Tarih boyunca insanoğlu birbirine karşı üstünlük sağlamak için yüzlerce savaş yaptı. Kimi zaman bu savaşlar Dünya Savaşı’na döndü. İmparatorluklar yıkıldı. Rejimler değişti. Soykırımlar yapıldı. Böylesi büyük savaşlar ve kıyımlar olmasına rağmen insanlık tarihinde insan kayıpları en çok salgın hastalıklardan oldu. Bu hastalıklar kimi zaman milyonlarca insanın ölümüne sebebiyet verdi. Hastalıklar o kadar can aldı ki kimi zaman dünyanın sonu ya da Allah’ın gazabı diye düşünüldü. Geçmişte görülen Veba, Kongo kızamık epidemisi, İspanyol gribi, modern veba, sars… Yeryüzünde milyonlarca insanın ölümüne sebep olan bu hastalıklar kimi zaman düşmana karşı bir silah olarak da kullanıldı. Düşmanlarını dize getirebilmek için hastalıktan ölmüş hayvanları düşmanlarının içme suyuna atarak bu hastalıklardan ölmelerine  neden oldular. Kimi zaman da salgın hastalıklardan ölen hayvanlara oklarının ucunu batırarak düşmanlarına fırlatırlardı. Kullanılan yöntemler ne kadar ilkel olsa dahi ilk biyolojik savaş örnekleri olarak gösterilebilir.

Bugünlerde ise coronavirüs Dünya’yı korkutmaya başladı. Dünya’nın  yeni belası haline gelen coronavirüs, ilk olarak Çin’in Wuhan kentinde görülen bu virüs tüm dünyayı tedirgin etmeyi başardı. Öyle ki dünya ülkeleri Çin ile  olan ithalat ihracat alışverişini durdurdular. Çinle olan hava uçuşlarını kaldırdılar. Dünya Sağlık Örgütü acil durum ilan etti.

Tüm bu önlemlere rağmen virüs dalga dalga dünyaya yayılmaya başladı. Virüsün ortaya çıkışı ile ilgili birçok iddia bulunmakta;

. Kimine göre ABD Çin Ticaret Savaşı biyolojik savaşa dönüştü.

. Çin’in dünya ticaretinde ABD’nin en büyük rakibi haline gelmesi.

. Çin’in dünya ticaretine açılması Çin’in dünya ticaretinde söz sahibi olmaya başlaması.

. Çin’in dünya ticaretindeki hızlı yükselişi Dünya Ticaret Lideri konumunda olan ABD’li liderliğini kaptırma korkusu yaşatmaya başlaması.

Kimilerine göre de  Çinin  biyolojik araştırma bölgesinden kaçan bir hayvandan bulaştı.

Yine başka bir iddia Çinlilerin çiğ yabani hayvan eti yemelerinden  ortaya çıktı.

bu varsayımlar, ne kadar doğru ya da yanlış tartışılsa  da bir gerçek var ki Çin ekonomisinin  bu virüsten dolayı çok güç kaybettiğidir. Başta ithalat ve ihracat olmak üzere ulaşım, turizm, tekstil, spor ve borsa da derin yaralar açtığıdır. Öyle ki Çin ekonomide trilyonlarca dolar zarar yaşadığıdır.

Şimdi tüm bu varsayımları bir kenara bırakalım. Ortada coronavirüs denilen bir hastalık var. Bu hastalık dalga dalga tüm dünyaya yayılıyor. Sınır komşularımıza kadar ulaşan bu hastalığa karşı gerekli her türlü önlemi almamız gerekiyor. Hastalık ülkemize girdikten sonra bocalamamız için her türlü teknik eleman eğitimleri verilmeli, şimdiden acil durum ekipleri oluşturulmalı, halk hastalık konusunda bilgilendirilmeli, hastalıkla  ilgili gerekli bilinç oluşturulmalıdır.