ABD de iki aile Rothschıld ve Rockefeller. 

Dünyadaki üst aklın bir ayağı olan Rockefeller  ailesi, daha doğrusu 1800 lerden itibaren dünyadaki tüm savaş, katliam, açlık, soykırım, hastalık v.s.sorumlusu olan karanlık beynin bir ayağı..

John Davison  Rockefeller.

Bir köy kilisesinde ayin eşyası muhafızı iken,bir ticari işletmeye muhasebeci olarak giren J.D.Rockefeller,daha sonra simsarlık diye adlandırılan bir komisyon şirketine ortak oluyor.

Rockefeller,Petrol endüstrisinin vaat ettiği geleceği ilk sezenlerden biridir. Bir komisyoncu olarak hayata atılan Rockefeller daha sonra madencilik ve çelik işleri ile uğraştı.

Petrolün ileride ticari önem kazanacağını düşünen Rockefeller,Şirkatini satarak Standart Oil Company adında yeni bir şirket kurdu.

1870 te kardeşi William Rockefeller le Standart oil Company aracılığı ile Amerikan Petrol sanayisini tek elde toplamayı amaçladı.

J.D:Rockefeller ölünce arkasında 912 milyon dolarlık servet bıraktı. Bu servet günümüz enflasyon şartlarına dönüştürülünce yaklaşık 189 Milyar Dolar etmektedir.Böylece Aile İnsanlık tarihinin en zenginleri listesinde birinci sırada yer almaktadır.

Bu Ailenin özelliği;Aldığı siyasi kararları,kurdukları kuruluş,vakıf,dernek, komisyonlar ve ABD’deki diğer birkaç ailenin parasal gücüyle istediği ülkeye istediğini dayatmasıdır.

2.Dünya Savaşında Avrupayı savaş alanına çeviren Nazi Almanyasına Silah üreten şirket FABREN dir.Bu savaştan en büyük karla çıkan Fabren şirketine ortak olan bir şirket daha vardı,Standart Oil Company.Yani Rockefeller Ailesi.

Savaşta kullanılan tank,uçak,tüfek yapımından,mermilerden,el bombalarından kazandıkları para yetmezmiş gibi,harap olmuş Avrupanın İnşasındada yine paralar kazandılar.

Hani ya; kendi tarihimizden biliriz;kurtuluş savaşında cephede asker yiyecek ekmek ve azık bulamazken orduya kamyon lastiklerini  korkunç fahiş fiyatlarla satan ve şu anki zenginliklerinin temelini o kamyon lastikleri ile kuran  ülkemizdeki malum ailenin yaptığı gibi.

Dünyanın her yerinde ve tarihin her döneminde bu şeytan imparatorluğunun Parmak izini buluyoruz.

VİETNAM savaşında, Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği silah endüstrileri, yeni imal ettiği silahları deneme fırsatı bulmuştu ve silah sanayisini canlandırmak için devlet, eskileri kullanarak elden çıkarmıştı. ‘Agent Orange’ adlı kimyasal silah ile bu zehirin bitkiler üzerinde ölümcül etkileri görülmüş oldu. Bu savaşla bir  ülke ekonomisi  göz göre göre batağa sürüklendi.

KORE SAVAŞI  ile bu ülke iyiye bölündü ve Ülkenin kalkınma hayalleri suya düştü. Böylece ülke ekonomisi tahrip edildi. Ayrıca bu ülkede mikrop bombaları ve dioksin gibi çeşitli zehirler ile biyolojik savaş denemeleri yapıldı.

KAMBOÇYA’da Amerika ile ticaret yapmayı reddeden lider Sihanuk 1970 yılında bir darbe ile devrildi ve yerlerine ülkeyi kaosa sürükleyen Pol Pot ve Kızıl Kmerler geçirildi.

TAYLAND’da yine ülke yönetimi devrilerek yerine diktatörlük rejimi kuruldu. Ülke ekonomisi yıllarca Rockefeller ailesine ve ABD ye çalıştı.

ENDONEZYA devlet başkanı Suharto 1957-58 yıllarında Amerika Birleşik Devletleri’nin verdiği silahlarla Doğu Timor’u işgal etti ve yıllarca sürecek bir kaos yarattı, binlerce insan öldü.

AFGANİSTAN savaşı Ruslara silah sanayisini geliştirmek için büyük fırsatlar sunmuştur. Rockefeller ailesi ABD de yeni üretilen silahların etkilerini deneyebilmek için büyük bir fırsat yakalamıştı. Ayrıca ülke çok zengin yer altı kaynaklarına sahipti.Sonuç: Afganistan yönetimi şu anda tamamen ABD nin, yani bu ailenin kontrolü  altındadır.

İRAN-IRAK  savaşı, Saddam’a büyük vaatler yapılarak başlatıldı. İlk iş olarak birbirlerinin petrol kuyularını ve tesislerini bombaladılar. Tabii sonunda petrol zengini bu iki ülke ABD ve Avrupadaki  bu aileye ait silah fabrikalarından daha fazla silah satın alıp savaşı kazanabilmek için ülke ekonomilerini iflas ettirecek düzeye getirdiler.

Sonuçta bu ülkelerin yıkılan bütün şehirleri ve petrol  tesisleri yine bu aileye ait ABD ve Avrupadaki şirketler tarafından  yeniden kurulacaktı. Bu da  yine bu ülkelerin bu iş için daha fazla borç altına girmesiyle mümkün olacaktı.

KUVEYT  te Saddam dolduruşa getirilerek başlatılan 1990 yılındaki Körfez savaşı  ile ırak ekonomisi bir kez daha çökertildi; Kuveyt’i tekrar inşa etmek için ABD şirketleri ile milyarlarca dolarlık iş bağlantıları yapıldı; Amerikan askerleri bölgeye ilelebet yerleşti.

Bu savaşta test amacıyla tüketilmiş uranyum bombaları kullanıldı. Bu bombalar, etkisi yıllarca sürecek radyoaktif maddeler yayarak bölgedeki yüz binlerce insanın ölmesine yol açtı, hala da insanları öldürmeye devam ediyorlar.

1990 YUGOSLAV savaşında salkım bombaları kullanıldı. Bu, teknolojinin son ürünü  bombalar yere yaklaştıklarında, yüzlerce küçük bombalara ayrışıyorlar ve yere düştüklerinde hala patlamamış olanlar, her zaman aktif birer bomba olarak kurbanlarını bekliyorlar.

ZAİRE devletinin başına CIA destekli bir darbe ile 1965 yılında geçen Mobutu, George Bush’un deyimiyle ABD nin Afrika’daki en iyi adamı oldu.

ÇAD Hükümeti 1982 yılında bir darbe ile devrildi ve yerine diktatör Hissen Harbe geçirildi. Bu geçiş sırasında on binlerce insan öldü.

YEMEN 1990 yılına kadar iki ayrı devlet halinde uzun yıllar birbirleriyle savaştılar. Rockefellere ait ABD şirketleri  bu süreçtede zenginleşmeye devam etti.

GUATAMALA’da hükümet, komünist rejim tehlikesi bahane edilerek CIA yardımıyla 1953 yılında devrildi ve bugüne kadar  Rockefeller  in  tayin ettiği askeri hükümet ülkeyi  sonsuz bir kargaşa içinde yönetmektedir.

ŞiİLİ’de General Pinochet, 1973 yılında iktidarı ele geçirerek, yıllarca ABD nin istekleri doğrultusunda ülkeyi yönetti. Amerika Birleşik Devletleri’ne aktardığı milyarlarca dolarla ülke ekonomisi bataklığa sürüklendi. Ülke insanları sefalet içinde yüzerken, Rockefeller dahada  zengin oldu.

BREZİLYA’da sözde komünizmden kurtarılan bir diğer ülkeydi. Ülke yönetimi 1964 yılında bir darbe ile devrildi, ülke Amerika Birleşik Devletleri’nin Güney Amerika’daki en güvenilir müttefiklerinden biri oldu.

DOMİNİK CUMHURİYETİ, aynı şekilde 1963 yılında bir darbe ile ABD  istediği yöneticilere kavuştu. Ülkenin serveti  Rockefeller ailesine aktı.

1990’lı yıllarda KOLOMBİYA’da uyuşturucu ile mücadele etmek maskesi altında ülke yönetimi ele geçirildi. CIA bu ülkeden gelen uyuşturucu parasıyla halen dünyanın çeşitli ülkelerindeki operasyonlarını finanse ediyor.

Fiji, Grenada, Panama, Somali, El Salvador işgal edildi. Sarin, hardal gazı gibi sinir gazları halk üzerinde denendi. Yüz binlerce insan öldü ve hala ölmeye devam ediyor.

Bolivya, Gana, Ekvator, Haiti, Filipinler, Peru, Uruguay, Angola, Seyşel adaları gibi üçüncü dünya ülkelerinde yapılan darbeler ve karışıklıklar hep Rockefeller  imparatorluğunun uygulamaya koyduğu planların bir parçasıydı.

Ne dersiniz?!.

Şeytan İmparatorluğu demekle , Azmı dedik acaba..

Tarık Ziya GÜCÜM