Diyarbakır, tarih boyunca pek çok medeniyetin izlerini taşıyan, zengin kültürel mirası ve stratejik konumuyla öne çıkan bir şehir olmuştur. Ancak bu ihtişamlı geçmişiyle birlikte, Diyarbakır da sıkıntılarla dolu bir tarihe sahiptir. Günümüzde ise maalesef bu sıkıntılar devam etmekte ve şehir halkı çaresizlik içinde kime güveneceğini bilememektedir.

Partiler arası oy kaygısıyla hizmetlerin ihmal edildiği bir ortamda, Diyarbakır'ın her kesiminden insanlar, yeterli hizmet alamadıkları için hayal kırıklığı yaşamaktadır. Bu durumda, basın olarak bizlerin, gerçekleri cesurca dile getirerek halka ulaştırma sorumluluğu daha da artmaktadır.

Diyarbakır'ın tarihindeki dönüm noktalarından biri de Müslümanların eliyle gerçekleşen fetih olmuştur. Ancak bu tarihi olayları anlamak ve doğru bir şekilde yorumlamak, günümüzdeki sıkıntıların çözümü için önemlidir. Şehir, o dönemde özgürlüğüne kavuşmuş olsa da, günümüzde birçok alanda gerileme ve erozyonla karşı karşıyadır.

Devlet erkanının önemli etkinliklere katılmaması, Diyarbakır halkının değerinin yeterince anlaşılmadığını göstermektedir. Bu tür etkinlikler, devlet-millet kaynaşması için oldukça kıymetlidir ve Diyarbakır gibi tarihî bir şehir için büyük önem taşır.

Diyarbakır'ın sıkıntılarını çözebilmek için ise siyasi iktidarın ve toplumun birlikte hareket etmesi gerekmektedir. Ancak bu birlikteliği sağlayabilmek için öncelikle gerçeklerin cesurca dile getirilmesi ve çözüm odaklı adımların atılması gerekmektedir. Bu süreçte basın olarak bizlerin de sorumluluklarımızı yerine getirmemiz, şehrin geleceği adına kritik bir rol oynamaktadır.