Bugun...


Yasin Güler

facebook-paylas
Seçim Sonrası Diyarbakır: Huzurdan Kaosa
Tarih: 15-06-2024 00:01:00 Güncelleme: 15-06-2024 00:01:00


 

Seçim sonrası Diyarbakır’da yaşananlar, şehri adeta bir kaos ve güvensizlik ortamına sürükledi. Çözüm sürecinden bu yana beklenen refah ve güven ortamı, sadece Kayyum döneminde gerçek anlamda hissedilebildi. Bu dönemde halkın dükkânları zorla kapatılmadı, kimse yasa dışı taleplerle karşı karşıya kalmadı ve çocuklar zorla evlerinden alınıp terör örgütlerine teslim edilmedi. Vatandaşların huzur içinde sokaklarda dolaştığı, dükkânlarını güvenle açıp kapattığı bu dönem, seçimden sonra bir anda sona erdi. Şehrin dört bir yanını saran karamsarlık ve güvensizlik, halkın huzurunun nasıl kaybolduğunu açıkça ortaya koyuyor.

Algı Operasyonları ve Yanıltıcı Bilgiler

Seçim sonrası, bazı partiler, kayyumun sözde bıraktığı borçlar üzerinden yanıltıcı bir algı oluşturmaya çalışıyor. Bu algı operasyonları, aslında yalanlarla dolu iddialardır. Kayyum döneminde yapılan harcamaların neden yapıldığı, şehrin inşasında nereye aktarıldığı, ihalelerin kimlere verildiği, bu ihalelerin altında hangi yetkililerin imzası olduğu gibi konular hakkında hiçbir somut açıklama yapılmamaktadır. Ayrıca, belediye meclis kararları ve toplantı kayıtlarının bulunmadığının açıklanması, büyük bir yönetim zaafiyetinin göstergesidir. Peki, bilgi işlem daire başkanı hakkında yasal işlem yapılmış mıdır? Hayır. Bu kişilerin korunuyor olması, belediyecilik anlayışının sorgulanmasına neden olmaktadır. Diyarbakır gibi büyük bir şehri yönetmek için şeffaflık ve hesap verebilirlik elzemdir.

Semaverin Hırsızını Bile Bulamayan Aciz Yönetim

Kayıp görüntüler bir yana, semaver çalınmış denilip de semaverin hırsızını bile bulamayan bir yönetimin etkinliği sorgulanmalıdır. Bu yönetim, güvenlik ve adaleti sağlamak bir yana, en basit olaylarda bile aciz kalmaktadır. Bir başka çarpıcı örnek ise işten çıkarmalar. Fazla personel olduğu gerekçesiyle işten çıkarıldığını ifade eden belediye yetkililerinin hemen ardından yeni işçi alımına çıkması, halk arasında büyük bir tepki yaratmıştır. Belediyeye yıllarca hizmet etmiş insanları bu şekilde işlerinden etmenin başka bir açıklaması olamaz.

Hayalet İşçiler ve İstihdamdaki Sorunlar

Bazı işçilerin işe gelmeden maaş aldıkları iddiası, yönetimin ciddiyetini sorgulamamıza neden olmaktadır. Eğer yönetim ahlaklı, hakkaniyetli ve adaletli bir anlayış benimsemişse, devletin parasını bu işe gelmeden maaş alanlardan geri almalıdır. Bununla ilgili yasalar mevcut; şayet adil bir belediyecilik anlayışı benimsenmişse, halkın parasını haksız yere harcayanları belgeleriyle birlikte ortaya koymalıdır. Ancak, bu tür adımların atılmadığını görmekteyiz, ki bu da halkın güvenini suistimal etmek anlamına gelir.

Mescit Önünde Ahlaksızlık ve Değerlerin Çiğnenmesi

Park içinde bulunan mescidin önünde, namaz çıkışı uygunsuz davranışlar sergileyen gençler vakası, toplumda büyük bir tepki yaratmıştır. Bu olaylar, bazı çevreler tarafından farklı amaçlarla kullanılmak istenmektedir. Bir mescidin önünde cemaatin manevi atmosferini bozacak şekilde yapılan bu tür davranışlar, halk arasında büyük tepki toplamıştır. Toplumun değerlerine saygı göstermek, en temel insani erdemlerden biridir ve bu tür olaylar, halkın kutsal değerlerini çiğnemek anlamına gelir.

Diyarbakır İçin İdeal Bir Belediye Yönetimi Nasıl Olmalıdır?

Diyarbakır gibi kadim ve büyük bir şehri yönetmek, sadece idari yetenek değil, aynı zamanda şeffaflık, adalet ve halkın değerlerine saygıyı gerektirir. İdeal bir belediye yönetimi, aşağıdaki unsurları içermelidir:

1. Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik:

   Belediye harcamaları, ihaleler ve alınan kararlar, halka açık olmalıdır. Her bir kalem, nerede harcandığı ve kimlere verildiği konusunda ayrıntılı bir şekilde raporlanmalıdır. Şeffaf bir yönetim, halkın güvenini kazanmanın en temel yoludur.

2. Adil ve Hakkaniyetli Yönetim:

   İşe alımlarda ve işten çıkarmalarda adalet ve hakkaniyet prensiplerine uyulmalıdır. İşe alınan her personel, liyakat esasına göre seçilmeli ve performansına göre değerlendirilmelidir. İşten çıkarılmalar, keyfi ve haksız gerekçelerle değil, objektif kriterler doğrultusunda yapılmalıdır.

3. Güvenlik ve Huzur Ortamının Sağlanması:

   Belediye, halkın güvenliğini sağlamak ve huzur ortamını korumakla yükümlüdür. Şehirde asayişi bozacak her türlü faaliyet engellenmeli ve bu tür olayların önüne geçilmelidir. Halkın güvenli bir ortamda yaşaması, en temel haklarından biridir.

4. Toplumun Değerlerine Saygı:

   Belediye yönetimi, toplumun manevi ve kültürel değerlerine saygı göstermelidir. Toplumsal hassasiyetlere uygun politikalar geliştirilmeli ve uygulanmalıdır. Bu sayede, halk ile yönetim arasında güçlü bir bağ kurulabilir.

5. Etkin ve Verimli Hizmetler:

   Belediye hizmetleri, etkin ve verimli bir şekilde sunulmalıdır. Halkın ihtiyaçlarına hızlı ve etkili çözümler üretilmeli, kamu kaynakları israf edilmeden kullanılmalıdır. Şehirdeki altyapı, temizlik, ulaşım gibi hizmetler aksamadan devam etmelidir.

Sonuç: Şeffaflık ve Adalet İhtiyacı

Bu nedenle başlıkta yazıldığı gibi: Kanıtlanmış bir hırsızlık yok, fakat bariz bir ahlaksızlık var. Bazı yönetim anlayışlarının Diyarbakır’ı belirsizliğe ve kaosa sürüklediği açıktır. Halkın güvenini kazanmak ve korumak için şeffaf, hesap verebilir ve adaletli bir yönetim gereklidir. Diyarbakır halkı, bu huzursuzluğun dağılması için gerçekleri görmeli ve daha iyi bir gelecek için harekete geçmelidir. Şehrin değerlerini ve halkın güvenini koruyacak bir yönetim anlayışı benimsenmedikçe, Diyarbakır’da huzur ve refahın yeniden sağlanması imkânsızdır.



Bu yazı 1183 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI