Tarih bir toplumun değişim ve dönüşümünün en net fotoğrafıdır.

Birinci dünya savaşının en önemli sonuçlarından biride Osmanlının yıkılıp parçalanması ve oluşan yeni ülkelerin ve halkların  hafızalarının silinmesidir.

Dünü'nü unutan bu gününün inşasında  payı olmayan bir nesil sudan çıkmış balığa döner.

Batılı sömürgeci anlayış İslam aleminden bin yılın intikamını çok çetin ve kanlı  bir şekilde almıştır.

Önce parçaladılar sonra soykırım tonunda muameleye tabi tuttular.

Ümmet bu operasyonda önce başsız kaldı sonra birbiri ardınca yapılan devrim ve operasyonlarla kendine yabancılaştırıldı.

Düşünme melekesi yitirilen toplumlara dönüştürülen yığınlar haline getirilen bu halk kendine ve değerlerine yabancılaştı.

Osmanlının yıkılışı ve kurulan cumhuriyet Yeni doğmuş bir devlet ile tarihini başlatan zihniyet halkını yok saymıştır.

Tarih hafızasının silinmesi için art arda yapılan devrimler ile mazisi sıfırlanan yeni bir tarih başlangıcı yapılmıştır.

Bundan daha fenası bu halkı yöneten erkin aslı Ermeni Yahudi ve Rum olan sadece ismi değiştirilerek bizlere benzetilen  halka ve ülkeye düşman olan kişiler çok planlı bir şekilde devletin tüm kademelerine yerleşmiş hatta kılcal damarlara kadar sızmışlardır.

Yıllardır  ülkeyi yöneten bu anlayış halkımıza eza ve cefayı reva görerek bu güne kadar gelindi. Saklanan tarih ve yapılan zulümler deşifre oldukça kimin nereden geldiği ve kime hizmet ettiği anlaşılmaya başlanmıştır.

Yıllardır bizlere giydirilen batı gömleğinin nasıl uymadığı deşifre olmuştur.

Ermeni dönmesi yahudi dönmesi Rum dönmesi Selanik göçmeni  iş insanı, siyasetçi rütbeli asker yargı mensubu sanatçı, gazeteci, din adamı hulâsa tüm alanlarda bu ülkeye nasıl sızıp hükmettilerini anlamak gerekir.

Bu ülkenin enerjisinin terörle ekonomiyle havadan meselelerle nasıl tüketildiğini görmek tarihin anlaşılmasında önem arz etmektedir.

Halkımız oluşturulan suni ayrılık gerekçeleri ile hep birbirine kırdırılarak ve oluşturulan terör ikliminde hakikatleri görmesi perdelenmiştir.

Tarihimizi geçmişimizi doğru bilmek kimin ne olduğunu nereden geldiğini bilmek sorunun çözümünün ilk adımı olacaktır.

Özellikle Selanik göçmenlerinin bu ülkedeki planlı bir şekilde nasıl örgütlendiğini ve hangi alanlara nufüs ettiklerini bilmek gerekir. Halkımız bu bilinçle hareket ederse içimizdeki hainleri deşifre edeceklerdir. 

Bu ülkenin en büyük problemi halkımızı kimlerin yönettiğidir. Ülkenin idaresinin kimlerin elinde olduğudur. Saklanan tarih deşifre oldukça hakikatler öne çıkmaktadır.