Son gelişen olaylar şaşırtıcı boyutta. Egemen güçler ve güdümündeki yöneticiler halkların taleplerine direnme gücü düşüşe geçmiş durumda.
Halklar gelişen olaylara verdikleri tepkiler hükümetlerin tepkileri ile çatışmaktadır. Öncesinde egemen güçlerin istediği gibi hareket eden bir çok devlet halklarını da bu yönde etkiliye biliyordular.
Gelişen iletişim araçları ve yapılan davranışların alenileşmesi tartışmaları ve itirazlarına beraberinde geliştirdi.
Onun için dünyanın yeni şekilleneceği bu dönem bir çok hesaplanamayan süprizlere açık bir tablo karşımıza koymaktadır.
Hiç bir şey eskisi gibi kolay olmayacağa benziyor.
İnsanlığın halk olarak aradığı adil ve hakkaniyet anlayış çerçevesinde farklılıkların birbirine tahammül ederek yaşayacağı bir dünya kurgusudur. Egemen güçler ise dünya kaynaklarını bir avuç seçilmiş azınlıga peş keş çekerek o bir avuç elit kesimin rahatı için geri kalan halkların heder edilmesine göz yummaktadır.
Yeryüzü kaynaklarına sahip bir çok ülke ve halkları hak etmedikleri bir zulüm ile yokluğa ölüme şiddete fakirliğe mahkum edip sömürüyü meşrulaştırmayı hedeflemektedirler.
Bunun için ise suni nedenlerle halkları terörize ederek iç bütünlüğü bozacak çatışmacı anlayışı dayatmaktadırlar. İnsanlığın huzur güven ortamını savaş iklimine kirli emellerine alet edip zalimane bir tutum sergilemektedirler.
İnsanlık vahiyden uzaklaşmanın bedelini bu sömürgeci iktidarların varlığı ile ödemektedir.
İslam aleminin düşünsel yapısı uzun süredir sömürgeci Batı'nın etkisi ile İslam düşünce mektebinde firak zemininde bir uydurulmuş din anlayışının gelişmesinin temellerini atıp özellikle ehlibeyt karşıtı bir ittifakla ayrılığın sesini ümmete işittirerek bölünmeyi tetiklemektediler.
Bu zeminde İslam düşünce mektebini ittifaklar dan ziyade ihtilaflar ile palazlandırıp, İslam anlayışını vahdet anlayışından bireysel din anlayışına indirgeyerek kapris, ego ve güç merkezli anlayışı öne çıkarmaktadır.
Bir çok gurup cemaat ve yapılar iç ihtilaflardan başını kaldırıp vahdet anlayışına evrilememektedir.
Dini anlayışı tarihsel tecrübe ve bilgi birikiminden ziyade günü birlik bilgi ile derinliği olmayan bir anlayışla elde edilen güç anlayışında şekillenmesi ayrılığın derinleşmesine sebep olmuştur.
O nedenledir ki bugün Filistin'de ki direnişin müslümanların tek ses ve yumruk olması gerekirken çok ses olmasına rağmen bunu siyonist anlayışa karşı güç olarak kullanmamaktadır.
Bugün Filistin'de ki HAMAS direniş hareketine İran İslam Cumhuriyeti merkezli yemen, Suriye, lübnan hizbullahı, ırak direniş cephesi öncülüğünde ortaya koyulan pratik ile siyonist İsrail hoyratlıgının kural tanımaz pratiği yenilgiye uğramıştır.
başakşehir escort ,ikitelli escort ,güneşli escort ,kayaşehir escort ,bağcılar escort ,esenler escort ,eyüp escort ,güneşli escort ,kumburgaz escort ,topkapı escort