Beraber çıkılan yol kimini zengin etti...
Kimini de sefalete mahkum etti...
***
Hak, adalet, özgürlük, eşitlik diye bas bas bağıranlar ...
Fırsat ellerine geçince en büyük hak yiyici oldular...
***
Hizmet adı altında zengini daha zengin ettiler...
Fakiri ise yoksulluğa sefalete mahkum ettiler...
***
Zenginler daha zengin olsun diye mazlumun kuru ekmeğine dahi göz diktiler....
Mazlumları kuru soğan bulamaz hale getirdiler...
Dicle kenarında meleyen kuzu bırakmadılar. Kurtla yediler, çobanla ağladılar...
***
Çokça halkın içine karışmaya başladılar ama fotoğrafçılarını da götürmeyi unutmadılar...
Mazluma bir koli erzak götürdüler. Karşılığında boy boy fotoğraflarını çektirip basına servis ettiler...
Bir kalem bir defter dağıtırlar çocukları sıraya dizer fotoğraflarını propaganda aracı olarak kullanırlar..
Duydukları her yasa katılmaya uğraşırlar. Tabi yas evinin ortasında kadrajlara değişik değişik pozlar vermeyi unutmazlar...
***
Gelecek için çok güzel hayalleri olan gençleri gelecek kaygısına mahkum ederler...
Gençleri işsiz bırakırlar, aynı gençleri iş beğenmemekle suçlarlar.
***
Ömer’in adaletini dillerinden düşürmezler zenginlikte Karun ile yarışırlar....
Ömer’in yırtık cübbesinden bahsederler. Milyonluk araçlarla gezerler.
Sıddıkları, Alileri ağızlarından düşürmezler ama satın aldıkları basın ordularıyla gezerler...
Bilgelikte sözde Ebu Hanifelerle imam Şafilerle yarışırlar uygulamada ise Ebu Cehiller.
Sözde sadelikleri öyle bir hal aldı ki, neredeyse her tuvalete giriş çıkışlarını bile satın aldıkları gazetecilere fotoğraflayıp haber yapacak duruma geldiler...
***
Oysa ki Ömer olmak başka Lülü olmak başka...
İbrahim olmak başka Nemrut olmak başka...
Sıddık olmak başka Leheb olmak başka... Hüseyin olmak başka Yezid olmak başka...
***
Geldiğimiz noktada ise adamın varsa her makama gelebilirsin. Adamın yoksa hiçbir yere varamazsın. Fayda etmez ille de referans şart....
***
Tüm bunların yanında bir de Kızılay var herkesin yardımına koşan yetim, öksüz, fakir fukara kim varsa yardımına koşar hem de bir çıkar olmadan hem de gönüllülük esaslarına dayanarak kırmadan incitmeden örnek teşkil etsin diye çektiği fotoğraflarda da yüzleri çiçeklerle göllerle kapatarak yapar. Diyarbakır halkı size minnettar...
****
Bu şehir , şehri Diyarbekir her şeyi unutur ama ihaneti asla unutmaz. Bunlar bilmez ki bu şehir bazalt taşlarıyla kaplıdır. Kendisine yapılan ihaneti bu taşların altına saklar ve günü geldiğinde çıkarır gün yüzüne, vurur yüzlerine tokat gibi açar kapılarını Halid Bin Velidlere...
Dostlarım, kardeşlerim, canlarım
Kaldırın başlarınızı
Suçlular gibi yüzümüz yerde
Özümüz darda durup dururuz
Kaldırın başlarınızı yukarı
Bize göz verildi, gözleyin diye
Dil verildi, söyleyin diye
Kulak verildi, dinleyin diye
El, gövdede kaşınan yeri bilir
Dert bizde, derman ellerimizdedir
Ararsan, bulursun
Verirsen, alırsın
İnanmazsan, gelir görürsün
(Ruhi Su)
mercurecasino poker siteleri slot oyna oleybet
slot siteleri canlı bahis siteleri http://www.tedxmadrid.com/ casino siteleri
başakşehir escort ikitelli escort güneşli escort kayaşehir escort bağcılar escort esenler escort eyüp escort güneşli escort kumburgaz escort topkapı escort