Takriben kırk yıla aşkın süredir sıkıntılı bir dönem yaşayan bölgemiz öncesinde cumhuriyetin kuruluş kodlarında kaynaklı çekilen sıkıntılardan sonra darmadağın olan kültür ahlak gelenek İnaç aile yapısının üstüne toplumu özüne döndürme çalışmaları yapılacağına yerel yönetimlerin desteği ile festivallerin yapılması müslüman halkımızın yozlaşmasını hızlandıracak bir durumdur.

Bu festivallerin sosyal siyasal dini ve ekonomik anlamda yapılmasının doğru olmadığı ve bir proje olarak mazlum halkımızın asimilasyon kazanında eritilmek istendiği düşünülmektedir.

Şehri diyar Diyarbekir sahabeler şehri ve ilim irfan mektebiydi.

Uzun süredir halkımızı bu iklimden uzaklaştırmak için tüm cepheler yerli ve dış güçler yıpratmaya çalışmaktadırlar. Halkımızı ve gençlerimizi bu kültür yozlaşmasına itecek festivallerin yapılması kabul edilir bir durum değildir.

Bununla birlikte Filistin'de ki ve İslam coğrafyasındaki bir çok bölgede dökülen kanlar ve ölümler varken böyle bir festivalin kadim şehir diyarbekir'de yapılması düşündürücü bir olaydır.

Müslüman Diyarbekir halkı bu yaşanılan acıların finalinde bu yozlaştırıcı festivali ve hakareti hak etmiyor.

Çekilen acılar yaşanan travmalar ve can kayıplarının yarası henüz kabuk tutmamışken, halkımızın ciddi bir rehabilitasyon'a ihtiyacı varken gençliğinin bu yozlaştırıcı festivalle buluşturulması halka verilen değerin göstergesidir.

Halkını ve değerlerini yok sayan hiçbir anlayış ve iktidar başarı elde edemez. Yetkililerimizin bu hatadan dönecek iradeyi ortaya koyması  halkımızın acılarını paylaşacak bir pratik ile halkımızın  özüne dönecek projeleri öncellemesi en büyük temennimizdir.

Bu tespit ve gerçeklik içerisinde bu gün bölge gerçekliğinin ve Filistin'de ki şehit kardeşlerimizin taziyelerine saygı anlamında Yetkililerimizin ilimizde düzenlenecek festivali iptal etmesi taktirde şayan bir durumdur.

Bu çalışmada emeği gecen kardeşlerimizden Allah razı olsun yetkililere de teşekkür ediyoruz.

Diyarbekir halkı tarih şahittir ki çok dilli çok dinli İslam'ın adalet ve hoşgörüsü ile bir ilim ve yönetim merkezi kimliği neticesinde huzurun barışın kardeşliğin yaşandığı kutsal bir coğrafyadır.

Bu meziyetini çekemeyen fitne merkezci işgalci anlayışlar halkımızı ifsat etmek için dört elle çalışmaktadırlar. 

Bu mazlum halk özüne döndükçe oyunlar bir bir bozulacak ve bölgemiz huzura kavuşacaktır.

Anadolu coğrafyasının en kadim ve müslüman şehri olan diyarı-Bekir tekrardan tarihi misyonunu yerine getirecektir.

Ümmetin kurtuluşu yeniden bir diriliş çağrısının öncülüğünü yapacak tarihi derinliğe sahip bir nitelikte olup bu çağrı ümmetin kurtuluş meşalesinin bu kadim coğrafyada yakılacağı umudu ve ümidi ile...