Bugun...


Tarık Ziya Gücüm

facebook-paylas
Aydınlık ve karanlık dünya arasında İnsan
Tarih: 04-10-2021 00:03:00 Güncelleme: 04-10-2021 00:03:00


''İnsan” olarak adlandırılan canlının dünya hayatında var oluşu, varlık yapısı, diğer varlıklar karşısındaki konumu ile varlık değeri, ayrıca eylemleri ile bunların dünyevi ve uhrevi sonuçlarına göre değeri incelendiğinde bütün yönleriyle ele alan tek sistem, din kurumudur.

İslam: İnsanı bütüncül bir şekilde yine insana anlatmakta ve ihtiyaç duyacağı bütün yönleriyle, ana ilkeler çerçevesinde tanımlamaktadır.

Zaman içerisinde geriye doğru hayali bir yolculuğa çıkalım.  Yaşam, Tersine giden bir sinema şeridi gibi, gittikçe hızlanarak geriye dönsün.

Gülümseyen ebeveynlerimiz, yakınlarımız ve biz. Geriye doğru akıp giden bir insan seli. Muhteşem devirler, ihtişamla yürüyen ordular, savaşlar, barışlar, sınırsız zenginlik ve bir yudum suya hasret fakirlikler. Ortadoğu da devasa medeniyetler, nemrutlar,  İbrahimler, Musalar.  Doğanlar, ölenler, derin bakışlı, yaşlı bilge kadınlar, yorgun vücutlarını güneşte ısıtan ihtiyarlar…

Dünyanın ilk çağları homurdanan volkanlar, uçsuz bucaksız ormanlar, gün batımının ardından tüyler ürperten karanlık dünya.

Daha gerilere gittiğimizde, uzayın derinliklerinde parlayan, dünyamızın kopup geldiği, devasa bir süper nova yıldızı. Zaman yine hızlanıyor. Tüm evren bir gaz bulutu halinde.  Aniden bir patlama ‘’Bing-Beng’’ ve tüm mevcudat o anda yok oluyor.

İçinde en ufak bir ışık belirtisi olmayan, zifiri karanlık bir ortamdayız. Bir an için karanlık kelimesinin burayı tanımlamak için pek doğru bir kelime olmadığını fark ediyoruz. Hayır burası hem aydınlık hem de karanlık ötesi bir yer. Tarifi pek mümkün değil.

Ve yeni bir başlangıç, insanın hizmetine sunulan aydınlık bir dünya.

Ve bu gün, Günümüz dünyası. İnsanın maddi dünya ve eşya ile olan ilişkilerine baktığımızda dehşet verici tablolarla karşılaşıyoruz. Yaşadığımız aydınlık dünya göz göre göre yok edilmek isteniyor. Bilimsel tüm veriler ve ikazlara rağmen, bu süreç patlamaya hazır bir bomba gibi.

Savaşlar, binlerce yıl yaşanılan topraklardan göç etmek zorunda kalmak, aç ve masum çocukların çığlıkları ve dökülen gözyaşları. Küresel ısınma, hava ve deniz kirliliği, radyoaktif yayılma, biyolojik savaş hesapları, daha bilmem neler önlenemez bir şekilde devam ediyor.

Oysa herhangi bir insan, bile bile kendine zarar vermeye kalksa, yakın çevresi ve toplum ne şekilde olursa olsun bu intiharı önlemeye çalışır. Kişi psikolojik tedavi altına alınır. Yani ‘’hasta’’ olarak tanımlanır.

Tüm dünyaya örnek olarak sunulan kibir medeniyetlerinin bırakın insanlığa, sadece çevreye yönelik saldırgan tutumuna bakılarak bile kronikleşmiş derecede hasta olduğu sonucu çıkartıla bilinir.

Bu hasta medeniyet, göz göre göre hem insanın ruhunu, varoluş nedenini, hem de maddi dünyayı yok ediyor. Peki durum bu kadar ümitsiz mi? Geri dönüşü olmayan bir süreç mi yaşanıyor?

Modernizim, postmodernizm, çağdaşlık, küreselleşme, batılılaşma gibi hayatımıza giren sözde medeniyet belirtileri ve kavramlar, bize bu hastalığı doğal bir süreçmiş gibi gösteriyor.  Bu süreç Toplumda var olan gayri insani hal ve durumları hastalık olarak görmeye karşı bizi dirençli kılıyor.

Aslında aşağıdaki ayet bu soruya bir cevap niteliğinde:

‘’ (Allah’ın buyruklarını umursamaz hale gelen şu) insanların kendi elleriyle yapıp ettikleri sonucunda karada ve denizlerde çürüme ve bozulma başladı. Bu şekilde (Allah) belki (doğru yola) geri dönerler diye yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını onlara tattıracaktır.’’ (Rum suresi: 41. Ayet)

Bu ayeti okuyunca ürperiyor insan. M.S.7. yüzyılın başlarında, Hicret’ten altı veya yedi yıl önce, Mekke de inen bu ilahi uyarı, tüm olumsuzluklara rağmen, henüz her şeyin sona ermediğine dair bir ümit mesajı içeriyor aslında. ‘’belki doğru yola geri dönerler’’

Tabiki bozulan insan ancak ve ancak yine insan çabası ile doğruya geri dönebilir.

Vesselam.

 



Bu yazı 8975 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI