Bugun...


Tarık Ziya Gücüm

facebook-paylas
SOĞUMUŞ LAVLARIN ÜZERİNE KURULMUŞ KADİM ŞEHİR.
Tarih: 11-10-2020 18:39:00 Güncelleme: 11-10-2020 18:39:00


Diyarbakır, yıllar evvel bir şehla bakışına gönlümü kaptırdığım şehir. Diyarbakır, kimseler bilmeden yerin altından yüreğime akan boz bulanık gizli nehir.

Diyarbakır, vuslatın şehri, evvel ve ahir. Diyarbakır, sıcak ekmek ve lor ile Surdibinde kendini  kendinden alan sihir. Bezm-i canda bizim payımız sende taksim edildi ey taştan Şehir.

Kalu bela derken, ruhum dilim dilim kesilir. Her paresi bir sevda okunun ucuna dizilir. Döner dolaşır, üstüne Ben U Sen diye yazılır.

Belki kaderin bir cilvesidir, kim bilir. Kadim şehri  görmek için göz bekleyen zahir, insanı zincirsiz bağlamakta pek mahir deli şehir. Bekle Lo , Birşeyler  yazmak için dilimin çözülmesi gerek sana dair.

Lakin korkuyorum, Dur, Evselden gelen zılgıtlara Dicleden havar lar karışır diye,  Anzeleye su  taşınır. Zira varlık içinde yokluk, Yokluk içinde varlık.büyük kahır,Desem belki dostlar incinir.

Ey kadim Diyarbakır, artık kabuğunu kırma zamanıdır, çıralar tutuştu seher vaktidir.

Bir bahar günü, Fiskayadan kırklara çıkmanın, Türküler mırıldanıp sonrada kol kol olup Gaziköşkünden yukarı  sıralanmanın demidir.

Ve Bakarken surlardan yine  bu kadim şehre;

Baktığımızda, ufuklardaki  şiirselliğimiz dile gelir hep..

Karacadağdan coşarcasına püsküren taşlardan bina edilmiş şehir.. yanardağdan püsküren lavların üzerinde kurulmuş kadim bir şehir.

Bu soğumuş taşlar cennet dışında bir yerden gelmiş olamazdı. Haniya bazen cennet; ruhuyla bütünleştiğiniz yer olmalı diye geçiririzya  bir an içimizden.

Bu yüzdendir belkide hüzünlü şiirlere,  uçsuz bucaksız gökyüzüne ve lavlardan çıkmış taşlarla örülmüş bu şehre olan sevgimiz.

Sonuçta her ne kadar gerçek olmasa da büyüklerimiz göbek bağımızı bile toprağa gömerlerdiya, gömüldüğü yerde geleceğimizin şekillenmesi umuduyla. Belki bir bâtıl inançtı bu, ama yine de bir umuttu.

göbek bağımızın gömüldüğü bir kadim şehir.

Malum; Bizim kültürümüzde toprağın ve Yaşadığınız şehrin  umutları yeşertiçi bir yanı vardır. Ama zamanla unuttu bunu insanoğlu.

Ben ise tüm bunlara sırtımı dönerek hep sevdim Bu şehri ve bu şehrin  taşlarla örülmüş tarihini ; çünkü onun içinde farklı bir benlik bulmuştum.

Bu düşünceleri bir yana bırakıp yine başladım  Karacadağın  doruklarından esen havayı içime çekmeye. Tarihin kokusuyla doldu ciğerim. Aldığım her nefeste yeni bir dünya filizlendiriyordu sanki zihnimin içinde.

Gözlerimi kapatıp etrafı dinlemeye koyuldum. Dicle nin, akarken nefesindeki hırıltı. gürül gürül akan Anzele uğrar oldu bir an zihnimde. ve en önemlisi de o çığlık  vardı yine havada.Diclenin,fiskayadan akan şelalenin çığlığı.

Çığlık ama,Zihnimde; Huzurun ve  mutluluğun sesi olup gelmişti kulağıma,tam vaktinde.

Ve o çığlıkla beraber,bize,kır kabuğumu diyor bu şehir.

Gelin;Bir süreliğine misafirimiz olsun Hayallerimizde, ve baktığımızda, ufuklardaki  şiirselliğimiz  olsun bu çığlık.

evet dostlar ..Uzun Lafın kısası

Diyarbakır kabuğunu kırıp,tarihsel misyonuna uygun olarak Ekonominin, Kültürün, medeniyetin,sağlığın, üretimin,ipek yolunun,enerjinin, kısacası Hizmetin,zenginliğin ve huzurun merkezi olmak istiyor.

Gelin hep beraber; çocuklarımızın hep şarkılar söyleyip, oyunlar oynayacağı, mutlu olduğu,güzel bir Diyarbakırı miras bırakalım..

Sayın Valim….

Size İNANIYOR ve GÜVENİYORUZ….

Vesselam

Tarık Ziya GÜCÜM

 



Bu yazı 254 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI