Bugun...


Tarık Ziya Gücüm

facebook-paylas
Mesele Yunanistan’ın Küresel hesaplara bağımlı olma sorunudur.
Tarih: 11-10-2021 00:02:00 Güncelleme: 11-10-2021 00:02:00


Yunanistan, Fransa ile Savunma ve Güvenlik Alanlarında İş Birliğine Yönelik Stratejik Ortaklık Anlaşması imzaladı.

Kiryakos Miçotakis, anlaşmanın Yunanistan'ı Akdeniz'de güçlendireceğini ifade ederek bunun Avrupa’nın stratejik özerkliğine yönelik ilk cesur adım olduğunu savundu.

Miçotakisin konuşmasında aslında iki mesaj vardı; birincisi anlaşmanın akdeniz ile ilgili oluşu, ikincisi Avrupa’nın stratejik özerkliğine yönelik adımlar.

Malum, Fransa nükleer güce sahip tek Avrupa ülkesi ve Akdeniz’e karşı sömürgeci genetiğinden gelen bir ilgisi olduğu biliniyor

Atina’da miçotakise göre iktidarda geçirdiği süre göz önüne alındığında daha deneyimli olan Çipras anlaşmaya karşı daha gerçekçi.  Anlaşmanın Türkiye ile deniz yetki alanlarında yaşanabilecek bir gerginlik sırasında Fransa’ya, Yunanistan’a yardım yükümlülüğü getiremiyeceğinin farkında.

Zira Yunanistan ile olan sorunlarımızın çoğu uluslararası hukuk’a konu olmuş ihtilaflar.

Anlaşma Bölge ekseninde Yunanistan üzerinden Türkiye’ye bir mesaj aslında

Malum; Geçmişte olduğu gibi bugünde, Türkiye bölgesel ve tarihten gelen coğrafi ve jeopolitik konumu gereği, istese de istemese de Akdeniz ve bölge eksenli yazılıp çizilen tüm küresel projelerin odak noktasında oluyor.

Türkiye Coğrafi ve jeopolitik konumundan dolayı, Küresel oyunun merkezinde oldukça da, Batı eksenli emperyal hesaplar kaçınılmaz olacaktır.

Yunanistan (Helen medeniyeti -megali idea-), 20 yüzyılda küresel akıl tarafından orta ve uzun vadede kullanılmak üzere kurulan ‘'Oldu da bitti maşallah'' bir devlet.

Hedef ve politikaları, geçmişten gelen tarihi ve kültürel asabiyet üzerine kuruludur. Yüksek ideallere inandırılarak devletleşmeleri karşılığında, bugüne kadar ABD ve batının küresel hesaplarında kullanılan, daha doğrusu tetikçilik payesi ile payelendirilmiş bir devlet.

Batı, stoğunda bulunan tüm yedek hesapları bu yönde seferber etmiş görünüyor.

İhale uzun süredir Fransa'da.

Fransa, Türkiye’ye karşı Kafkaslarda Ermenistan üzerinden denediğini,  bu gün Yunanistan ile denemeye çalışıyor. Anlayacağınız 1940 ların veya 2. Dünya savaşının demode olmuş, klasik hamleleri.

Hatırlarsınız; yakın zamanda Akdeniz de Türkiye’nin var olması  karşısında Fransa’nın yönlendirmesi ile Yunanistan, AB'ye çağrı yaparak Türkiye'ye yaptırım uygulanmasını istemişti.

Şayet Ermenistan, Azerbaycan a saldırı konusunda ikna edilmemiş olsaydı muhtemelen Yunanistan ile ege de benzeri bir sorun yaşayacaktık.

Yine hatırlarsınız; AB Komisyonu Türkiye’nin Bölge üzerinde küresel hesaplarda var olmasını,  BM'nin Deniz Kanunu ile örtüşmediğini iddia edecek bir taslak metin çıkararak sömürge döneminden kalma bir iştah ile Aslına rücu etmişti.

İsrail ise zaman zaman Yunanistan ile iş birliğine büyük önem verdiğini ve Tel Aviv'in Atina yönetiminin yanında olduğunu ifade eden açıklamaları ile konunun Türkiye-Yunanistan arasında yaşanan gerginliklerin çok ötesinde olduğunu gösteriyor.

Evet, Her ne kadar Türkiye ve Yunanistan NATO üyesi iki komşu ülke olarak Batı Bloğunda yer alsalar da, ikili ilişkilerin genel olarak “gergin” ve “mesafeli” olduğu söylenebilir.

Fakat Yunanistan, Türkiye ile sorunları Türkiye’nin ağır bastığı güç ve stratejik hesaplar zemininde değil, Yunanistan’ın üye olması dolayısıyla daha avantajlı olduğu Avrupa Birliği zemininde çözmeye çalışıyor.

Nitekim bugün de Yunanistan Türkiye ile sorunlarında Avrupa Birliği’ni arkasına alarak hareket etmekte, sorunlarda muhatap olarak Avrupa Birliğini bir şekilde olaya müdahil etmeye çalışıyor.

Yunanlılar “Helen imparatorluklarını” Türklerin elinde kaybetmiş, dört asra yakın Osmanlı egemenliğinde kalmış, ulusal uyanış ve ulusal kimlikleri büyük ölçüde Osmanlı ve Türkiye karşıtlığı ile gelişen bir ülke. Bu sosyal psikolojinin halen devam eden etkileri, diğer sorunlarda olduğu gibi uluslararası İlişkiler de’de kendini göstermektedir.

Öte yandan Türkiye, Osmanlı’nın çöküşünün ardından batıyı temsilen Yunan genişlemesinin hedefi olmuş, Anadolu da Kurtuluş Savaşı esas olarak Yunanlılara karşı verilmiştir.

Türkiye açısından Yunanistan’ın, Türkiye aleyhine devam eden var olan hukuksuz girişimleri ya da etki alanını genişletme (Kıbrıs, azınlıklar ve Fener Rum Patrikhanesi sorunlarının gündemde tutulması örneklerinde olduğu gibi) manevraları,  sadece egemenlik alanlarının genişliğine ilişkin rakamlar üzerinde bir sorun değil, bunlardan daha çok bir güven ve Yunanistan’ın Pramatüre olarak Küresel  sisteme bağımlı olma sorunudur.

Vesselam.

 

 

 



Bu yazı 5539 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI