Siyasi partilerin temel amacı halkın sorunlarına çözüm oluşturup halk desteği ile iktidar olmaktır.

Halkın yaşam standartlarını yaşanılabilir bi düzeye çıkarıp ülke kaynaklarını bu yönde harekete geçirmektir.

Bunları yaparken halkın değerlerini örfünü kültürünü inançlarını dikkate alarak hareket edilmelidir. Devlet anlayışının temel felsefesi halka hizmet anlayışı dairesinde olmalıdır. Tarih anlayışımızda "insanı yaşat ki devlet yaşasın" ilkesi ile pratik bulan halka hizmet anlayışı bizim en temel gerçekliğimizdir.

Yüzlerce yıldır bu anlayış ile medeniyet kurmuş bir toplum olarak bugün ki halimizin bu gerçekliğimizden uzaklaşmamızdan kaynaklı olduğu görülmektedir.

Uzun süredir Osmanlıyı yıkan erkin cumhuriyetin kuruluş kadrolarında yer aldığı yönetim mekanizmasını ele geçirdikleri gözlenmektedir.

Bu ittihatçı ithal Selanik kökenli kadrolar ülkenin tüm hücrelerine sirayet etmiş şekilde organize olmuş durumdalar.

Bu anlayış  baskı ile halkı yüz yıla yakın zamandır yönetmektedir.

Bunun dışında halkımızın değerlerini dikkate alarak özüne dönük siyaset yapmaya çalışan "halka hizmeti hakka hizmet" olarak anlayan yapıları  ellerindeki anayasal güçle ötekileştirerek hep yok sayılmıştır. Çanakkale savaşından Rus harbine oradan Kurtuluş savaşına kadar şanlı bir direniş gösteren halkımız şehadet kanında düşmanları boğan yiğtlerimiz maalesef savaş sonrası  barış masalarında değerlerini hiçe sayarak batılılara teslim oldular. mücadele ettikleri değerleri yok sayıldı.

Lozanda yapılan anlaşmalarda halkımızın inanç değerlerini  tüm yaşam alanlarından silecek taahhütler verilerek kurulan cumhuriyette hükümet olmalarına imkan sağlanmıştır. O günden bu güne halkımız şiddetli bir baskı ile terbiye edilmeye çalışılmıştır.

Çok ciddi bir asimilasyon ve kültür emperyalizmi ile karşı karşıya kalan halkımızı batılılara benzetmeye çalışmışlardır. Giyimden kuşama yaşam pratiğine harf devriminden inanç özgürlüğüne kadar her alanda kuşatılmışlık içinde olan halkımız özünden uzaklaşmıştır.

Bu gerçeklik çercevesinde bugünki siyasi anlayışlar bu değerleri savunan ve bu değerlere karşı mücadele edenlerin iktidar olma savaşını gözlemlemekteyiz. Doğru karar vermek için tarihimizi ve bugün siyaseten önde olanların tarihçeyi hayatını iyi tetkik etmemiz gerekmektedir. Siyasetin dolayısı ile iktidar olmanın temel gerekçesini iyi tahlil etmek gerekir.

Ne tuaftırki dedelerini babalarını kısaca aile büyüklerini bu vatanın kurtulması için şehit veren halkımız değerlerine bağlılıktan dolayı vatan haini   İttihat ve Terakki mensublarının ve Selanik göçmenlerinin bu vatanın sahibi olması bunu yüksek sesle ifade etmeleri sözün bittiği yerdir. Ülkenin bu anlayış ile yönetilmesi toplumsal kaosun ve sorunların temel sebebidir.