Bugun...


Muharrem Mermutlu

facebook-paylas
SİYASET VE ADALET...
Tarih: 29-10-2021 00:02:00 Güncelleme: 29-10-2021 00:02:00


Ülkeleri yönetmek siyasi kadroların işi bu kadrolar halkı daha yaşanılabilir bir refah ortamını sağlama mücadelesini verir. Her siyasi kadronun yada Parti'nin bir proğramı var bu program çerçevesinde çalışmalarını yaparlar. Bu normal olan bir tablo ve kabul.

İş pratiğe döküldüğünde durum farklılaşıyor. Tüm iktidarlarda görünen temel iki şey var yolsuzluk ve haksız kazanç. Din adına siyaset yapan kadrolarda da halk adına siyaset yapan kadrolarda da veya bir ideoloji adına yapılan kadrolarda da hep aynı hikaye ile karşılaşıyoruz. Ülkeye çok güzel hizmet eden kadroların dahi diğer yüzü yolsuzluk rüşvet ve israftır. Bu gün hangi siyasi parti belediyesi olursa olsun yada ülkeyi yöneten iktidar kadroları yada muhalefette olan prtilerin kendi içindeki gelir kaynaklarını cebe indirmede ki haksız kazancı görmek mümkün. Bunun temel sebebi ülkedeki sistemin buna müsait olmasıdır. Bu makamlara kim gelirse gelsin sistemin oluşturduğu bu çarkta erir gider. Ya onlar gibi olunacak ya onlar gibi olunacak başka seçeneğin yok. Öncelikle beşeri sistemler bu anlayışa çok müsait. Buna ülkedeki zenginlerin para kazanma hırsı eklenince çok para kazanmak için bu tür haksız kazançlar meşruluk kazanmaktadır. Yine iktidar kadroları iktidarlarını muhafaza etmek için ve sürdürebilmek için liyakatten uzak itaatkar ve bu yanlışlarına ses çıkarmayan kadroları tercih ederler. Bu hükümette bakanlık ve üst düzey brokrat kadrolarda görev yapan bir çok kişi bu partinin halka kendini tanıttığı kimliğinin dışında bir pratikle görev yapmıştır. Ayetlerle dalga gecen halka hakaret eden hırsızlığı marifet sanan bir çok kişi bu yapılarda yer almıştır. Yine bu iktidar döneminde yolsuzluk ve haksız kazanca eğilimli bir çok kişi yaptıkları yanlışlar deşifre olduktan sonra cezalandırılması halk tarafından beklenirken yaptığı yanlışların örtbas edilmesi halkta bir çok soru işaretleri oluşmuştur. Her defasında görmezden gelinen bu yanlışlıklar halkta seçmende birikim oluşturdu. Şuan yapılan anketlerde ki sonuç bunun en net göstergesidir. Bugün bir çok kişinin elindeki servet ve imkanlar belki beş nesil çalışılsa elde edilemeyecek kadar bir servete tekabul etmektedir. Yönetimde istenen adalet ve liyakat kazançta da kendini göstermezse halk bu sonuca tepki gösterir. Bu tablo cumhuriyet kurulduğu günden bugüne  tüm iktidarlara kendini göstermiştir. Halkın gelir kaynakları asgari ücret seviyesinde seyrederken alım gücü temel ihtiyaçları karşılar durumda değil. Bununla birlikte elektriğe doğalgaza suya gelen zamlar dar gelirliyi zora sokmuştur.  Hal böyleyken birçok hükümete yakın gazeteci siyasetçi brokratın huzur hakkı adına kamuya ait şirketlerin bankaların yönetim kurulundan çok abartılı maaşlar alması halkı düşündürmektedir.

Devletlerin sürekliliğinin temel kıstası "adalet" olduğu gibi hükümetlerin de iktidarların temeli adaletli davranmalarına bağlıdır. Adaleti ve liyakati elden kaçıran kim olursa olsun tükenmeye mahkumdur. Şuan bu zeminde düşünüldüğünde ülke değerleri  erozyona uğramış durumda. İşgalci Batı'nın cirit atacağı bir duruma gelmiş bir pisikoloji ile karşı karşıyayız. Bu gün inançların uygulanan pratik sonucu sorgulandığı bir dönemi yaşıyoruz. Bunun sonucunda yeni yetişen nesil batı taklitçisi gözü kulağı İslami değerlere kapalı bir nesil karşımızda. Bu tüm kazanımları silecek kadar ehemmiyetli ve tehlikeli bir sonuçtur.



Bu yazı 4839 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI