artırmak için her türlü yolu denemekte. Bu planların bir parçası olarak, yerel topluluklar arasında düşmanlık tohumları ekiliyor ve bu sayede bölgenin kontrolü daha kolay hale getiriliyor.

Tarihsel Perspektif ve Dış Müdahaleler

Tarih boyunca, dış güçler Ortadoğu'da kendi çıkarlarını korumak adına çeşitli müdahalelerde bulundu. 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında, Osmanlı İmparatorluğu'nun zayıflamasıyla birlikte Avrupa ülkeleri bölgeyi kendi aralarında paylaştı. Bu süreçte sınırlar, etnik ve dini topluluklar göz ardı edilerek çizildi. Bu durum, bölgedeki iç karışıklıkların temelini oluşturdu. Suriye, bu yapay sınırların ve dış müdahalelerin kurbanlarından biri oldu. Bugün de benzer taktikler uygulanıyor; böl, parçala ve yönet.

İç Karışıklıklar ve Dış Destek

Suriye'deki iç savaş, yerel dinamiklerin yanı sıra dış güçlerin müdahaleleriyle de şekillendi. Avrupa ve diğer batılı ülkeler, bölgedeki çıkarlarını korumak için çeşitli gruplara destek sağladı. Bu destekler, Suriye'deki iç karışıklıkların daha da derinleşmesine neden oldu. Bir yandan rejim güçlerine karşı savaşan muhalif gruplar, diğer yandan radikal terör örgütleri, ülkeyi adeta bir satranç tahtasına çevirdi. Bu karmaşa içinde, Avrupa'nın "böl, parçala, yönet" taktiği başarıyla uygulanmaya devam etti.

Toplumsal Farkındalık ve Bilinç Eksikliği

En üzücü durum ise, bu oyunları göremeyecek kadar ahmak bir topluluğun var olması. İçinde bulunduğumuz coğrafyada, birlik ve beraberlikten yana olanlar azınlıkta kalırken, dış güçlerin etkisiyle hareket edenler çoğunlukta. Bu da, Avrupa'nın "böl, parçala, yönet" taktiğini başarıyla uygulamasına olanak tanıyor. Toplum olarak, dış güçlerin oyunlarını fark edebilmek için daha bilinçli ve eğitimli bireyler yetiştirmeliyiz. Ancak bu şekilde, manipülasyonlara karşı direnç gösterebilir ve kendi geleceğimizi kendimiz belirleyebiliriz.

Birlik ve Beraberlik İhtiyacı

Oysa ki, tarih boyunca kardeşlik ve dayanışma ile güçlü kalmış toplumlar, dış tehditlere karşı en sağlam duruşu sergileyenler olmuştur. Bugün de, bölgemizde barış ve huzurun sağlanması için öncelikle kendi içimizde birlik olmayı başarmalıyız. Dış güçlerin oyunlarına gelmeden, ortak çıkarlar etrafında birleşmeli ve geleceğimizi kendi ellerimizle şekillendirmeliyiz. Bu birlik ve beraberliği sağlamak için öncelikle bilinçli ve farkında bir topluma ihtiyaç var. Eğitim ve bilgi ile donanmış bireyler, dış güçlerin oyunlarını daha kolay fark edebilir ve bu oyunlara karşı direnç gösterebilir. Toplum olarak bu bilinci kazandığımızda, Avrupa'nın "böl, parçala, yönet" taktiği de etkisini yitirecektir.

Geleceğe Dair Umut ve Stratejiler

Suriye'deki olaylar, dış güçlerin bölgedeki çıkarlarını koruma ve kontrol altında tutma çabalarının bir ürünü. Bu durumu değiştirmek ve bölgede kalıcı barışı sağlamak için, öncelikle kendi içimizdeki ayrılıkları gidermeli ve birlik olmalıyız. Ancak bu şekilde, dış güçlerin oyunlarını boşa çıkarabilir ve kendi geleceğimizi kendimiz belirleyebiliriz. Bölgedeki liderlerin ve halkların, bu bilinçle hareket ederek ortak bir strateji geliştirmeleri büyük önem taşıyor. Eğitim, ekonomik kalkınma ve sosyal dayanışma gibi alanlarda atılacak adımlar, uzun vadede bölgedeki barış ve istikrarın temelini oluşturacaktır.

Suriye'de yaşananlar, sadece bir ülkenin değil, tüm bölgenin kaderini etkileyecek nitelikte. Bu nedenle, bölge halkları olarak dış müdahalelere karşı uyanık olmalı ve kendi geleceğimizi kendimiz belirlemeliyiz. Bu süreçte, birlik ve beraberlik en büyük gücümüz olacaktır.



Bu yazı 357 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI